Önce 1 Mayıs’a sonra Türkiye’ye işçi sınıfının damgasını vuralım!

1 Mayıs’a ekonomik krizin giderek derinleştiği ve bu krizin yükünün geniş kitlelere yıkıldığı bir süreçte gidiyoruz. İşsizlik ve hayat pahalılığının üstüne sermayenin iktidarı başta kıdem tazminatı olmak üzere işçi sınıfı ve emekçilerin kazanılmış haklarına da göz dikmiş durumda. Bu sermaye saldırısı inşa edilen istibdad rejiminin tüm baskı aygıtları kullanılarak gerçekleştiriliyor. Emperyalist boyunduruk giderek artıyor. Ekonominin damarlarında dolaşan zehirli dolar, tüm bünyeyi hasta ediyor. Emekçi halkın çocukları emperyalistlerin ve sömürgecilerin çıkarları doğrultusunda kardeş kavgasına sürülüyor. Yani ekmek ve hürriyet kavgası birbirine kopmaz şekilde bağlanmış durumdadır. Bu yüzden Devrimci İşçi Partisi olarak çağrımız ekmek ve hürriyet için 1 Mayıs’ta alanlarda birleşmek içindir!

Sermayenin ve bu düzenin partileri kendilerine Cumhur, Millet, Türkiye dediler, Cumhurun, Milletin ve Türkiye’nin çoğunluğunu oluşturan işçi ve emekçileri küçük bir sömürü azınlığın kavgasının arkasına dizdiler. Devrimci İşçi Partisi ise hep işçi sınıfını birleşmeye ve Cumhura, Millete, Türkiye’ye ekmek ve hürriyet kavgasında öncülük etmeye çağırdı ve şöyle dedi: “EYT’liler, staj ve çıraklık mağdurları, kamu emekçileri, emekliler, işsizler, sendikalı-sendikasız, mavi-beyaz yakalı, kadrolu-taşeron, yerli-göçmen işçiler birleşin!”

İstanbul’da İkitelli’den, Kartal’a, emekçilerin gün ağarmadan yollara düştüğü metrobüs duraklarından Tersanelerin, sanayi bölgelerinin merkezi Tuzla’ya işçi ve emekçileri 1 Mayıs’a çağırdık. Sanayi proletaryasının başkentleri İzmit’ten, Bursa’dan, Gebze’den, Çorlu’dan İzmir’in, Eskişehir’in, Bilecik’in işçi havzalarına kadar fabrika fabrika işçilere ulaştık. Kapı kapı emekçi mahallelerini dolaştık. Kale Kayış’ın Cargill’in direniş çadırlarında direnen işçilerin sesine sesimizi kattık. İşçi kentlerini, emekçi mahallelerini, organize sanayi bölgelerini afişlerimizle donattık. ODTÜ’den İTÜ’ye, Kocaeli’den Eskişehir’e, İzmir’den İstanbul’a gençliği emperyalizme, sermayeye ve istibdada karşı sınıfın saflarına çağırdık. Partimizin emekçi kadınları hep en öndeydi. Çağrımız tüm emekçi kadınların ekmek ve hürriyet kavgasında, erkek egemenliğine ve kapitalizme karşı en öne çıkması içindi.

İşçi sınıfının bayram coşkusuyla, emekle ve fedakârlıkla yapılan bu çalışmaların tek bir amacı vardı. Önce 1 Mayıs’a işçi sınıfının damgasını vurmak. Sonra da siyasetin masasına işçi sınıfının yumruğunu vurmak! Çünkü Türkiye’nin geleceğinin sandıklarda değil fabrikalarda, işyerlerinde, emekçi mahallelerinde ve mücadele meydanlarında belirleneceği bir döneme girdik. Emperyalizmin, sermayenin ve istibdadın zincire vurduğu Türkiye ancak “ayrı gayrı yok Birleşik İşçi Cephesi var” diyen işçi sınıfının gücüyle zincirlerini kıracaktır. Zincirsiz bir Kurucu Meclis’le Türkiye yeniden kurulacak, ekmek ve hürriyet kavgasını bir işçi hükümeti zafere taşıyacaktır.

Bir kez daha çağrımızı yineliyoruz: “EYT’liler, staj ve çıraklık mağdurları, kamu emekçileri, emekliler, işsizler, sendikalı-sendikasız, mavi-beyaz yakalı, kadrolu-taşeron, yerli-göçmen işçiler birleşin!”

Ekmek ve Hürriyet için 1 Mayıs’ta alanlara!

 

Devrimci İşçi Partisi 1 Mayıs kortejlerinin buluşma yer ve saatleri:

İstanbul: Marmara Forum önü - Saat 11:30

Ankara: AKM - Saat 11:00

Eskişehir: Atatürk Bulvarı Migros önü - saat:10:30

İzmir: Cumhuriyet Meydanı - saat:12:00