ABD tekeli Cargill’e karşı hak için, ekmek için, emek için, alın teri için 3 yıldır direniyoruz!
Cargill direnişi 17 Nisan 2021 tarihinde tam 3 yılını dolduracak. Dile kolay bir mücadele ve geçen koskoca 3 yıl… ABD tekeli Cargill şirketine karşı; hakkı için, emeği için, ekmeği için, alın teri için, Türkiye işçi sınıfı için direnen ve mücadele eden 8 işçiden biriyim. 2018 yılında sendikaya üye olduk ve sendikamız yetki tespiti için bakanlığa başvuru yaptıktan sonra Cargill klasik işveren refleksi ile bizleri kapının önüne koydu. Bizler hemen ertesi gün sabah fabrika kapısında direnişe başladık. Bugün itibariyle direnişimiz devam ediyor. Bizler iş bulamadığımız için burada değiliz tam tersine çok rahatlıkla iş bulabilir gelen teklifleri değerlendirebilirdik. Ama bize yapılan haksızlığı hukuksuzluğu içimize sindiremedik ve bu davaya inandık. Tek amacımız Türkiye Cumhuriyeti yüksek mahkemelerinin bizler için verdiği işe iade kararlarının uygulanması ve tekrar o fabrikada iş başı yapmak.
Bu mücadele Türkiye ayağında Tek Gıda-İş sendikası ile yurtdışı ayağında ise IUF’nin (Uluslararası Gıda Sendikalar Birliği) maddi manevi destekleriyle bu noktaya kadar geldi. Bu mücadele sadece 8 kişinin işe dönüş mücadelesi değil gelinen bu noktada artık işçi sınıfının emeği çalınan haksız hukuksuz işten çıkarılan tüm işçilerin ortak mücadelesidir. Biz kazanırsak işçi sınıfı kazanacak. Biz kazanırsak patronlar artık ilk çare olarak işçi çıkaralım diyemeyecek. Biz kazanırsak haksızlığa uğrayan işçiler mücadele ederek kazanabileceklerinin farkına varacak. 3 yıl boyunca bizlere destek veren İstanbul eylemlerimizde bizleri yalnız bırakmayan bizlere selam gönderen çadırımıza uğrayıp bizimle çay içip sohbet eden tüm emek dostlarına çok selamlar sevgiler iyi ki varsınız dostlar.
Cargill direnişinden bir işçi
Bu yazı Gerçek gazetesinin Nisan 2021 tarihli 139. sayısında yayınlanmıştır.