Dersimiz dayanışma dedi; öğrencilerini ve işçileri iş, aş, hürriyet mücadelesinde yalnız bırakmadı! Onlar da Levent yoldaşımızı! Dayanışma dersi, geride kimseyi bırakmamak için açık derslerle, sınıf okullarıyla devam ediyor!

26 Mart sabahı evinden bir şafak operasyonu ile gözaltına alınan ve tutuklanarak Silivri’ye gönderilen yoldaşımız, Devrimci İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Üniversitesi Eğitim Sen İşyeri Temsilcisi Levent Dölek, 10 Nisan’da başka tutuklularla birlikte tahliye edildi. Tutuklu kaldığı süre boyunca sadece mensubu olduğu Eğitim Sen ve üyeleri değil, çok çeşitli sendikalardan öncü mücadeleci işçiler, sendika yöneticileri, mücadele alanlarında yalnız bırakmadığı öğrencileri muazzam bir dayanışma gösterdi, dayanışma Yunanistan’dan Rusya’ya, Fransa’dan Venezuela’ya ve Arjantin’e uzanan eylemler ve açıklamalarla uluslararası alana da yayıldı.

“Haklarımızı ancak kullandığımız zaman koruruz, savunuruz.”

Levent yoldaş tutukluyken dayanışmayı yükseltenler, tahliye olduğu sırada da yoldaşımızı yalnız bırakmadı. Polonez işçileri, Gebze’den metal işçileri, eğitim emekçileri, yoldaşları Silivri’nin kapısında diğer tahliyelerle birlikte kendisini alkışlarla karşıladığında, Levent Dölek yoldaşımız şöyle konuştu: “Öğrenci konuşur, hoca konuşur, slogan atar, eylem yapar, ülkeye seslenir, halka seslenir, hükümete seslenir. Üniversite budur ve yarın da önümüzdeki zamanda da bu böyle devam edecek. Sözümüzü üniversitenin kapısında, kampüsünde, bahçesinde söyledik, söyleriz. Çünkü haklarımızı, anayasal haklarımızı, temel haklarımızı mahkemeler, Anayasa Mahkemesi savunamaz. Haklarımızı ancak kullandığımız zaman koruruz, savunuruz. O yüzden herkesi en temel haklarını savunmaya, kullanmaya devam etmeye çağırıyorum. Susmayacağız, eylem yapmaya devam edeceğiz. Anayasal haklarımızı kullanacağız, hürriyet için savaşmaya devam edeceğiz. Kahrolsun istibdad, yaşasın hürriyet!”

Yoldaşımız kendisini karşılayan Polonez işçilerine de özellikle teşekkür ederek “Biz üniversitede Polonez işçilerinin sloganlarını attık. O yüzden buradayız. Anayasa 51 sendika haktır diye Çatalca’dan Ankara’ya anayasal hak yürüyüşünü başlattık, anayasa 34 yürüyüş haktır diye Beyazıt Meydanı’na yürüdük. İşçi mücadelesi, öğrencinin mücadelesi, hocanın mücadelesi bunlar bir bütündür. Hürriyet bu memlekete işçilerle gelecek!” diyerek sözlerini tamamladı.

“Geride bir tek arkadaşımız kalmayıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz!”

Tahliye olur olmaz ayağının tozuyla yine soluğu Beyazıt Meydanı’nda, KESK İstanbul Şubeler Platformu tarafından tutuklu öğrencilerinin serbest bırakılması için düzenlenen basın açıklamasında alan yoldaşımız, burada yaptığı konuşmada da “Biz buraya dersimiz dayanışma diyerek çıktık. Dayanışmanın anlamı geride kimseyi bırakmamaktır dedik. Geride bir tek arkadaşımız kalmayıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi buradan bir kez daha söylüyorum!” dedi.

Üniversitelerde açık dersler, Gebze’de sınıf okulu

“Öğrencilerimizle omuz omuza olmamız birtakım gözlere battı” demişti. Sadece tutuklu öğrencilerin özgürlüğü yolunda değil, hürriyet mücadelesinin açık derslerinde de bu dayanışma ve birliktelik devam etti. 16 Nisan’da İstanbul Üniversitesi’nde düzenlenen açık derste üniversitelerin öğrencinin, hocanın ve emekçinin konuşması gereken yerler olduğunu anlattı. Üniversiteden 2016’da bir KHK ile koparıldıktan sonra 2023’te geri döndüğünü, ama esas bugün kendisini gerçekten üniversiteye dönmüş hissettiğini, gençlerin sayesinde İstanbul Üniversitesi'nin eskisinden de güzel bir yer olduğunu söyleyerek öğrencilerine teşekkür etti. 22 Nisan’da Bilgi Üniversitesi’nde düzenlenen, öğrencilerin soru ve katkılarıyla yoğun ilgi ve katılım gösterdiği açık derste de konuşmacı olan Levent Dölek yoldaşımız burada da öğrencilere hürriyet mücadelesinin işçi sınıfı olmadan kazanılamayacağını anlattı. 1 Mayıs’a giderken İstanbul Üniversitesi’nde düzenlenen Emek Haftası kapsamında “Sınıfın Güncel Sorunları konulu açık derste konuşma yaparak öğrencileri 1 Mayıs’ta işçi sınıfının saflarında mücadeleyi büyütmeye çağırdı.

Üniversitelerdeki açık derslerin yanında Gebze’de işçilerin, kamu emekçilerinin bir araya geldiği ve uzun süredir devam eden Sınıf Okulu’nun 20 Nisan’da düzenlenen 15. oturumunda, mücadeleci metal işçilerinin ev sahipliğiyle, direnişteki Erlau fabrikası işçileri, farklı sektörlerden öncü işçiler ve kamu emekçileri ile bir araya geldi. Kıvanç Eliaçık ve Süreyya Algül’ün de yer aldığı oturumda Levent Dölek yoldaşımız “İşçi sınıfının mücadele hattı: İşgal, grev, direniş!” başlıklı bir konuşma yaptı.

Bu yazı Gerçek gazetesinin Mayıs 2025 tarihli 188. sayısında yayınlanmıştır.