Büyük madenci yürüyüşünün 28. yılı
Zonguldak maden işçileri 28 yıl önce Türkiye işçi sınıfı tarihinin en büyük, en militan eylemlerinden birine imza attılar. 1990 yılının Ağustos ayında Hükümet ile Genel Maden İşçileri Sendikası arasında 48 bin işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri ücretler konusunda tıkandı. Dönemin iktidarı işçilerin zam talebini çok yüksek bulurken, işçiler ise 1980 sonrası ücretlerinde yaşanan kayıpların giderilmesini istiyordu. Üç ay süren görüşmelerde anlaşma sağlanamayınca maden işçileri 30 Kasım’da greve çıktı.
Hükümetin ve dönemin cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın “madencilikte devleti sileceğiz” diyerek TTK’nın özelleştirilmesini savunan açıklamaları, mücadelenin seyrini de değiştirdi. Grev, sadece maden işçisinin grevi olmakla kalmadı, Zonguldak halkını da bir bütün olarak mücadelenin etrafında birleştirdi. Kent, her gün bir miting alanına dönüyordu. Madencilerin eşleri bu mücadelede en ön saflarda yerini alıyor, çocukları da “Babamız nerede biz oradayız!” sloganlarını atıyordu. Türkiye’nin dört bir yanından işçiler, birer yevmiyelerini göndererek, dayanışma eylemleriyle maden işçisine destek oluyordu. Türk-İş’e bağlı sendikalar da 3 Ocak’ta bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirerek desteklerini sundular.
4 Ocak günü binlerce işçi sendika binasının önünde hep bir ağızdan “Silkele başkan düşüyorlar!” sloganını atarken, sendika başkanı Şemsi Denizer ise işçilere “Arabalarımızı engellediler, arabayla gidemiyoruz ama ayaklarımız var, yürüyeceğiz” şeklinde sesleniyordu. Bunun ardından işçiler “Gemileri yaktık geri dönüş yok!” sloganıyla Ankara yoluna düştüler.
Yaklaşık 100 bin kişi beş gün boyunca, devletin kolluk kuvvetlerinin önlerine kurduğu barikatları teker teker aşarak Mengen’e kadar yürüdüler. 8 Ocak’ta devlet yetkilileriyle bir görüşme gerçekleştiren Şemsi Denizer, işçilerden gelen “Ölmek var, dönmek yok!” tepkilerine rağmen yürüyüşü bitirdiklerini ve Zonguldak’a döneceklerini açıkladı. İşçiler Zonguldak’a dönüp greve devam ederken sendika temsilcileri görüşmeler için Ankara’ya gittiler. Ancak bu görüşmelerden de sonuç çıkmadı. Zonguldak’a dönen işçiler grevi sürdürseler de daha sonra hükümet, 25 Ocak’ta Körfez Savaşı bahanesiyle ülkedeki tüm grevleri yasakladı. Maden işçileri 27 Ocak’ta işbaşı yaptı. Sözleşme de 6 Şubat'ta işçilerin tam istedikleri oranda olmasa da ona yakın bir oranla, %147 zam karşılığında imzalandı.