Tüm dünya 1 Mayıs’ta bir mücadele sahnesi haline geldi
Bu yıl işçi sınıfı tüm dünyada 1 Mayıs’ı işten çıkarmalar, sağlıksız çalışma şartları, işsizlik, ücret kayıpları, pahalılık ve daha birçok sorunla yüzleşerek karşılamak zorunda kaldı. Bunlara karşı ise fiili grevler, iş durdurmalar, toplu hastalık izinleri, protestolar, işgaller, oturma eylemleri ile mücadeleyi yükseltiyor.
ABD: Kapitalizmin kalbinde mücadele salgından da hızlı yayılıyor
Emperyalist kapitalist sistemin kalbi Amerika hem Koronavirüs salgını hem de işçi mücadeleleri açısından sıra dışı bir örnek haline geldi. Hastalığın çok sert biçimde vurduğu ülkenin dört bir yanında Mart ayından bu yana 160’dan fazla grev yaşandı. 1 Mayıs'ta gerçekleşen grevlerin ardından şimdi her ayın 1'inde genel grev çağrıları yapılıyor. Öte yandan faşistler, karantinanın kalkması için kapitalistlerle aynı doğrultuda eylemler yapmaya başladılar, hem de silahlı biçimde, hem de başkanın himayesinde… Patronların cephesinde durum bu iken işçiler de önlemler alınmadan çalışmamak için ellerinden geleni yapıyorlar.
1 Mayıs’ta da pek çok sektörde ve iş yerinde işçiler greve gittiler. Bunların içinde en çok ses getireni Amazon, Whole Foods, Target, Instacart, Shipt, Wallmart, FedEx, McDonald’s, Starbucks, Lyft gibi kapitalist devlerde çalışan işçi bölüklerinin ülke çapında gerçekleştirdikleri grev oldu. Grevin talepleri işten çıkartmaların yasaklanması, gerektiğinde ücretli izin verilmesi, çalışanlara risk primi ödenmesi, koruyucu malzeme ve iş yerlerinde sağlık tedbirlerinin alınması şeklindeydi. Amazon’un Seattle’daki genel merkezinin beyaz yakalı çalışanlarının 500 kadarı da “hasta olarak” greve katıldılar. Böylece bir kişide hastalık görülünce evlerinden çalışmaya gönderilen beyaz yakalılar, mavi yakalıların depolarda tamamen sağlıksız koşullarda çalıştırılmasına karşı sınıf kardeşliğinin ne olduğunu göstermiş oldular. Aynı gün Kaliforniya’nın San Francisco Körfezi bölgesinde ise “Wall Street için ölmeyeceğiz” sloganını da içeren dikkat çekici bir 1 Mayıs eylemi yapıldı. Çeşitli sosyalist gruplar, işçi örgütleri ve sendikaların çağırdığı eylem, özelleştirmeye karşı mücadele eden Oakland işçilerinin çalıştığı limandan başlayan araba konvoyuyla bölgede işçi eylemlerinin bulunduğu alanlara taşındı.
Et ve tavuk paketleme sanayisinde çalışan işçiler hastalığa 25 kurban verince ve bir fabrikanın 2.200 çalışanından 890’ının testi pozitif çıkınca 28 Nisan’dan itibaren 5 fabrikada greve başladılar. Sektördeki işçilerin en azından 4.400 tanesinde hastalık görüldü ve fabrikaların üçte biri kapalı durumda. Ancak başkan Trump, Savunma Üretim Yasasını devreye sokarak zorunlu iş başı kararı aldı, buna istinaden eyalet valileri de işe dönmeyenlerin atılacağını ve işsizlik maaşından da faydalanamayacağını ifade ettiler. Buna rağmen kimi yerlerde işçiler çalışma şartları hijyen kurallarına uygun değilse tekrar iş bıraktılar.
Dünyanın en büyük bisküvi fabrikası Nabisco’nun işçileri 9 Nisan’da, Boeing uçak fabrikası işçileri 20 Nisan’da, Illinois eyaletinin geri dönüşüm ve New York’un inşaat işçileri de 28 Nisan’da iş bıraktılar ve bu tarihlerden itibaren üretime devam etmiyorlar. Houston, Phoenix ve Los Angeles’ta kamyoncular ücretlerinde kesinti dayatılınca 1 Mayıs’a katılmanın yanında iş yavaşlatma eylemine de başladılar. Richmond otobüs şoförlerinin yarısı “hastayız” diyerek işe gitmediler. Salgının başından beri 15 işçinin hayatını kaybettiği ve Tofaş’ın da ortağı olan Fiat fabrikaları ile Meksika’da otomobil parçası üreten fabrikaların açılması için şirketlerin ve hükümetin ciddi bir basıncı söz konusu.
Ayrıca ülke çapında 190.000 kiracı işsizlik ya da ücretsiz izinler sebebiyle ciddi gelir kayıplarına uğradıkları için kendi aralarında örgütlenerek, Nisan ayından itibaren kira ödemeyeceklerini ilân etmişti. Bu rakamın üçte biri şimdiden kira ödemeyi bıraktı.
