İZBAN grevi yasaklandı: İşçilere karşı patron dayanışması
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve TCDD’nin ortak şirketi olan İZBAN ile yetkili sendika olan Demiryol-İş sendikası arasında yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmeleri anlaşmazlıkla sonuçlanmış ve İZBAN işçileri 10 Aralık 2018 günü greve başlamışlardı. 29 gün süren İZBAN grevi 8 Ocak’ta Resmî Gazete’de yayınlanan, Erdoğan’ın imzasını taşıyan kararname ile 60 gün ertelendi, yani fiilen yasaklandı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, henüz grev başlamamışken toplu iş sözleşmeleri görüşmeleri esnasında işçilere enflasyon oranının altında zam teklifinde bulunmuştu. Grev başladıktan sonra ise böyle bir teklif sunmamış gibi işçilerin maaşları hakkında manipülatif bilgiler yayınlayarak İzmir halkını grevdeki işçilere karşı kışkırtmaya çalıştı. İşçilerin maaşlarının 4.000 lira civarında olduğu, maaşlarına yüzde 65 zam istedikleri gibi yalanlar, sosyal medyada resmi hesaplardan yapılan paylaşımlarla halka duyuruldu. İZBAN şirketi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yanı sıra AKP’nin İzmir Büyükşehir Belediyesi adayı Nihat Zeybekçi de adaylığı belli olduktan sonra ilk iş olarak İZBAN işçilerine saldırdı. Yasaktan bir gün önce greve ilişkin olarak, grevin şehirde mağduriyet yarattığı gerekçesiyle “Bu mağduriyetin devamına izin vermeyeceğiz. Bu çile en kısa zamanda bitecek!” açıklamasını yaptı.
Nihat Zeybekçi’nin açıklamalarının ardından bir seçim çalışması olarak Cumhurbaşkanı kararnamesi ile İZBAN işçilerinin grevi 29. gününde, sabah saatlerinde yasaklandı. Grev yasağından güç alan İZBAN yönetimi Yüksek Hakem Kurulu’nun kendi istekleri yönünde karar vereceğine güvenerek daha önceki tekliflerini aşağı çekti, işçileri ve sendikayı zorda bıraktı. Yapılan görüşmelerin ardından İZBAN işçileri yalnızca maaşlarına yapılacak yüzde 26 zammı kabul etmek zorunda kaldı, işçiler içinden geçtiğimiz bu kriz döneminde yoksulluğa mahkûm edildi.