Şanlı Endülüs! Büyük bir tarihi uygarlığın toprağında, günümüzde gece yatağına aç giren aileler var. İspanya’nın Endülüs bölgesinde, işsizliğin % 40’a ulaştığı yöreler var. İşte buna tepki olarak, Sindicato Andaluz de Trabajadores (Endülüs Emekçiler Sendikası-SAT) adında bir sendikanın üyeleri iki yörede süpermarketleri (biri Mercadona, öteki Carrefour) basıyor, halkın ihtiyacı olan gıda maddelerini arabalara doldurduktan sonra parayı ödemeden çıkmaya çalışıyor. Birinde polis engelliyor, ama ötekinde operasyon başarıya ulaşıyor! El konulan gıda maddeleri, ihtiyaç sahibi halka dağıtılmak üzere yardım kuruluşlarına devrediliyor.
Organize yağma. İspanya’nın bankaları, aynen başka kapitalist ülkelerde olduğu gibi, zarar ettikçe devlet yardımı alıyor. Emekçi halkın sağlığına, eğitimine, konutuna harcanabilecek parayı organize biçimde yağmalıyorlar bankalar. Sadece bankalar de değil, zarar eden bütün kapitalist şirketler. Bankalar ve şirketler “bilançolarını düzeltir”ken, yani geçmişte girdikleri borçları devlete ödetirken yatırım yapılamadığı için işsizlik artıyor. İspanya’da işsizlik % 25’e yaklaşıyor. Endülüs gibi yoksul bölgelerde daha yüksek, mesela % 40! 18-30 yaş arası işsizlik ise ülke çapında % 53! Artık Endülüs’ü düşünün! İşte SAT’ın düzenlediği eylem, bu işsizliğin sonuçlarıyla mücadele etmek için. Organize yağmayı bankalar yapınca iyi de, işçiler yapınca mı kötü?
Kitlesel olarak girişilen yağma, bu durumda olduğu gibi politik bir mesaj vermeyi amaçlamasa, yani organize olmasa bile, her zaman en derinde kapitalizme karşı bir başkaldırıyı ifade eder. Tüketim araçlarının meta biçimi altında erişilemez olduğu durumlarda, yoksulların meta biçimini pratikte ve geçici olarak ilga etmeleri anlamına gelir. İhtiyaca göre dağıtımı tek bir an için de olsa esas kural haline getirir. Bu yüzden kitlesel yağmaya sadece kargaşa, örgütsüzlük, sapma gibi bakmamak gerekir. Toplumun derinlerinde yaşanan huzursuzluğun dışa vurması olarak bakmak gerekir.
İspanya içten içe kaynıyor. Geçen yıl Mayıs ayında indignados (“öfkeliler”) hareketi meydanları haftalarca işgal etmişti. Bu yıl, geçen yılki eylemlerin yıldönümünde öfkeliler defteri kapatmadıklarını dört gün boyunca yeniden meydanlara çıkarak kanıtladılar. Sonra Asturias madencilerinin polis ve jandarma ile havan toplu çatışmaları, büyük yürüyüşleri ve başkent Madrid’de muzaffer biçimde karşılanmaları geldi. Şimdi yazın orta yerinde, Akdeniz, kriz olsun olmasın güneşlenirken gelen bu eylem.
İspanya, Yunanistan’la ve kim bilir başka hangi Akdeniz ülkesi ile birlikte, sıcak sonbahara hazırlanıyor!