Başyazı: Ellerin kırılmasın! O eller mücadele için lazım!
Seçimlerden sonra Erdoğan sermayenin yeni saldırı hükümetini kurdu. Emperyalizmin sipariş listesindeki kalemler bir bir yerine getirilmeye başlandı. Krizin yükünü ve istibdadın seçim kampanyasının faturasını emekçi halka yüklemek için vergi ve zamlar peş peşe yağdırıldı. Körfezin para babalarının kapısında dolar dileniyorlar. Milletin onurunu ayaklar altına alıyorlar. Limanlardan fabrikalara, devlet bankalarından kamu arazilerine Varlık Fonu’nda toplanıp haraç mezat satışa çıkarıldı.
Oligarklar sırtını devlete dayayıp termik santrallere ve madenlere çöktükleri yetmezmiş gibi ormanlarımızı katlediyor. Akbelen’de yaşananlar kapısında dolar dilendikleri dünyanın tüm yağmacılarına mesajdır. İstibdad rejimi garantiniz biziz diyor. Ne Anayasa ne yasa tanırız, halkı da ezeriz, ülkenin varlıklarını istediğiniz gibi talan edebilirsiniz, milletin emeğini en ucuza sömürebilirsiniz diyorlar.
Erdoğan ve Cumhur İttifakı halktan oy isterken ne de çok vatan millet Sakarya edebiyatı yapmıştı. Artık yeter, uyanmanın zamanı!
Fabrikalarda, işyerlerinde, emekçi mahallelerinde en çok kurulan cümle şu: “Ellerim kırılsın bir daha oy verirsem!” En çok Erdoğan’a oy verenler pişman. Ama muhalefetin hali de farklı değil. Herkes koltuk derdine düşmüş. Kirli ilişkiler, gizli protokoller ortaya saçılmış. İktidardan kurtulmak için oy verdikleri muhalefet sermayenin çıkarları uğruna Mehmet Şimşek’e yardımcı olmaktan bahsediyor. Merkez Bankasının başına piyasanın istediği türden insanların getirilmesini övüyor. Pişman olan çok. Ama pişmanlık fayda etmiyor. Uyanmak ve mücadele etmek gerekiyor.
Çünkü vergi ve zam yağmuru sadece bir başlangıç. Kıdem tazminatına, emeklilik haklarına, sendikal haklara, işçinin elinde kalan son kırıntılara da saldırmaya hazırlanıyorlar. İşçi emekçi kardeşim! Kime oy vermiş olursan ol… Ellerin kırılmasın! Bir daha oy verme düzen partilerine. Umut bağlama sermayenin ve emperyalizmin uşaklarına. Ama o eller kırılmasın! O eller lazım. Yumruk olup havaya kaldırmak için, birlik olup şaltere uzanmak için, işimizi, aşımızı, haklarımızı savunmak için lazım.
Önümüzde mücadele dolu bir dönem var. Metal işçisinin MESS’i ezmesi için, kamu emekçisinin grevli toplu sözleşme hakkını kazanması için, emeklinin geçinebilmesi için, emeklilikte yaştan sonra prim engelinin de aşılması için o eller lazım. Ormanlarımızı kurtarmak için, memlekete vurulmuş emperyalist zincirleri kırmak için, siyasete işçi sınıfının damgasını vurmak için ayrı gayrı demeden el ele vermemiz lazım!