Direnen Omsa işçileri İsveç Başkonsolosluğu önünde iş aş hürriyet için haykırdı!

11 Eylül Perşembe günü Kocaeli Dilovası’nda bulundan ve 65 gündür İsveçli patrona karşı Birleşik Metal-İş sendikası saflarında direnen Omsa işçileri İstanbul Taksim’deki İsveç Başkonsolosluğu önünde eylemdeydi. Omsa işçileri sendikalaştıkları için şirketten baskı ve mobbing görmüş, önce 14 öncü işçi işten atılmış daha sonra arkadaşlarına sahip çıkan diğer işçiler de kıyıma uğramış ve atılan işçi sayısı 57’ye çıkmıştı. Fabrika önünde çadır kurarak işleri aşları için olduğu kadar temel hak ve hürriyetleri için de direnen işçiler seslerini duyurmak için Dilovası’ndan kalkıp otobüslerle geldikleri Şişhane meydanından İsveç Başkonsolosluğu’na yürüyerek burada basın açıklaması yaptılar.
“Atılan işçiler geri alınsın”, “zafer direnen emekçinin olacak”, “sendika hakkımız engellenemez”, “hak hukuk adalet işçilerle gelecek” sloganları eşliğinde Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Özkan Atar işçiler adına bir açıklama yaptı. Özkan Atar açıklamasında demokrasi ve insan hakları havarisi kesilen İsveç gibi Batılı ülkelerin iş ucuz emek sömürüsüne geldiğinde her türlü hak gasbına ve hukuksuzluğa imza attığını, Türkiye’deki yasaları dahi tanımadıklarını söyledi. Özkan Atar emperyalist şirketlerin bu fütursuzluğuna zemin hazırlayanın mevcut iktidarın baskıcı ve keyfi uygulamaları olduğunu söyledi. Kocaeli valisi ile yaptıkları görüşmeden bahseden Atar, valinin bu görüşmede “eğer işveren gelirse arabuluculuk yapmak için elimden geleni yaparım” sözlerini aktararak “eğer siz hukuku ve Anayasayı ayaklar altına alırsanız bu şirketler de ne Anayasayı ne hukuku ne de devletin valisini ciddiye alır” dedi.
Devrimci İşçi Partisi olarak daha önce direniş çadırında birlikte olduğumuz Omsa işçilerini Taksim’de de yalnız bırakmadık. Omsa işçileri işsizlik ve yoksulluğa karşı tek çare olan örgütlü mücadele yoluna girmiş ve işsiz bırakılmalarına rağmen haklarına sahip çıkan, asla geri adım atmayan işçiler olarak tüm işçi ve emekçilere örnek olmaktadır. Onların mücadelesi aynı zamanda emperyalist şirketlere karşı ve onlara Türkiye’yi bir ucuz emek cenneti olarak sunan mevcut istibdad rejimine karşıdır. Bu anlamda Omsa işçilerinin direnişinin zaferi hepimizin zaferidir. Tüm işçi ve emekçiler Omsa işçileriyle sınıf dayanışmasını yükseltmeye çağırıyor ve DİSK Birleşik Metal-İş’in İsveç Başkonsolosluğu önündeki eylem dolayısıyla yayınladığı basın açıklamasını okurlarımızla paylaşıyoruz:
Omsa Metal işçileri 65 gündür direniyor! Sendika hakkımız gasbedilemez!
Kocaeli Dilovası’nda kurulu, İsveç sermayeli OMSA Metal Sanayi İç ve Dış Ticaret A.Ş. işyerinde anayasal haklarını kullanarak sendikalı olan işçiler, ağır hak ihlalleriyle karşı karşıya! OMSA Metal işçileri, çalışma koşulları dayanılmaz hale geldiği için sendikamıza üye oldu. Örgütlenme süreci sonunda sendikamız, bu işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi için gerekli üye çoğunluğuna ulaştı. Ardından Şubat 2025’te Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından sendikamızın yetkili olduğu tespit edildi ve bu yazı hem işverene hem de sendikamıza ulaştırıldı. Yetki tespiti sürecinde öncü bir üyemiz 14 Şubat’ta işten çıkarıldı. Sendikamızın ve üyelerimizin tepkisi üzerine işten atılan üyemiz geri alındı. Ancak sendikayı bir türlü hazmedemeyen işveren, ilk etapta sendikamızla masaya oturmak yerine Bakanlığın yetki tespitine itiraz ederek süreci uzatmayı tercih etti. Yetki tespitine itiraz etse de üyelerimizin kararlı duruşu sonucu toplu sözleşme masasına gelmek zorunda kalan OMSA işvereni, görüşmeler boyunca uzlaşmaz bir tutum sergiledi ve sendika karşıtı uygulamalarını sürdürdü.
Bu süreçte; Sıfır zamla toplu iş sözleşmesi imzalanması dayatıldı. Üretim hedefleri artırıldı; işçiler haftanın 7 günü, olağan dışı uzun saatlerde ve aynı anda birden fazla makinede çalışmaya zorlandı. İşyerine yeni kameralar yerleştirildi, işçilerin sendikal faaliyetleri izlendi, kronometre ile üretim süreleri ölçüldü ve üyelerimiz sorgulandı. Planlı ücretli izinler iptal edildi, işçilere yalnızca 5 gün ve altı sürelerde yıllık izin kullandırılarak anayasal dinlenme hakkı fiilen engellendi. Bu tutumuyla işçilerin sağlığını, güvenliğini ve onurunu hiçe sayan işveren, bununla da yetinmeyerek görüşmeler sürerken yine bir üyemizi işten çıkardı. Sonrasında arkadaşlarına sahip çıkarak demokratik tepkilerini ortaya koyan 56 üyemizin daha iş akdi feshedildi. Sonuç olarak OMSA Metal işyerinde sendika üyesi olan tüm işçiler kapı önüne konuldu! Bu haksızlığa boyun eğmeyen 57 OMSA Metal işçisi üyemiz, aileleriyle birlikte iki aydan fazla süredir fabrika önünde direnişini sürdürüyor.
Taleplerimiz açık ve net! Biz Birleşik Metal-İş Sendikası olarak: OMSA Metal’de işten atılan tüm işçilerin derhal işe iade edilmesini ve yasal haklarının iadesini; İşverenin sendikal örgütlülüğü tanımasını ve toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin yeniden başlamasını istiyoruz! İşçilere reva görülen bu haksızlık ve hukuksuzluk karşısında sessiz kalmıyoruz! Tüm ilgili kurumları ve kamuoyunu, OMSA Metal’de yaşanan hukuksuzluklara son verilmesi, işçilerin anayasal haklarının korunması için direnişimizle dayanışmaya çağırıyoruz.
BİZ KAZANACAĞIZ!
Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu