Sütaş sendika düşmanlığına, işçiler örgütlenmeye devam ediyor!
Türkiye’nin önde gelen gıda şirketlerinden Sütaş’ta Tek Gıda-İş sendikası 10 yıldır örgütlenme mücadelesi veriyor. Bu mücadelenin bu kadar uzun süre devam etmesinin sebebi işçilerin sendikayı benimsememesi değil. Sütaş patronu Muharrem Yılmaz’ın yasadışı baskıları ve işçi kıyımları. Sütaş’ta 2012 yılında 40, 2014’te 89, 2017’de 105 ve içinde bulunduğumuz 2022’de de örgütlenmenin artmasına cevap olarak 81 işçi işten atıldı. Muharrem Yılmaz sendika ve işçi düşmanlığını sadece işten atmalarla değil, 2014’te fabrika önünde işçilerin direndiği alana 13 ton hayvan gübresi dökerek göstermişti. Tepkiler sonucunda TÜSİAD başkanlığından istifa eden Muharrem Yılmaz sendika ve işçi düşmanlığını ise bırakmadı.
Sütaş patronu tüm diğer patronlar gibi işten atmaların sendikal sebepten olmadığını iddia ediyor. Oysa yıllar içinde mahkemeler tam 230 işçinin sendikal sebeple atıldığına hükmetti ve bu işçiler kıdem ihbar tazminatlarının yanında dört net 12 brüt maaş tutarında tazminat aldılar. Patron işe iade davalarını kazanmış olmalarına rağmen işçileri yeniden işbaşı yaptırmıyor, parasını verir sendikalaşmayı kırarım diyor. Ancak Tek Gıda-İş sendikasında örgütlenen işçiler de direnmekte kararlılar. Önce Sütaş’ın İstanbul’daki merkezinde daha sonra da Karacabey’deki fabrikanın önünde eylem yapan işçiler eğer baskılar devam ederse Aksaray ve Tire’deki fabrikaları da eylem alanına dönüştürecek.
Yıllara yayılan bu mücadeleyi tüm işçi sınıfımız ve emekçi halkımız sahiplenmelidir ve ortaya konan emeklerin, ödenen bedellerin zaferle sonuçlanması için dayanışmayı büyütmelidir. Bu kavgada, sermaye sınıfının TÜSİAD başkanlığı da yapmış olan en önde gelen temsilcilerinden biri ile son dönemde işçi mücadelelerinde öne çıkan Tek Gıda-İş karşı karşıya. Muharrem Yılmaz sermaye düzenini arkasına almış saldırıyor, ona ve tüm patronlara işçi mücadelesinin ve dayanışmasının daha güçlü olduğunu gösterelim!