Sol modernizm (Mustafa Ö. Soylu (Radikal2, 22.06.08) - 01-07-2008)
“Bilim”, var olup bilinmeyen olanı açığa çıkarma işidir. “Devrim” var olmayanı, var olanlarla varlık haline getirme çabasıdır. Görünenin ardına ulaşma işi bilimin değil, devrimin işidir. Devrim ve devrimci mücadele Marx’ın Marksizmini de kesen ve tarihsel süreçte kapitale karşı devrim olarak ifade edilen Bolşevik müdahale dahil “bilim” denilen bu dünya görüşünün çok fazla etkili olamadığı bir alanı tanımlar. Marx sonrası Marksizm modernist bir aydınlanma projesi yapan bu bakıştır. Bilginin kuruluşu her zaman ontolojiktir ve bir mutlaklığı yoktur. Serkan Mercan gibi Batı Marksizm’i ile birlikte Türkiye’de de Marksizm’i “bilimci”, bilimin şaşmaz ilke ve doğrularıyla örülmüş ideoloji olarak gören anlatıların sol liberal söylemin etkili olmasında sorumluluğu vardır.
Sol liberalizmi fildişi kulesinden, modernist Marksistleri bilimci akademik alanlardan çıkaracak müdahale aşağıdaki dipnotların tartışılmasını gerekli kılıyor.
1. dipnot.
Solun söylem alanında iktidar perspektifi önemli bir yere sahiptir. Modernizmin söylemi ile yapılanmış sola göre “iktidar” tek merkezden işleyen bir sistemdir. Oysa ki iktidar, birçok merkezin bulunduğu, belirlemelerin bir merkeze oturmadığı, birden çok merkezin birbirini belirlediği politik bir bedendir. Modernist sol, iktidarın birçok merkezini görmeyerek tek merkeze yönelip politik mücadeleyi daraltmıştır.
2. dipnot
Modernist solun önerdiği “önderlik”, temsiliyeti esas alan bir merkez paradigmasını zorunlu olarak varsayar. Merkez, önderlik ve özne kavramları, önderlik ve hareket ikilemini üretir. Önderlik yöneten, hareket ise yönetilendir. Bu yaklaşım politik alanda önceliği hareketten kopuk önder özneye verir. Politik kuruculuk, temsiliyet değil toplumsal dinamikleri özne olarak yapılandırarak ve önderliği, bir iktidar organı olarak öz örgütlenmelere teslim ederek oluşturulur.
3. dipnot
Modernist sol, ontolojik paradigmasını, karşıtının olumsuzlaması üzerinden kendini olumlama üzerine kurmuştur. Bu bağlamda modernist solun, eleştirel bir muhalefet olmayı aşamadığı ve burjuva özlü sorunlar üzerinden sıçrama siyasetinden kurtulamadığı ortada. Radikal İki’de devam eden Marksist-liberal sol tartışmaları bunun en iyi örneği. Artık solun ontolojisi, olumsuzlama üzerinden olumlama değil, kendini olumlama üzerinden karşıtını olumsuzlamayla yapılandırılmalıdır.
4. dipnot
Kapitalist iktidar, bütünlükçü işleyen saldırının genel adlandırılmasıdır. İktidara karşı emek cephesinden bütünlükçü bir iktidar bedeni oluşturulmadığı sürece, muhalefet istediği kadar radikal olsun, istediği kadar liberal sol ile tartışmalara girsin, kapitalizmin iktidarı tarafından reforme edilecektir. Evet doğrudur, sol liberalizm, fildişi kulesinde oturup ülkesinin dinamiklerine sırt çevirmiş Türkiye aydınının afyonudur, egosu yüksek modernist sol önderlikler kimin afyonudur?