DİP'li Öğrenciler Bildirisi: Kıdem tazminatı gaspına karşı gençlik en öne!
Siyasi çalkantılar arasında 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece meclis çok önemli bir yasa görüşmesi için toplandı. Kiralık işçilik yasası AKP milletvekillerinin oylarıyla meclisten geçti. Bütün ülke başbakanın başına gelenleri konuşurken patron sınıfı emekçileri nasıl daha fazla sömüreceklerini planlıyormuş meğer! Davutoğlu kendisinin azledildiğini kamuoyuna açıkladığı konuşmasında ‘’bütün yatırımcılara bu güven ve istikrarın devam edeceği konusunda tereddüt etmemelerini belirtiyorum’’ demişti. Kapitalistlere ben kovuldum ama siz rahat olun demişti! Giderayak burjuvaziye verdiği bu vaatler doğru çıktı. Bu sözleri sarf ettikten bir gün sonra çıkan yasa ile Özel İstihdam Büroları patronlara işçi kiralayabilecek. İşçiyi kiralayan patron ise birçok külfetten kurtulmuş oldu. Patronlar için çok önemli bir hizmet. Ama onlara yetmeyecek. Asıl mücadele kıdem tazminatı hakkının geleceği konusunda olacak!
Kıdem tazminatı hakkı gençlerin iş güvencesidir!
Kıdem tazminatı hakkı işçinin işten atıldığında geçmişte çalıştığı her yıl için 30 günlük ücret tutarında tazminat alma hakkıdır. Bu yüzden kiralık işçilik yasası ile birlikte kıdem tazminatı saldırısı sermaye için çok önemli. Çalışma Bakanı Soylu’nun dediği gibi çalışmalar hızlandırılmış durumda. Haziran ortasında meclis gündemine getirilmesi planlanıyor. Bu plan gerçekleşirse, her işçi için fona prim ödenecek. Tazminat fon tarafından ödeneceği için işten çıkartma, patronlar açısından maliyetsiz hale gelecek. İşçiyi işten atmak mı istiyorsun bir sözün yeter. Ne de olsa patron değil fon ödeyecek işçinin tazminatını! İşsizlik arttıkça, özel istihdam bürolarının da devreye girmesiyle patronlar için ucuz işgücü sağlanacak.
Türkiye her beş gençten birinin işsiz olduğu bir ülke. Kaldı ki kayıt dışı çalıştırma almış başını gidiyor. Kıdem tazminatı saldırısı ile birlikte geçmişte çok değer verilen doktorluk, mühendislik, mimarlık ve daha pek çok meslekten insanların da iş güvencesi ortadan kalkacak. Üniversite mezunu mühendislerin mimarların yıllarca işsiz gezmesi artık alışılan bir durum. Kıdem tazminatı hakkımız gasp edilirse gençlerin işsiz gezmesi bir kural haline gelecek! Yasa geçtikten sonra işe başlayanları patronların işten atması için hiçbir engel kalmayacak. Yasa geçmeden önce işe başlayanlar ise iş değiştirdikleri anda iş güvencesinden mahrum kalacaklar. Kaç yıl çalışmış olursa olsun! TÜSİAD’ın onlarca yıldır hayalini kurduğu düzen gençler için bir cehennemden farksız olacaktır.
Fransa’nın gençleri bize yolu gösteriyor!
Kapitalistler dünyanın birçok yerinde halkın haklarına saldırı halinde. Aralarında en çok öne çıkan ülke ise Fransa. Devrimin ülkesi Fransa’da iş yasası tasarısına karşı öğrenciler ve işçiler çetin bir mücadele veriyor. Bu yasa tasarısı ile birlikte çalışma kanununda yer alan değişik türden ücretli izin olanakları patronun tercihine bırakılıyor, işten çıkartmalar büyük oranda keyfileştiriliyor ve mevcut çalışma kanununda ilk sekiz saat için yüzde yirmi beş, sonrası için ise yüzde elli oranında olan fazla mesai ücreti yüzde ona sabitleniyor. Yeni iş yasası, patronların çalışma kanununa uyma zorunluluğunu dahi büyük oranda kaldırıyor. Kıdem tazminatına da bir üst limit getiriliyor. Bu yasa ile Fransız burjuvazisi öngördüğü krizlerin bütün faturasını emekçi halka kesmenin düşünü kuruyor. Fakat bu düşün kâbusa dönmesi çok uzun sürmedi! İşçiler ve öğrenciler kitlesel eylemlerle, grevlerle, demiryolu, üniversite ve lise işgalleriyle mücadeleye başladı. Üniversitelerde gençlik meclisleri toplandı. 9 Mart eylemi için bütün ülke çapında hazırlıklar yapıldı. Sendikaların verdiği rakamlara göre öğrencisiyle işçisiyle 500.000’e yakın insan sokağa çıktı! Sonrasında “NuitDebout” (Bütün gece ayakta) adıyla anılan meydanlar hareketine iktidar partisinden dahi yoğun katılımlar oldu. Fransa’da işçilerin ve öğrencilerin verdiği bu mücadele hala devam ediyor.
İşçilerle birlikte mücadeleye!
İşçi sınıfı kıdem tazminatı hakkının son kalesi olduğunu biliyor. Öyle ki son yıllarda hükümete yakınlaşan Türk-İş’in kongresinde kıdem tazminatı hakkının Türk-İş’in kırmızı çizgisi olduğu kararı alındı. Bu tamamen taban baskısının sonucunda alınmış bir karardır. Eğer bu hak gasp edilirse bu karara göre genel greve gidilmelidir. Türk-İş’in üye sayısının 820.000’den fazla olduğu düşünülünce bu kararın önemi daha da artıyor. DİSK tarafından da birçok yürüyüş gerçekleştirildi. Eğer işçi sınıfı mücadelenin direksiyonunu eline alırsa burjuvazi ve hükümet için kâbus dolu günler başlayacaktır. O halde gençlik olarak kıdem tazminatını savunmak ve geleceğimize sahip çıkmak için öne çıkmalıyız. Kampüslerde ve sokaklarda işçilerle birlikte kıdem tazminatı hakkımızı savunmak için mücadeleye atılmalıyız. Bu mücadeleyi kazandığımızda sadece iş güvencesine dair elimizde kalan tek kazanım olan kıdem tazminatını korumuş olmayacağız. Memleketin kanlı gündemini kökten değiştireceğiz!