İtalya’da liseliler ayakta!
Bütün İtalya, önce liseleri sarıp, oradan sokaklara taşan eylemlerle sarsılıyor. Eylemleri tetikleyen, bir ay içerisinde yaşanan iki iş cinayeti oldu. İtalya’da lise öğrencilerinin mezun olabilmek için bir dönem staj yapması gerekiyor. Türkiye’den de çok iyi bildiğimiz üzere, öğrenciler sıklıkla stajları karşılığında herhangi bir maaş da alamıyor. Bu zorunlu staj uygulaması, 2015’te Matteo Renzi hükümetinin Buona Scuola yani İyi Okul yasası ile başlamıştı. Bugün gelinen noktada, iki lise öğrencisinin, “İyi Okul” gereği ücretsiz ve güvencesiz staj yaparken hayatını kaybetmesi bardağı taşıran son damla oldu.
İlk iş cinayeti 21 Ocak’ta gerçekleşti. 18 yaşındaki lise öğrencisi Lorenzo Parelli, stajının son gününde üzerine bir çelik bloğunun düşmesi sonucu hayatını kaybetti. Bu ölümün yarattığı öfke ile özellikle büyük şehirlerde ilk eylemler gerçekleşti. Birçok lise, öğrenciler tarafından işgal edilirken, öğrenciler 4 Şubat’ta büyük kitle eylemleri düzenledi. Özellikle Torino kentinde gerçekleşen eylemde çok çarpıcı sahneler ortaya çıktı. Öğrenciler öfkelerini sadece Mario Draghi hükümetine ve Eğitim Bakanı Patrizio Bianchi’ye yöneltmeyip, aynı zamanda doğrudan İtalyan burjuvazisini hedef aldı. Torino’daki eylemlerde Confindustria (İtalyan TÜSİAD’ı) amblemlerine ve bu patron örgütünün başkanı olan Carlo Bonomi’nin fotoğraflarına kırmızı boyalar fırlattılar.
Eylemler bütün hızıyla sürerken ikinci iş cinayeti haberi geldi. 14 Şubat’ta, 16 yaşındaki Giuseppe Lenoci, stajı sırasında bir araba kazasında hayatını kaybetti. Bu haber sonrasında eylemler doruk noktasına ulaştı. Çok sayıda lise işgalinin yanı sıra, 18 Şubat’taki eylemler İtalya’nın son yıllarda görmediği bir kitleselliğe ulaştı. 40’tan fazla şehirde eylemler gerçekleşirken basının hesaplamalarına göre 200 binden fazla öğrenci gösterilere katıldı. Öğrencilerin haklı eylemi Bologna başta olmak üzere bazı şehirlerde karşısında polis şiddetini buldu ama yine de büyük bir kitlesellik ve kararlılık içerisinde gerçekleşti.
İtalyan liselileri şikâyet etmekle, sosyal medyadan yakınmakla yetinmiyor, sokakları ve okulları mücadele alanına çevirerek tüm ülke siyasetine damga vuruyor. Bu mücadelenin hedefine doğrudan doğruya Confindustria ve İtalyan burjuvazisini koyarak hedefi de on ikiden vurmuş görünüyor. Bu mücadele hepimize yol göstermeli.
Lise öğrencilerinin bu denli güçlü eylemler yapması, sadece iki ay önce, Aralık ayında düzenlenmiş olan genel grevin yarattığı atmosferden muhtemelen hem etkilenmiş bulunuyor ve hem de bu atmosferi daha da ileri taşıyor. Gerçek gazetesinin Ocak sayısında aktardığı gibi bu çok başarılı genel greve iki milyondan fazla işçi katılmıştı. Dolayısıyla, aslında Avrupa’nın en büyük mücadele geleneklerine sahip ülkelerden biri olan ama son dönemleri durgun geçiren İtalya’da mücadeleler yeniden yükseliyor denebilir.