Gerçek gazetesi aylık okur toplantısı: İşçinin emekçinin sesi Gerçek 10 yaşında!
Gerçek gazetesinin her ay düzenlediği kahvaltılı okur toplantısı 13 Ekim Pazar günü Devrimci İşçi Partisi İstanbul bürosunda gerçekleşti. Bu kahvaltılı okur toplantısının bir önemli özelliği ise Gerçek’in yayın hayatına başlayışının 10. yıldönümü vesilesiyle 10. yıl özel sayısının sunumunun yapılmasıydı.
26 Eylül’de İstanbul’da gerçekleşen depremin tüm ülkenin gündemi haline gelmesi üzerine “Deprem sarsar, kapitalizm yıkar!” manşetiyle çıkan gazetemizin Ekim sayısı için Devrimci İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Levent Dölek yoldaşımız bir sunum yaptı. Gerçek’in 10. yılına özel olarak çıkartılan gazete ekinin sunumuyla başlayan yoldaşımız gazetemizin yaslandığı 30 yıllık geleneği bizlerle paylaştı. Ardından Lenin’in bir işçi sınıfı gazetesi olarak örgütlediği İskra’ya atıfla “21. yüzyılın İskra’sı nasıl olunur?” sorusuna yanıtlar verdi. Lenin’in İskra’ya yaklaşımıyla Devrimci İşçi Partisinin Gerçek’e yaklaşımının aynı olduğunu vurgulayan yoldaşımız yazarlarıyla, okurlarıyla tam bir işçi gazetesi karakterine sahip olan gazetemizin aynı zamanda kolektif bir örgütlenme aracı olduğunu dile getirdi.
Gazete sunumunun devamında fabrikalardaki gündemlere değinen Dölek, MESS toplu sözleşmeleri döneminin önemli bir sınıf mücadele dönemi olacağını ve sendikalar içindeki temsilci seçimlerinin aynı zamanda buna bir hazırlık olarak görülmesi gerektiğini belirtti. Sungur Savran’ın bu sayıda yer alan “Titreyin diktatörler, şeyhler, krallar, emirler!” başlıklı yazısına atıfta bulunan yoldaşımız ayda bir çıkan gazetemizin artık neredeyse isyan ve devrimlere bile yetişemez olduğunu, gazetenin matbaadan çıktığı an da Ekvador’da bir devrimin patlak verdiğini söyledi.
Sunumun ardından sözler kahvaltıya katılanlardaydı. Her zaman olduğu gibi birçok farklı fabrikadan yoldaşımız fabrikalarda toplu sözleşme dönemi öncesi yaşanan son gelişmeleri paylaştı. Genç bir yoldaşımız üniversite stajında karşılaştığı sömürüyü anlattı. Bir diğer genç yoldaşımız ise Gerçek’in sadece işçilerin değil aynı zamanda öğrenci gençliğin de sözcülüğünü yaptığını ve sayfalarına gençliğin mücadelesini de taşıdığını söyleyerek gazetemizin 10. yaşını kutladı.
Gazetemizin Ekim sayısının çıkmasının ardından “Barış Pınarı” adı verilen harekâtın başlaması tartışma kısmında genişçe ele alındı. Yoldaşlarımız söz alarak bu harekâtın Amerika’ya karşı değil, bilakis onun koyduğu sınırlar içinde yine onun çıkarlarına uyumlu şekilde planlanan bir harekât olduğunu ve bir NATO koridoru kurmayı amaçladığını belirttiler. Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkını çiğneyen bu hamlenin ancak ve ancak emperyalizmin amaçlarını gerçekleştirmeye hizmet ettiğini, Ortadoğu’da Türk, Kürt, Arap, Fars halklarının arasındaki her çelişkinin ve çatışmanın emperyalizmin işine yaramaya devam edeceğini ve bu sebeple ABD’nin Ortadoğu’daki politikalarına karşı cevabımızın “Kürtlerle barış, ABD’yle savaş!” şeklinde olabileceği vurgulandı.
Tartışma kısmında yoldaşlarımızın söz almasıyla derinleşen toplantı işgallerde, grevlerde, direnişlerde ve tabii ki önümüzdeki ayın kahvaltılı okur toplantısında buluşma temennisiyle sonlandı.