Kosova’ya asker yollamaya ve Balkanlar’da NATO’nun sopası olmaya hayır!
Millî Savunma Bakanlığı’ndan bugün yapılan açıklamada, NATO’nun Müşterek Kuvvet Komutanlığı/Napoli (İtalya) tarafından yapılan talebe istinaden, Lüleburgaz’da bulunan 65’inci Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'na bağlı bir komando taburunun Kosova’ya yollanacağı belirtiliyor! Geride bıraktığımız sopalı seçim süreci boyunca Erdoğan başta olmak üzere istibdadın tüm sözcüleri "emperyalizme karşı dik duran" ve "Batı’ya kafa tutan" bir profil çizip bunu halka yutturmaya çalışmıştı. Karşılarındaki Amerikan muhalefetinin emperyalizmin açık desteğini almış olması onlara epeyce yardımcı oldu. Ama daha seçim tutanaklarının imzası kurumadan bunun bir palavra olduğu ortaya çıktı.
İstibdad medyası, kısa süre içinde Kosova’ya asker göndermenin "Türkiye’nin artan gücünün bir göstergesi" olduğu yalanını pompalamaya başlayacak, "birliklerin Kosovalı kardeşlerimize yardım için görev alacağını" söyleyecektir. Hayır! Bu karar, Erdoğan’ın tüm çelişkilere rağmen stratejik planda her daim NATO’nun içinde kalan, emperyalizm ile dost çizgisinin bir devamı olarak değerlendirilmelidir.
Erdoğan bir yandan Ukrayna Savaşı’nda tahıl koridorunu açmak, Rusya’ya karşı yaptırımlara tüm gücüyle dahil olmamak gibi hamlelerle Putin’i memnun ederken diğer yandan da Ukrayna ordusunu SİHA’larla ve zırhlı araçlarla güçlendirmektedir. Finlandiya’nın NATO’ya katılımını sağlayarak Kuzey Kutbu’nda emperyalizmin Rusya’yı ablukaya alma stratejisi için büyük bir destek sağlamıştır. 11-12 Temmuz’da Litvanya’da yapılacak NATO liderler zirvesinde İsveç’e yönelik vetosunu da kaldırması beklenmelidir. İstibdad rejimi, emperyalizmin dostudur!
Bugün olan da, Balkanları NATO’ya koşulsuz bağlı bir coğrafya haline getirme projesinde görev almaktan, emperyalizmin değirmenine su taşımaktan ibarettir. Devrimci İşçi Partisi, Bosna ve Kosova halklarının çevrelerindeki komşu uluslar ile eşit haklara sahip olmaları gerektiğini ikirciksiz bir biçimde savunmaktadır! Ancak tüm bölge ve dünya işçi ve emekçilerinin düşmanı emperyalizm ve onun savaş aygıtı NATO’nun Balkanlarda sürdürdüğü bölme, parçalama politikasının Kosova Arnavutlarının çıkarına da aykırı olduğu yarın görülecektir. NATO Balkanları bölüyor ki, daha iyi yönetsin. NATO ve ABD-AB emperyalizmi sadece kendi emperyalist çıkarlarının peşindedir. Onların himayesinde ulusların eşitliğinin sağlanması, bugün Suriye’de nasıl olanaksız ise, Balkanlar’da da öyledir!
1990’lardan beri Yugoslavya sorununda emperyalist müdahale hiçbir zaman çözüm getirmemiş, aksine daha çok kan ve gözyaşı doğurmuştur. Bugün Kosova’daki Sırpların 2013’teki bir antlaşma ile kendilerine söz verilen Sırp Belediyeler Birliği adlı kurumun halen kurulmamış olması ve karşılaştıkları hak ihlallerinden dolayı yaptıkları eylemler meşrudur. Sırp kamu görevlilerinin kurumlarından istifaları ve Kosova’da yapılan son yerel seçimin boykot edilmesini de içeren bu eylemler başarılı olmuştur. Kosova yönetiminin katılım oranı %3,5’ta kalan seçimleri Arnavut adayların "kazandığını" iddia etmesinin meşruiyeti yoktur. Bu korsan belediye başkanlarının göreve başlayacak olmasını belediye binaları önünde protesto etmek isteyen Sırplar, karşılarında NATO askerlerini bulmuşlardır. Çatışmalar çıkmış, yaşanan olaylar sonrasında NATO, bölgedeki askerlerinin sayısını arttırma kararı almıştır.
Bölgedeki hiçbir gelişme buraya NATO’nun ilave bir askerî güç yığmasını haklı çıkarmaz. Emperyalizmin ve NATO’nun bölgedeki varlığı, günümüzde artık Sırbistan’ı emperyalizm çizgisine getirmek amaçlı olup, bu varlık bölgedeki tüm istikrarsızlığın başlıca nedeni, bölge halklarının barış içerisinde birlikte yaşamasının önündeki engeldir. NATO, Yugoslavya’yı parçalama stratejisini sürdürmekte, emperyalizmin çıkarları doğrultusunda eski Yugoslavya devletlerini hepsi kendisine tâbî ufak parçalar haline getirmek için çabalamaya devam etmektedir. Sırbistan, işbirlikçi Vucic idaresinde emperyalizme karşı ciddi tavizler vermişse de, NATO’ya üye olmayacağını açıklamakta, Rusya’ya Ukrayna Savaşı nedeniyle yaptırım uygulamayı reddetmektedir. Bu yüzden de NATO’nun hedefi olmuştur.
Devrimci İşçi Partisi, Bosnalıların, Sırpların, Kosovalı Arnavutların ve bölgenin diğer tüm halklarının özgürce ve müreffeh bir biçimde yaşamasının ilk koşulunun NATO’nun bölgeden çıkarılması olduğunu tekrar vurgulamaktadır. Türkiye’deki istibdad rejiminin bu birliklere destek asker yollaması, bölgedeki emperyalist tahakkümün artmasından başka bir amaca yaramayacaktır. TSK’nın bölgeye asker yollaması kararı derhal iptal edilmeli, Türkiye NATO’dan çıkmalıdır!
Devrimci İşçi Partisi olarak NATO’ya girmek istemediklerini söyleyip bir yandan da Avrupa emperyalizmi ile iyi ilişkiler kurmayı amaçlayan Sırp devlet başkanı Aleksandar Vucic’e politik destek vermeksizin, Sırbistan’ı NATO karşısında haklı buluyor ve destekliyoruz. Vucic’in Sırbistan’ı emperyalizm karşısında zayıflatan bir pozisyonu olduğunu vurguluyoruz. Vucic, Kosova’da Sırp göstericilere ateş eden askerlerin NATO askeri değil, Kosovalı askerler olduğunu iddia edip, Kosovalı Sırpları NATO güçlerine karşı bir şey yapmamaya çağırırken, ülkesinin NATO tarafından bombalanmasından ve sonrasından çok yanlış dersler çıkarmış olduğunu kanıtlamaktadır. Bugün Sırbistan’da görev, emperyalizmin müdahalelerine karşı net bir karşı çıkışla mücadele ederken, bir yandan da Sırp halkının önderliğinin Vucic gibi uzlaşmacılarda değil tutarlı ve devrimci, enternasyonalist ve anti-emperyalistler güçlerde olması için mücadele etmektir.