AKP’nin çifte hezimeti
Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar, üçüncüsünde… Gezi ile başlayan halk isyanı Tayyip Erdoğan’ı ve partisini feci hırpaladı. Ama arkasından gelen iki seçim testinden başarıyla çıktı Erdoğan. 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde ayakta kaldı. Aynı yıl Ağustos’ta ise Ekmeleddin İhsanoğlu hediyesi olarak birinci turda cumhurbaşkanı seçildi. Sevenleri pek sevindi, nefret edenleri karalar bağladı.
Gerçek gazetesi ise Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesini “Kırılgan zafer” olarak niteliyor ve şöyle yazıyordu: “Geçiş artık tamamlanmıştır. Bu güçler kendilerine yeni çözümler arayacaklardır. Demek ki, önümüzdeki dönemde hâkim sınıflar içinde çok kazanlar kaynayacaktır. (…) Şimdi şirket yönetim kurulu salonları kaynamaya başlayacaktır. AKP’nin içi kaynamaya başlayacaktır. Abdullah Gül’den üç dönemini doldurmuş bakanlarına kadar birçok politikacı hesaplarını yapmaya başlıyor. Ergenekoncular çizmelerini parlatıyor. Fethullahçılar beddualarını okuyor. Washington beyzbol sopasını sallıyor. Dokuz yandan gelen diş gıcırtılarını duymamak mümkün mü?”
Erdoğan’ı Gezi’ye rağmen ayakta tutan hâkim sınıflar ona artık sırtlarını dönerken, ezilenlerin safları da kaynıyordu. Ağustos’ta seçilen Erdoğan, 6 Ekim günü “Kobani düştü düşecek” dedi. O gece Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bir yıl arayla ikinci halk isyanı başladı. Kürt halkı Kobani ile dayanışma içinde serhildana kalktı. İşte en başta o halkın çocuklarıdır ki, 7 Haziran’da milyonlarıyla HDP’ye oy verip 12 Eylül’ün barajını yıktı ve Erdoğan’a ağır bir yenilgi yaşattı. HDP zaferini sağlayan, ikinci sırada, devletin Kürtlere ne yaptığını Gezi’de ayaklandıklarında anlayan “çapulcular”dır. Gezi isyanı ve Kobani serhildanı birleşmiş, Erdoğan’a ağır bir yenilgi tattırmıştır. Doğan medyasından TÜSİAD şirketlerine, Washington medyasından Gül’e kadar hâkim sınıf güçleri de Erdoğan’a sırt dönmüştür.
Gezi’nin ikinci yıldönümünde Erdoğan bir başka yenilgi daha yaşadı. 15 Mayıs’ta Bursa’da başlayan büyük fiili metal grevi kısa sürede Ankara’ya, Kocaeli’ne, Sakarya’ya, Eskişehir’e, İstanbul’a ve şimdi de Manisa’ya yayıldı. Metal işçileri on binleriyle yasal temeli olmayan bir fiili greve çıktılar. Oysa Tayyip Erdoğan ve adamları Ocak ayında aynı sektörde yapılan yasal bir grevi ikinci gününde “erteleme” adı altında yasaklamıştı. Gerçek sitesi “Bunu da erteleyin de görelim!” diye meydan okudu hükümete. Erteleyemediler, yasaklayamadılar! İşçi sınıfının gücü Tayyip Erdoğan’ın hükümet kararnamesine ağır basmıştı!
Kobani düşmedi. Kürt halkı DAİŞ katillerine kahramanca direndi. Ama şimdi Tayyip Erdoğan’ın koltuğu Van depreminden daha şiddetli biçimde sallanıyor. Erdoğan şimdi başkanlık rüyası değil, Roboski’nin ve Gezi şehitlerinin, 17-25 Aralık ve MİT TIR’larının hesabını vermenin kâbusunu görüyor. Bu daha başlangıç yoldaşlar, hevaller. Mücadeleye devam!
Bu yazı, Gerçek gazetesinin Haziran 2015 tarihli 68. sayısının başyazısı olarak yayınlanmıştır.