Avrupa: Yasaklara rağmen işçiler meydanlarda, kuryeler bu kez kendileri için yollarda
Salgın döneminde özellikle metropollerde vızır vızır çalışan kuryeler 1 Mayıs’ta Yunanistan’ın başkenti Atina’yı baştan başa turlayarak mücadele ve taleplerinin soluğunu bütün şehre hissettirdiler. İşçi sendikaları konfederasyonu GSEE genel grev ilân etti.
20’nin üzerinde insanın bir araya gelmesinin yasak olduğu Almanya’da küçük küçük gruplar çeşitli yerlerde bir araya gelerek 1 Mayıs’ı kutladılar. Kalabalık toplanmaların yasak olduğu Avusturya’nın başkenti Viyana’da ise 15 ayrı 1 Mayıs kutlaması yapıldı. İşten çıkarmaları ve güvencesiz çalışma şartlarını gündeme getirmek üzere Portekiz’in başkenti Lizbon’da 500 sendika üyesi bir eylem gerçekleştirdi.
Lübnan: “Koronavirüs’ten ölmezsek açlıktan öleceğiz!”
Lübnan Komünist Partisi Beyrut’ta bir eylem gerçekleştirirken, 27 Nisan Pazartesi gününden bu yana İMF’den borç isteyen hükümete karşı gösteriler de sürdü. Polisin saldırıları sonucunda pek çok kişi gözaltına alındı ya da yaralandı. Emekçi halk haklı olarak “Koronavirüsten ölmezsek açlıktan öleceğiz” diyerek sokaklara dökülüyor.
Rusya: Gazprom işçilerinden eylem
Gazprom’un Sibirya’da bulunan bir petrol sahasında işçiler arasında Koronavirüs görülmesi üzerine tesis karantina altına alındı. 1 Mayıs’ta bir protesto gerçekleştiren işçiler şantiyede üst üste yaşamak zorunda kaldıklarını, kimin hasta olduğunu test sonuçları açıklanmadığı için bilemediklerini, iyi beslenemediklerini belirttiler.
Latin Amerika: “Açlık olunca karantina olmaz!”
Yakın zamanda halkın hükümete karşı ciddi bir mücadele verdiği ülkelerden olan Şili’de, 50 kişinin üstünde eylem yapmanın yasak olmasını bahane eden polis başkent Santiago’da bir araya gelen işçilere ve gençlere saldırdı, 57 kişiyi gözaltına aldı. Brezilya, Ekvador, Arjantin, Guatemala, Kolombiya, Kosta Rika, Peru’da yiyecek siparişi verilen mobil uygulama şirketlerinde çalışan kuryeler aynı sektörde İspanya’daki işçilerle birlikte 17 ve 22 Nisan’da uluslararası grev gerçekleştirdiler. Grevin bir sonraki dalgasına Şili ve Meksika’nın kuryelerinin de katılması bekleniyor. Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te işsizlerin güçlü hareketi Piqueteros, Koronavirüs koşullarında dikkat çeken bir büyük protesto düzenledi. Kortejin en başındaki siyah pankart şöyle diyordu: “Açlık olunca karantina olmaz!”
Güney Asya: Ücretlerin gasp edilmesine ve işsizlik dayatmasına karşı mücadele
Pakistan’da USC gıda ve perakende şirketinin 4.200 mağazasında işçiler maaşlarında artış talebiyle iş bıraktılar. Bangladeş’te 800 işçinin çalıştığı iplik fabrikası işçileri 26 Nisan’da ödenmesi gereken ücretleri ödenmediği için, şeker işçileri de dört aylık maaşları için fabrikaları önünde protesto gerçekleştirdiler. Nisan başından beri 770 fabrikada çalışan on binlerce işçi, iş yerlerinin kapanmasına karşı eylem yapıyor. İşçiler hem alacaklarının ödenmesini hem de fabrikaların uygun sağlık tedbirleriyle açılmasını istiyor. Hindistan’ın Assam eyaletinde çay toplayan tarım işçileri ödenmeyen maaşları için 28 Nisan’da protesto düzenlerken, aynı gün Gujarat’ta dünyanın en büyük elmas borsasının inşaatında çalışan işçiler işi durdurdular. 26 Nisan’da da Tamil Nadu’nun temizlik işçileri iş yükleri arttığı ancak izin kullanamadıkları için etkili bir oturma eylemi yapmışlardı.
Kanada: Önlem yoksa üretim de yok
Ontario’da nakliye, posta ve ulaşım işçileri yeterli önlemler alınmadan iş yerleri açılınca çalışmayı reddettiler. Kapalı duran Saskatchowan rafinerisinin işçileri ise patronun bu durumu bahane ederek ücretlerde kesinti yapmak istediği sözleşmeyi %89 gibi büyük bir çoğunlukla reddettiler.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Mayıs 2020 tarihli 128. sayısında yayınlanmıştır.