Gebze Smart Solar’dan bir işçi: İstibdad yönetemiyor biz işçiler ise artık ne eskisi gibi ne de şu an olduğu gibi yönetilemeyiz

Dostlar merhaba.
İstibdad cephesi, bu aralar sancılı süreçlerden geçiyor. AKP ve MHP arasındaki çatlaklar büyüyor. Burjuvazinin Ortadoğu’ya yayılma amacı güden çözüm süreci, iç politikadaki baskı rejiminin duvarlarına çarpıyor. Bu süreçte halkın büyük umutlar bağladığı Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel ise bu çatlaklardan bir şeyler umarcasına MHP ile dirsek teması kurmaya çalışıyor. Kürt emekçileri ise çözüm sürecinde ne umacaklarını şaşırmış durumda. Belediyeler kayyumlar tarafından gasbedilirken, belediye başkanları delilsiz suçlamalarla hapishanelere girerken, CHP’nin patron belediye başkanları halkın iradesini kârlarından daha az değerli görüp AKP saflarına kaçarken işte tam bu ortamda istibdad cephesinin bileşeni MHP, ortağı AKP ile ipleri daha fazla gerebilir.
Peki bizler ne yapacağız? Kamu emekçilerinin verdiği mücadele sarı sendikalar yüzünden hakem heyetine gitti ve sefalet zammına imza atıldı. Bir yandan kamu emekçileri diğer yandan kamu işçileri sendikalarının bürokratik çarkları arasında ezilmekle karşı karşıya. Diğer yandan özel sektörde çalışan binlerce metal işçisini ve ailelerini ilgilendiren MESS grup toplu iş sözleşmesi dönemine de girmiş bulunmaktayız. Geçtiğimiz dönem tarihin en iyi oranlarına Birleşik Metal-İş sendikasının öncü rolü sayesinde imza atan metal işçilerini, bu dönem de zor bir mücadele bekliyor. Metal işçileri bu dönem yükselen enflasyona, mutfaktaki yangına karşı iyi bir sınav veremezse ücretler neredeyse kamu-özel demeden her sektörde baskılanacak demektir. Baskılanan ücretler sendikasız iş yerlerinde ise işçileri patronun insafına terk edecek ve karın tokluğuna çalışmak artık memleketimizin her işçisi için sıradan bir şey olacak.
İstibdadın içerisindeki çatlak tabi ki siyasi bir krize neden olabilir ve hatta erken seçim memleketin gündemine oturabilir. Ekonomik krizi artık neredeyse reddeden yok ve bu ekonomik kriz, satılan kamu sözleşmeleri, yükselen işsizlik ve metal işçilerinin ciddi bir mücadele vermesiyle birleşirse işçi sınıfı kendi gündemini memleketin gündemi yapabilir. İstibdad yönetemiyor biz işçiler ise artık ne eskisi gibi ne de şu an olduğu gibi yönetilemeyiz. Ne burjuvazinin yayılmacı politikaları ne de bizi masalarda satan sarı sendikalar ne de yıllarca oy verdiğimiz siyasi partiler bizim geleceğimizi şu anki halden daha iyi bir hale getiremez. Bu sözleşmelere, işsizliğe, hayat pahalılığına karşı harekete geçmezsek, memleket Ortadoğu’ya yayılmak için her türlü suçu işleyen ve emperyalizmle iş birliğine girmekten çekinmeyen patronların ayaklarının altından çiğnenecektir. Memleketin kaderi bizim kaderimize bağlıdır. Kaderimizi değiştirmek elimizde olanlarla yetinerek değil siyasi ve ekonomik haklarımızı kullanarak mümkün bir hale gelir. Bu hakları kullanmanın bugün için tek geçerli yolu, hangi sendikaya üye olursa olsun, hangi sektörde çalışırsa çalışsın, hangi dilden ve mezhepten olursa olsun tüm öncü işçilerin birleşik işçi cephesi kurmasıyla mümkün hale gelir.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Eylül 2025 tarihli 192. sayısında yayınlanmıştır.