Enflasyona ezdirmek ne kelime işçinin, kamu emekçisinin, emeklinin pestilini çıkardılar!

Enflasyona ezdirme

Erdoğan yüzde 30’luk asgari ücret zammından sonra “çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeme sözümüze bir kez daha sadık kaldık" sözüyle milyonlarca insanın aklıyla alay etmişti. TÜİK’in enflasyon verilerini açıklamasıyla birlikte iktidarın işçileri, kamu emekçilerini ve emeklileri hayat pahalılığı karşısında nasıl ezdiği rakamlarla da netleşmiş oldu. Yıllardır enflasyon oranlarını düşük gösterdiği için tepkilerin odağı haline gelen, mahkeme kararlarına rağmen madde sepeti fiyatlarını kamuoyuna açıklamamakta direnen TÜİK 2024 yılı resmi enflasyon oranını yüzde 44,38 olarak açıkladı. Aynı saatlerde internetten ve günlük olarak fiyatları derleyen ENAG (Enflasyon Araştırma Grubu) yıllık enflasyon oranını yüzde 83,40 olarak açıkladı. Çarşıda pazarda hayat pahalılığını yaşayan emekçi halk için TÜİK’in resmi rakamının gerçeği yansıtmadığı ENAG’ın rakamlarının daha gerçekçi olduğu ortada.

Asgari ücret zammı gerçek enflasyonun 53,4 puan altında kaldı!

Ne var ki TÜİK’in resmi rakamları memur maaşlarını, işçi, Bağ-Kur, memur emeklisi aylıklarını, bir sonraki yılın harç, ceza, vergi ödemelerini belirleyen yeniden değerleme oranını doğrudan etkiliyor. Ayrıca asgari ücret zammından, işçilerin bireysel ve toplu sözleşmelerinde de devlet ve patronlar her zaman TÜİK rakamlarını veri kabul ediyor. Resmi enflasyonun 13,38 puan, gerçek enflasyonunun 53,40 puan altında kalan Yüzde 30’luk asgari ücret zammı, tüm işçiler için bir cam tavan işlevi görecek. Toplu sözleşmelerde de patronlar bu düşük zam oranını kendi çıkarlarına kullanacak. TÜİK’in resmi rakamları her durumda patronların ve devletin lehine işlerken işçiyi, kamu emekçisini, emekliyi eziyor.

Emekliyi süründürme politikasına devam!

TÜİK enflasyonunun doğrudan belirleyici olduğu alanlara gelecek olursak. Kamu emekçileri ve emekliler için 6 aylık enflasyon oranı belirleyici oluyor. TÜİK Temmuz-Aralık dönemi enflasyon oranını yüzde 15,75 olarak açıkladı. Bu oran aynı zamanda işçi ve Bağ-Kur emekli maaşlarının artış oranı. Ancak emekliler için bu artış oranı kök maaşa yapılıyor. Kök maaşa yapılan zam en düşük emekli maaşına tamamlanıyor. Henüz en düşük emekli maaşı olan 12.500 liraya ne kadar zam yapılacağı belli değil. Bu rakam kanunla belirleniyor. Eğer onu da resmi enflasyon kadar arttırırlarsa 14 bin lira gibi bir rakam olur ki, bu da en düşük emekli maaşının endekslenmesi gereken asgari ücretin çok altındadır ve iktidarın emeklileri süründürme politikasının devam ettiğini gösterecektir.

Yandaşla imzalanan toplu sözleşme kamu emekçisini yaktı!

Kamu emekçileri açısından durum biraz farklı. Memur ve memur emeklisi maaşları toplu sözleşme ile belirleniyor. Ancak grev hakkının tanınmadığı toplu sözleşme masasına bir de AKP’nin memur kolu Memur-Sen oturunca toplu sözleşme kamu emekçilerin yararına değil zararına sonuçlar çıkarıyor. Kamu emekçilerinin toplu sözleşmelerinde 2025 ilk altı aylık dönemi için yüzde 6 zam öngörülmüş. Buna enflasyon farkı da ekleniyor. Ama nasıl? Enflasyon farkı, Temmuz-Aralık 2024 dönemi 6 aylık enflasyonu (yüzde 15,75) ile 2025 zam oranı (yüzde 6) arasında farka göre değil 2024 Temmuz ayında yapılmış olan zam oranına (yüzde 10) göre hesaplanıyor. Dolayısıyla da memur ve memur emeklisi yüzde 4’lük bir kayıp yaşayarak yüzde 11,54 ile 6 aylık resmi enflasyonun da altında bir zam alıyor.

Emekçi halka perhiz devlete lahana turşusu!

TÜİK enflasyonunun doğrudan etkilediği diğer bir rakam yeniden değerleme oranı. Bir sonraki yılın harç, ceza ve vergi ödemeleri (motorlu taşıtlar vergisi, emlak vergisi, araç muayene ücretleri, trafik cezaları, gelir vergisi tarife dilimleri ve idari cezalar vb.) kanun gereği TÜİK’in Ekim ayı için açıkladığı Yurtiçi Üretici Fiyat Endeksi ortalama artış oranına göre belirleniyor. İşçinin yüzde 30, emeklinin yüzde 15, memurun yüzde 11,5 zam aldığı yerde devlet aldığı vergiyi, kestiği cezayı yüzde 43,93 oranında arttırıyor!

Kiralara yüzde 58,51 zam!

TÜİK enflasyonu işçinin, emekçinin, yoksulların en büyük gideri olan kira artışlarını da doğrudan belirliyor. Kira artışları 12 aylık TÜFE artış ortalamasına göre hesaplanıyor ve Ocak ayı itibariyle ev sahipleri kiralara yüzde 58,51 oranında zam yapacak! Kira sözleşmelerinin hemen hemen hepsi bu resmi oranlara göre yapıldığı için, kiracılar benim gelirim bu kadar artmadı deseler de ev sahipleri yasaları arkasına alarak söz konusu zammı dayatabilecekler.

Enflasyon altında ezilmemenin tek yolu örgütlü mücadele! 

Erdoğan’ın “enflasyona ezdirmedik” sözü ile işçinin, memurun, emeklinin enflasyonun altında pestilini çıkartan icraatı ortada. Emekçi halk elbette ki bunu görüyor. Bazıları öfkeli bazıları ise hayal kırıklığı yaşıyor. Pek çokları bu durum karşısında kendisini çaresiz hissediyor. Ancak çaresiz değiliz. Enflasyon karşısında ezilmemek için tek yol örgütlü mücadele. İşçiler için tek çare sendikalaşmak ve örgütlü mücadelenin gücüyle ücretlerini toplu sözleşmelerle arttırmaktır. Memurlar ve memur emeklileri için ise AKP’nin memur kolu gibi çalışan Memur-Sen’den kurtulmak şart. Kamu emekçisi enflasyona karşı ezilmemek için toplu sözleşme sürecinde kamu emekçisinin mücadele geleneğinin mirasçısı olan KESK’le yürümeli. KESK’in öncülüğünde tüm kamu emekçisi sendikaları bir birleşik cephe halinde hareket etmeli. Kamu emekçisinin hizmet üretiminden gelen gücü fiilen kullanılmalı. Memur-Sen’in sözleşme yetkisi kısa dönemde devam etse bile Memur-Sen yönetimi üzerinde Memur-Sen üyelerini de kapsayan bir baskı oluşturulmalı. Sonuçta çaresiz değiliz, birleşmeli, örgütlenmeli ve mücadele etmeliyiz!