Kaçak değil, gizli değil! İş cinayetleri bakanlığın ve hükümetin bilgisi dâhilinde!

Şırnak’ta, hakkında kapatma kararı olduğu söylenen ancak göz göre göre işletilmesine müsaade edilen bir kömür madeninde 17 Ekim günü yaşanan göçükte 7 maden işçisi hayatını kaybetti, 1 maden işçisi de ağır bir şekilde yaralandı.

Göçük haberi duyulur duyulmaz Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın bu konuda yaptığı en hızlı iş, söz konusu madenin “kaçak” olarak işletildiğini açıklamak ve bu şekilde sorumluluktan kaçmaya çalışmak oldu. Fakat yaşanan bu iş cinayetinden ilk önce bakanlık ve AKP hükümeti sorumludur.

AKP işçiyi değil patronları koruyor.

Bakanlığın açıklamasında maden sahasının “işletme ve iş güvenliği riski barındırdığı” gerekçesiyle 2013 yılında Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) tarafından faaliyetinin durdurulduğu yazıyordu. Fakat nasıl oluyor da kapatma kararı olan bir maden, herkesin gözü önünde açık bir şekilde işletiliyor? Üstüne üstlük şirketin kömür kamyonlarının, maden sahasının bir kilometre yakınındaki İl Özel İdaresine ait kantarlarda fiş kesilerek tartıldığı ortaya çıktı. Devletin bir kurumu riskli gördüğü için kapatma kararı verirken başka bir kurumu bu kaçak işletmenin faaliyetlere ortak olmıştur!

Durum bununla da sınırlı değil. Maden Mühendisleri Odası’nın yaptığı açıklamaya göre söz konusu maden, meğer Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) tarafından 2017 yılında yapılan ihale ile üç firmadan oluşan bir iş ortaklığına rödovans sözleşmesi ile ihale edilmiş. Görüldüğü gibi ortada kaçak veya gizli yürütülen bir durum da yok. Her şey bakanlığın ve hükümetin bilgisi dâhilinde, devletin kurumları aracılığıyla yürütülmüş.

Yaşanan bu iş cinayetindeki tek gerçek, ciddi derecede hayati riskler taşıyan maden sahasında patronların kâr hırsı için işçilerin hayatının hiçe sayılmasıdır, işçilerin göz göre göre ölüme terk edilmesidir.

İşçi katliamlarına son! Çözüm işçi denetiminde kamulaştırma!

Rödovans sistemi ve taşeronluk adı altında yıllardır madenlerde uygulanan özelleştirme politikasının sonuçları ortada. Bunun bedelini işçiler ödüyor: Ya sefalet ücretine ve ağır çalışma koşullarına mahkûm kalıyor ya da Soma’da, Ermenek’te, Şırnak’ta olduğu gibi hayatını kaybediyor.

Hesabı sorulmayan her iş cinayeti açıkça bir sonrakine davetiye çıkarıyor. Yeni cinayetleri önlemek için sorumlu olan herkesten bunların hesabı sorulmalı: En ufak güvenlik önlemlerini bile maliyet artışı olarak görüp bu önlemleri almayan şirketlerden, özelleştirmeyi savunan ve uygulayan AKP hükümetinden.