Krizin faturasını bu sefer patronlar ödesin diye mücadeleye!
Manisa’da çalışan bir metal işçisiyim. Ekonomik krizin iyice kendini hissettirmeye başladığı şu günlerde Türkiye’de işçi olmak her zamankinden daha da zor olmak üzere. Çünkü patronların neden olduğu ekonomik krizin faturası biz işçilere çıkarılmak istenecek.
Benim çalıştığım metal fabrikasından şimdiden 8-10 yılın üzerinde olan ve maaşları bizlerden sadece biraz fazla olan işçiler, patronun ve yönetimin farklı baskıları ile işten çıkarılmaya başlandı bile. Yönetimle arası iyi olmayan eski işçiler fabrikadan gönderilerek maaşlarımız asgari ücret seviyesinde sabitlenmek isteniyor. Hem de deneyimli işçiler işten çıkarılarak fabrikadaki sendikal örgütlenmemiz tamamen dağıtılmak isteniyor.
Ekonomik kriz sadece doların, avronun yükselmesi değildir. Ekonomik kriz, işten çıkarma, maaş kesintileri, işsiz kalmak, gıda başta olmak üzere her şeyin fiyatı hızla artarken bizlerin ücretlerinin olduğu yerde kalması demektir. Yani bu kriz daha şimdiden bizlerin karşısına dikilmiş durumda.
Daha iflaslar başlamadan işten çıkarmalarla karşı karşıya gelmişken çok iyi anlıyoruz ki bu krizin de bedelini biz işçilere ödetmek isteyecekler. O zaman biz işçilere düşen bu krize ve krizin sorumlusu patronlara karşı mücadele etmektir. Eğer sendikasızsak sendikalılaşmak, sendikalı iş yerinde çalışıyorsak sendikalarımıza sahip çıkıp krize karşı nasıl mücadele edeceğimizi belirlememiz gerekiyor. Bu sefer bedeli biz değil patronlar ödesin!
Manisa’dan bir metal işçisi
Bu yazı Gerçek gazetesinin Ağustos 2018 tarihli 107. sayısında yayınlanmıştır.