Emekçi kadınlar en öne! Ekmeğimizi ve yaşamımızı savunmak için örgütlenmeye!
Sistemin tüm yükünü taşıyan işçi sınıfının omuzlarındaki yük 2020 yılında pandemiyle birlikte tüm dünyada artarken kadın emekçilerin yükü daha da arttı. Bir yandan evde kalamayan milyonların parçası olarak emekçi kadınlar salgınla burun buruna çalışmaya zorlandı, diğer yandan esnek ve güvencesiz çalıştırılan binlerce kadın ilk işten çıkarılanlar oldu. DİSK-AR İşsizlik ve İstihdam Raporu'na göre ülkemizde kadın işgücü yüzde 11, kadın istihdamı ise yüzde 9 azalırken, salgın döneminde geniş tanımlı işsizlik oranı kadınlarda yüzde 45,3 olarak hesaplandı. Bu oran salgın döneminde neredeyse her iki kadından birinin üretimin, dolayısıyla toplumun dışına itildiğini gösteriyor.
Eşitsizliğe, ayrımcılığa, şiddete karşı örgütlenmeye!
Salgın ve ekonomik kriz sistemin ilk gözden çıkardıklarının kadınlar olduğunu bir kez daha ortaya koydu ama eşitsizlik ve ayrımcılık ile mücadele, esasında kadınların her dönemdeki gündemi. Kadınlar bu sermaye düzeninin ve erkek egemenliğinin yarattığı, istibdadın ise beslediği cinsiyetçi politikalarla çalışma hayatından ev hayatına kadar yaşamın her alanında karşı karşıya kalıyor. Ayrımcı muameleler henüz iş görüşmelerinden başlıyor. Erkeklerin muhatap olmadıkları sorular, kadınlara bir işe alınma şartı olarak soruluyor. Aynı işlerde daha düşük ücretlere çalıştırılan kadınlar esnek çalışma saatlerine, güvencesizliğe itiliyor. Üstelik kadınların mesaisi eve geldiklerinde de devam ediyor. Ev işlerine koşturulan kadınlar ayrıca erkek şiddetine, baskıya, tehdide maruz bırakılıyor. Şiddet ve baskı, kadınları hizada tutmanın bir aracı olarak kullanılıyor. Kadınların yaşamının korunmasına yönelik hiçbir tedbiri zamanında uygulamayan istibdad ise polisi ve yargısıyla tecavüzcülere kol kanat germeye devam ediyor. Bir yanda günde en az 3 kadının ölüm haberini alırken diğer yanda devlet erkânından kadına şiddete karşı mücadele nutukları dinlemeye devam ediyoruz. Hâlbuki şiddet failleri uyguladıkları şiddeti videoya alıp sosyal medyada yayınlasa dahi bunun bile mahkemeler için yeterli bir tutuklama sebebi kabul edilmediğini biliyoruz. Elini kolunu sallaya sallaya serbest bırakılan faillerin, soluğu yine şiddete maruz bıraktıkları kadınların yanında aldığına, kağıt üzerinde kalan tedbirlerin gerçek bir koruma sağlamadığına her gün tanık oluyoruz.
Erkek egemen kapitalist sisteme karşı örgütlenmeye!
Tüm bunlara karşı fabrikalarına sendikayı sokan, meydanlarda seslerini yükselten, bulundukları her alanda mücadele eden kadınlar elbette var. Yılların mücadeleleri sonucunda çıkan bir nebze de olsa koruyucu yasalara el uzatan istibdada geri adım attıran, tecavüzcüye af yasasına geçit vermeyen, kadınların kararlı duruşuydu. Şiddete, tacize, tecavüze uğrayan kadınların sesine hiç tanımadığı on binlerce kadın ses olabiliyor. Ancak bu mücadele samimi de olsa, her sene yüzlerce kadının katledilmesinin, binlercesinin şiddete, tacize uğramasının önüne geçemiyor. Kadınların hayatı, son kertede sosyal medyada düzenlenen kampanyaların başarı ihtimaline emanet ediliyor. Verilen mücadelenin kendi önüne koymuş olduğu hedeflere yetişemediği bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Nisbî iyileştirmelerle yetinmek, elimizdekileri de yitirmemek için mücadele etmeye dönüşüyor. Gündelik hayatımızda karşılaştığımız onlarca sorunun kalıcı olarak ortadan kaldırılmasının tek yolu ise sorunun esas kaynağını aramaktan geçiyor.
Devrim saflarında örgütlenmeye!
Erkek egemen kapitalist sistem kendi iradesiyle kadının ucuz işgücünden, görünmeyen emeğinden vazgeçmeyecek; sistem ayakta durduğu müddetçe cinsiyetçi politikalarını her gün yeniden üretmeye devam edecektir. Kadınların gerçek kurtuluşu, yalnızca kadınların omuzlarına yüklenen sorumlulukların toplum tarafından üstlenilmesiyle mümkün olabilir. Erkek egemen kapitalist sisteme ve yürütücüsü istibdad rejimine karşı cevabımız, birliğimiz ve örgütlülüğümüz olmalıdır. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü yaklaşırken; tüm emekçi kadınları, sorunlarımızın gerçek yaratıcısı ve dolayısıyla tek muhatabı olan erkek egemen kapitalist sisteme karşı Devrimci İşçi Partisi saflarında örgütlenmeye, mücadeleye omuz vermeye çağırıyoruz!
Yazıyı podcast olarak dinlemek için tıklayın
Bu yazı Gerçek gazetesinin Şubat 2021 tarihli 137. sayısında yayınlanmıştır.