Paris'te Metal Greviyle Dayanışma Komitesi yola çıktı
Hükümetin grev yasağına rağmen, 2 Şubat'ta başlayacak ve 130 bini aşkın metal işçisini kapsayan metal grevinin hazırlıkları sanayi havzalarında sürerken, yurtdışında da greve destek çalışmaları örgütleniyor. İlk girişim olarak, Fransa'nın başkenti Paris'te, "Metal Greviyle Dayanışma Komitesi" Fransızca ve Türkçe olarak yayınladığı bir metinle kuruluşunu duyurdu.
Paris'teki Türkiyeli işçi ve öğrencilere ulaşmanın yanı sıra, başta Renault olmak üzere çeşitli fabrikalardaki Fransız işçilere de ulaşmayı önüne koyan komite, yasağa karşı metal işçilerinin her türlü fiili mücadelesinin meşruluğunu ön plana çıkartarak dayanışmayı yükseltecek. Grev yasağı öncesinde gerçekleştirdiği kuruluş toplantısında komitenin 2 Şubat'a kadar yapmayı öngördüğü çalışmalar arasında Türkiyeli nüfusun yoğun yaşadığı mahallalerde destek toplantıları, Paris'te bulunan Renault fabrikası önünde bildiri dağıtımları ve 1 Şubat tarihinde Fransızca ve Türkçe konuşmaların yapılacağı bir konferans bulunuyor.
Aşağıdaki Metal Greviyle Dayanışma Komitesi'nin çıkış bildirisini yayınlıyoruz.
Yaşasın metal işçisinin grevi, ekmek ve özgürlük mücadelesi!
2 Şubat itibariyle, Türkiye'nin en önemli işçi havzalarında 130 binin üzerinde metal işçisi devasa bir greve gidecek. Grevin çıkış sebebi, MESS adlı patron sendikasının, toplu sözleşme masasında işçiyi sefalete itme küstahlığındaki ısrarıydı. Fakat bu büyük grevdeki mücadelenin, yalnızca zam pazarlığından ibaret olduğu sanılmamalıdır. Durdurulmak istenen grev kültürüdür. 2015 yılında Renault'ta, Ford'da, TOFAŞ-Fiat'ta olmak üzere fiili grevlerin yeniden oluşmasından korkuyorlar.
Patronlar, son dönemde her grevi yasaklayan baskı rejimine ve "Grev tehdidi olan yere, OHAL'den istifade ederek hemen müdahale ediyoruz" diyen Erdoğan'a güvenmektedir. Yani verilen kavga patronlara karşı ekmek kavgası olduğu kadar baskı rejimine karşı özgürlük kavgasıdır. Bu kavgada patronlar baskı rejimin copuna, metal işçileriyse şaltere uzanan onbinlerce yiğit emekçinin gücüne güvenmektedir.
Baskı rejimi, kendini meşrulaştırmak için ABD ve AB emperyalizmlerine karşı sahte bir dil kullanmayı adet edinmiştir. Saflar nettir! Mücadelenin bir tarafında Bursalı, Manisalı, Mardinli işçiler diğer tarafında Fransız sermayesi Renault, Alman sermayesi ZF Sachs gibi uluslararası sermaye grupları yer alıyor. Biz, ekmek ve özgürlük kavgası veren işçilerin yanındayız, grevi yasaklamaya hazırlanan baskı rejimi ise emperyalizmin Türkiye'deki şirketleri ile saf tutmaktadır. Metal grevinin zaferi, Türkiye'yi baskıcı rejim-Amerikancı muhalefet açmazından kurtaracak, emperyalizme karşı zaferin bir adımı olacaktır.
Bu büyük mücadele, Fransız emperyalizminin ve Fransız burjuvazisinin ikiyüzlülüğünü de birkez daha gözler önüne sermektedir. Fransa'da ve Avrupa'da kendine demokratik bir hava vermek için binbir türlü reklamcılık dalaveresine başvuran Fransız şirketleri, dün Lafargue'ın DAEŞ ile petrol ticareti yapmasının ardından bugün de işçi sınıfına karşı Türkiye'de baskıcı rejimi ile kolkola girmektedir. Fransız burjuvazisi ile karşı karşıya gelen Türkiye işçi sınıfı, Fransız işçilerine ise derin bir kardeşlik bağı ile bağlıdır. Macron'un ve MEDEF'in dur durak bilmeyen saldırıları ile karşı karşıya olan Fransız işçi sınıfı, en zor koşullarda mücadeleye girişen Türkiye işçi sınıfından çok şey öğrenebilir. Türkiye'deki Renault fabrikalarında greve giden işçiler, grevlerini zaferle sonuçlandırıp, daha iyi bir ücrete ve daha iyi koşullara ulaşabilmelerini, Fransa'da, fabrikalarının kapatılıp daha düşük ücretle çalışılan Türkiye gibi ülkelere taşıma tehdidi altında, daha az maaşa ve daha kötü koşullara zorlanan Fransa'daki Renault işçilerine yollanacak kardeşçe bir selam saymaktadır.
Metal grevi, Türkiye'nin yakın tarihindeki en büyük dönüm noktalarından biri olma potansiyelini taşımaktadır. İşçi sınıfının en güçlü taburları sahneye çıkarken, metal işçilerini maden işçilerinin takip etmesi ve güçlü bir genel grev, Türkiye siyasetini baştan aşağı değiştirme olanağına sahiptir. 12 Eylül rejiminin sonu 1989 Bahar Eylemleri ile gelmişti, Türkiye'nin istibdadın ve emperyalizmin zincirlerinden kurtuluşu 2018 grevleri ile başlayabilir! Bize düşen, bulunduğumuz her alanda, sahip olduğumuz her imkanla greve destek vermek, Dayanışma Komitelerini güçlendirmektir.
Yaşasın Metal İşçilerinin Ekmek ve Hürriyet Kavgası!
Baskıcı rejimin Grev Yasağına Hayır!
Greve Omuz Ver, Destek Ol!
Metal Greviyle Dayanışma Komitesi-Paris