Yeni bir Doğu Halkları Kurultayı için! Ortadoğu’nun, Kuzey Afrika’nın ve Kafkaslar’ın işçi ve emekçilerinin birleşik cephesi için!
Ortadoğu, Kuzey Afrikalı ve Kafkaslar’dan yoldaşlar!
100 yıl önce bugün, tüm ülkelerin proleterlerinin ve emekçilerinin modern tarihte görülmüş en gelişkin örgütü, devrimin dünya partisi Komünist Enternasyonal tarafından düzenlenen Bakü Birinci Doğu Halkları Kurultayı açıldı. Yalnızca ilk işçi devletini kurmakla kalmayıp, aynı zamanda tüm bir dünya devrimi sürecini başlatan görkemli 1917 Ekim Devriminin yıldızı altında 1919'da kurulan Komintern, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'nın (ODKA) ilerici güçlerine yeni bir enerji üflüyordu.
Azerbaycan komünizminin lideri, kurultayın fiilen ev sahibi konumunda olan Neriman Nerimanov açılış konuşmasında sorunu net bir şekilde ortaya koydu: “Bize ilk ahlak ve kültür anlayışımızı veren kır saçlı Doğu, burjuva ülkelerin sermayesinin açtığı ağır yaraların kederini anlatarak bugün gözyaşı dökecek.”
O “kır saçlı Doğu”, son yüz yıldaki tecrübeleriyle artık bilgeleşmiştir.
Bakü Kurultayı ile aynı dönemde Azerbaycan, Türkiye, İran, Mısır, Irak, Fas (Rif), Endonezya, Suriye, Filistin'de arka arkaya devrimler patlak verdi. ODKA-Kafkas devriminin bu ilk dalgasını, İkinci Dünya Savaşı sonrasında 1950'ler ve 1960'larda sömürgecilik karşıtı bir ulusal devrimler dalgası (Mısır, Suriye, Irak, Cezayir, Sudan, Yemen, Umman, Libya vd.) izledi. Ardından, zaferin ortasında bir trajedi olan İran devrimi geldi, halkın mücadelesinin güçlü dalgasına rağmen iki istibdad arasında köprü haline gelen bir devrim.
Ancak bunların hiçbiri son on yılın Arap devrimlerinin görkemiyle boy ölçüşemez. Tunus ve Mısır'da otuz yıldır halklarını sefalete sürükleyen diktatörleri hızla deviren şanlı devrimlerin 10. yılını birkaç ay içinde kutlayacağız. Bunları Yemen, Bahreyn ve Suriye'deki ayaklanmalar izlerken, bu sonuncusu erkenden gerici mezhepçi güçler tarafından çalınmıştı. Tüm bu devrimci dalga, ODKA bölgesinde benzeri görülmemiş bir kabarış dönemini açtı. Mısır devriminin, Bonapartist Sisi'nin elindeki yenilgisinin sonucu olarak ortaya çıkan bir durgunluğun ardından, 2018-2019 yılları, geniş anlamda bölgemizde devrimin yeniden uyandığını gördü. Sudan, Cezayir, Irak ve Lübnan'da devrimlerin yanı sıra Ürdün'de, yeniden Tunus'ta ve kısa bir süre için bile olsa Mısır'da dahi, daha küçük çaplı hadiseler baş gösterdi. Bu arada, Filistin'in kahraman halkı, en temel haklarının gasp edilmesine karşı mücadele etmeye, hiçbir yatışma belirtisi olmaksızın gösteriler düzenlemeye, protesto etmeye ve baskılara tepki göstermeye devam etti.
Bu dönemde ODKA bölgesinin Arap olmayan iki ülkesi Türkiye ve İran da ayağa kalktı. Türkiye, maruz kaldığı istibdad rejimine karşı öfkesini 2013'te Gezi Parkı adıyla anılan halk isyanıyla, 2014'te Kürt halkının Kobani serhildanıyla ve 2015'te metal işçilerinin büyük işgal ve grevleriyle gösterdi. İran, 2018'in son günlerinden beri feveran içinde olsa da, Kasım 2019'da öfkeyle tam olarak patladı ve hala grevlerle ve her türlü mücadeleyle sarsılıyor. Bu dönemde Kafkas halkları da yerli burjuvazileri, oligarşileri, devlet bürokrasisi ve emperyalistlerin hamlelerinden bunalmış durumdadır. Yakın gelecekte devrim ve isyan dalgasının Kafkasya'ya da uğraması kimseyi şaşırtmamalıdır.
ODKA’dan ve Kafkaslar’dan yoldaşlar!
Kitleler, yani işçiler, köylüler, kent yoksulları ve gençlik, bölgemizin halklarını ezen iğrenç siyasi rejimleri ve bizi gün geçtikçe yoksullaştıran sömürücü sosyoekonomik düzeni devirmek için mücadeleye hazır olduklarını tekrar tekrar gösterdiler. Ayağa kalkan kitlelere bir önderlik sağlamak biz sosyalistlere, komünistlere, devrimcilere düşer. Bir dahaki sefere bu devrimleri kaybetmemek için liderliğe ihtiyacımız var. Gıdasını Marksizmden almış tutarlı bir siyasi önderliğe şiddetle ihtiyacımız var.
Doğu halkları olarak bir kez daha bir araya gelelim. 1920’de Bakü, 30 ülkeden 2.000'den fazla delegeye ev sahipliği yaptı. Katılımcılar, Doğu'nun emekçi halklarının yaşadığı sorunların çözümünün, sultanların, şahların, emirlerin, beylerin, ağaların, baltacıların, feodal toprak ağalarının, tefecilerin ve kapitalistlerin, ve elbette onların askeri ve sivil temsilcilerinin egemenliğine son vermek olduğunda hemfikir oldular. Ve bu güçlerin arkasında emperyalistler olduğu için, emperyalist çıkarlara karşı mücadele çağrısında bulundular. Bugün de hem yerli asalaklarla hem de onların yabancı destekçileriyle savaşmalıyız.
Öyleyse bir araya gelelim, uluslararası iş birliğinin sağlayacağı tüm cesaretle her bir ülkede devrimci siyasi güçleri oluşturmak için, ülkelerimizin en iyi hale gelmelerine liderlik etmek amacıyla güçlerimizi birleştirelim. Bu amaçla, bölgede kapitalizme ve onun koruyucularına, emperyalist güçlere karşı uluslararası mücadele güçlerini bir araya getirecek bir komite, bir merkez, bir birlik oluşturalım.
Bir kez el ele verdiğimizde, hiçbir şey bizi Bakü Kurultayının 100 yıl önceki atılımını yeniden hayata geçirmekten alıkoyamaz. Tüm güçlerimizi toplayalım ve geleceği geçmişten daha iyi yapalım!
Azerbaycan'dan devrimci Marksistler
İran'dan devrimci Marksistler
Devrimci İşçi Partisi (DİP), Türkiye
1 Eylül 2020