Ufak bir örgütlülükle bile patrona geri adım attırdık
Turizm’de zaman zaman durgunluklar yaşanıyor. Bu durumu patronlar kendileri için bir bahar olarak görüyor ve istedikleri şeyleri işçilere dayatabiliyorlar. Bu uygulamalardan biri de her yıl başı işçilere imzalatılan fazla mesai formu (önümüzdeki bir yıl boyunca yapacağımız mesainin gönüllü olduğunu imza altına alıyorlar) önümüze geldi. Yasa karşısında pek bir geçerliliği olmamasına rağmen bu bize dayatılınca işyerinde insan kaynakları müdürü ve imza atmayan 3 işçi arasında gerginlik yaşandı. İnsan kaynakları müdürü işçileri tek tek odasına çekerek baskı yaparak ve işten çıkarma ile tehdit ederek imzaya zorladılar ancak geri adım atmayan işçilere işten çıkarılacakları tebliğ edildi. Bunu duyan 3 işçinin mesai arkadaşları böyle bir durumda kendilerinin de mesai yapmayacaklarını bildirerek otel yönetimine geri adım attırdılar. Tekrar İnsan Kaynakları ofisine çağrılan işçilere “kusura bakmayın lütfen biz hata yaptık ve bu evrağın yasal olmadığını öğrendik” diyerek işlerine devam etmeleri istendi.
Gördüğümüz gibi en ufak bir örgütlülüğün verdiği korku işten atılmayı bırakın, bir dizi kazanıma bile sebep oldu. Daha önce “double” olarak bildiğimiz 16 saat çalışma yasaklandı, mesailer artık alacak izin değil ücret olarak verilecek. Böyle bir durumdan kazançla çıkmamız bize psikolojik üstünlük sağladı ve bundan dolayı da arkadaşlarımız kendi haklarını araştırmaya başladı. Bilinç olarak bir gelişme yaşadık ve biz de bu enerjiyi doğru yere yani sendikaya taşımaya karar verdik.
İstanbul’dan bir turizm işçisi
Bu yazı Gerçek gazetesinin Şubat 2019 tarihli 113. sayısında yayınlanmıştır.