Kampüslerden fabrikalara mevzilerimizi savunacağız!
AKP iktidarının cam işçilerinin grevini yasaklamasıyla Türkiye’de grev hakkının fiilen yürürlükten kalktığı bir kez daha görüldü. Cumhurpatronluğu rejimi, biz öğrencilere kampüslerdeki mücadelemizi yok etmek için baskı uygularken işçi sınıfı üzerinde de sahip oldukları hakları gasp ederek baskı kuruyor. Bir yandan kıdem tazminatına el uzatırken bir yandan da işçi sınıfının sayısız mücadelelerle kazandığı grev hakkına saldırıyor.
EMİS grevinin yasaklanmasının ardından grev hakları için mücadele eden metal işçilerinden sonra şimdi de Şişecam fabrikalarında cam işçilerinin grev yasağına karşı verdikleri mücadele işçi ve emekçilere vurulan zincirlerin nasıl kırılacağına dair yolu gösteriyor. Bu mücadelelerin bize gösterdiği ise istibdada karşı işçilerin, öğrencilerin ve tüm ezilenlerin birleşmesinin ne kadar önemli olduğudur. Üniversite öğrencileri olarak bizler nasıl istibdadın altında baskılanıyorsak yanı başımızdaki Şişecam’a bağlı Paşabahçe cam işçilerinin haklı mücadelesi de aynı istibdadın altında ezilmeye çalışılıyor. Bizler, en temel demokratik haklarımızı kullandığımız için nasıl bir dizi ceza soruşturmasına maruz kalıyorsak, cam işçileri de grev haklarını savunmak için yasaklarla ve tehditlerle boğuşmak zorunda kalıyorlar. Bu yüzden kampüslerden fabrikalara vereceğimiz mücadele Cumhurpatronluğuna karşı birlikte vereceğimiz mücadeledir. Bütün bir ulusun kaderinin ne yönde seyredeceğini bu mücadelenin sonucu belirleyecektir.
Anadolu Üniversitesi’nden DİP’li öğrenciler
Bu yazı Gerçek gazetesinin Haziran 2017 tarihli 93. sayısında yayınlanmıştır.