Partido Obrero’nun işçi toplantısında 10.000 kişi!
Arjantin’de bir şeyler oluyor. Dördüncü Enternasyonal’in Yeniden Kuruluş Koordinasyonu (DEYK-CRFI) Arjantin seksiyonu kardeş partimiz Partido Obrero (İşçi Partisi) 8 Kasım günü başkent Buenos Aires’te Luna Park olarak anılan dev bir toplantı salonunu hıncahınç dolduran çoğu işçi 10 bin kişinin katıldığı bir kongre yaptı. Bu bir parti kongresi değildi. Bu, işçi sınıfının burjuva partilerinden ve Peronist sendika bürokrasisinden kopuşu ve devrimci sosyalist hareketle birleşmesi yolunda verilen mücadelede yeni ve çok büyük bir adımdı. Adı da buna uygundu: Congreso del movimiento obrero y de la izquierda (kısaca CMOI). Yani İşçi Sınıfı ve Solun Kongresi.
Toplantıda bulunanların 2.500’ünden fazlası çeşitli işyerlerinden ve işkollarından seçilmiş delegelerdi. Salta’nın şeker işçileri, Santa Cruz’un petrol işçileri, Tucuman’dan öğretmenler, son dönemde yoğun mücadeleler vermiş Lear işçileri, metal sektöründen Iveco, Volkswagen, Gestamp, Weatherford ve Cordoba kentinden metal işçileri, ikiye bölünmüş olan CTA konfederasyonunun her iki kanadından yöneticiler, Arjantin’in dev petrol şirketi YPF’den temsilciler, Donnelley’in grafik işçileri ve sayısız başka sektörden işçiler. Bunların yanı sıra ülkenin dört bir yanında üniversitelerde ve liselerde örgütlenmiş olan Union de la Juventud Socialista (UJS-Sosyalist Gençlik Birliği) üyeleri ile daha bundan bir ay önce kuzeyde Salta eyaletinde kürtaj merkezli büyük bir toplantı yapmış olan ve İstanbul’daki Kadın Cinayetleri ve Çözüm Yolları konferansına bir dayanışma mesajı iletmiş olan Plenario de Trabajadoras (Kadın İşçiler Birliği) üyeleri de salonda yerlerini almışlardı.
Bu toplantı, 2011 başkanlık ve 2013 genel seçimlerinde, PO’nun da içinde en güçlü parti olarak yer aldığı Frente de la Izquierda y de los Trabajadores’in (Solun ve İşçilerin Cephesi-FİT) kazandığı büyük başarıların ardından geliyordu. 2011 seçimlerindeki başarıdan sonra 2012’de düzenlenen PO parti kongresi, açılmakta olan dönemin ana görevini işçi hareketi ile solun birleştirilmesi olarak belirlemişti. Bunun anlamı, işçi sınıfını hem burjuva siyasi partilerinden, hem de sendika bürokrasisinden koparmak ve sosyalist harekete kazanmaktı. Bu tarihi bir değişiklik anlamına gelecekti, çünkü Arjantin işçi sınıfı İkinci Dünya Savaşı’ndan beri bir burjuva milliyetçiliği olan Peronizm’in hâkimiyeti altındaydı. 2013’te genel seçimlerde FİT federal meclise üç milletvekili ile girme başarısını gösterince bu hedefe doğru yürümek daha da anlamlı hale geliyordu.
8 Kasım’da Luna Park’taki kongreyi (CMOI’yi) federal meclis üyesi ve PO’nun önde gelen liderlerinden işçi önderi Nestór Pitrola açtı. Pitrola bunun genel propaganda için düzenlenmiş bir halka açık toplantı olmadığını, işçi sınıfının mücadele ve deneyimlerinden hareketle politikasını belirleyecek olan bir kongre olduğunu vurguladı. Amaç işçi sınıfının siyasi sürecin başına geçmesini sağlamaktı. Pitrola burjuva milliyetçiliğinin büyük bir sarsıntı yaşadığını, başkan Cristina Fernández Kirchner’in baş aşağı gitmekte olduğunu, işçi sınıfının Kirchnercilikten ve Peronizm’den kurtarılmasının şimdi daha mümkün olduğunu vurguladı. İşçi sınıfının stratejisini belirlemekte amacın yeni bir sendikal konfederasyon kurmak olmadığını, PO’nun beş konfederasyonun her birinde seçimlere girme ve yönetime talip olma taraftarı olduğunu belirtti, esas hedefin işçi sınıfının siyasi alanda örgütlenmesi olduğunun altını çizdi.
Kongre gün boyu komisyon çalışmalarıyla sürdü. Komisyonlar arasında önde gelenler, işçi hareketi, genel siyasi durum ve görevler, gençlik, kadınların kurtuluşu, devletin işlediği suçların cezasız kalmasına karşı mücadele ve toprak, konut ve çevre sorunları konusunda çalışanlardı. Komisyonların hazırladığı karar taslakları daha sonra genel kurulda kongrenin kararları haline getirildi.
Kararlar arasında bir tanesi FİT’in işçi sınıfının ve halk kitlelerinin günlük mücadelelerinin bir kanalı olarak geliştirilmesi ve 2015 seçimlerinde yeniden halkın önüne birlik halinde çıkılması idi. Bir başka karar kongrenin gelecek yılın Nisan veya Mayıs ayında yeniden toplanmasını öngörüyordu. Bu kez kongrenin FİT kongresi olarak toplanması FİT’teki ortaklara önerilecekti. FİT bileşenlerinden Izquierda Socialista’nın (Sosyalist Sol) kongreye yolladığı mesajda FİT’i canlandırma ve 2015 seçiminde PO önderi Jorge Altamira’nın başkan adayı olması önerilerini ileri sürmesi, kongre tarafından büyük bir heyecanla karşılandı.
Zaten kongrenin bir başka önemli kararı da Altamira’nın başkanlık seçimlerinde aday adayı gösterilmesine dönüktü. Bu amaçla çok sayıda komite ve “masa” kurulması karar altına alındı.
Kongre aynı zamanda programatik yönelişi belirleyen kararlar da kabul etti. Bunlar arasında dış borcun reddedilmesi, bankaların ve dış ticaretin kamulaştırılması, işten çıkartmalara karşı mücadele, ücretten kesilen vergilerin kaldırılması ve bütün işçi mücadelelerine destek verilmesi en önde gelen noktalar olarak beliriyordu. Uluslararası alanda ise kongre Meksika’da Eylül ayında kaybolmuş olan 43 öğrenciye öncelik veriyordu.
Kongre PO önderi ve 2015 başkanlık seçiminde aday olacağı hemen hemen kesin olan Jorge Altamira’nın konuşması ile kapandı. Altamira konuşmasında Arjantin’de işçi hareketi ile solun kaynaşmasının gözlerimizin önünde yaşanmakta olan bir süreç olduğunu belirtti. 2001 krizi dolayısıyla yaşanan büyük devrimci krizin ertesinde 2003’te başa gelen karı-koca Kirchner’lerin kurduğu hâkimiyetin artık sona ermekte olduğuna, bu hükümetin yerine burjuvazi ne çözüm ararsa arasın, ister merkez sola dönsün, ister sağa, solun yükseleceğini ileri sürdü. 2015 bir işçi sınıfı ve sol dönemi olacaktı.
Arjantin dünya devriminin ana üslerinden biri olan Latin Amerika’da izlenecek merkezi ülke haline gelmiş bulunuyor. Arjantin’i birçok ülkeden ayıran faktör ise PO gibi bir devrimci Marksist örgütün işçi sınıfının içinde en güçlü akım haline gelmiş olmasıdır. Gözlerimizi bu ülkeden hiç ayırmayalım!