Fransa’da eğitim emekçilerinden tarihî grev
13 Ocak’ta, Fransa’nın eğitim emekçileri bu sektörde uzun yıllardır görülmeyen büyüklükte bir greve imza attı. Greve giden döneme Fransız burjuvazisinin pervasızlığı damgasını vurmuştu. Korona şartlarında eğitimin nasıl yürütüleceğine dair yönetmelikler adeta akşamdan sabaha değişirken, hükümetin ve Eğitim Bakanlığının öğretmenlerin, öğrencilerin ve velilerin sağlığını açıkça hiçe saydığı görülüyordu. Özellikle ilk dönemin sonunda, ilkokul ve lise öğrencilerinin havalandırma sistemi olmadığı için kar soğuğunda camları açık sınıflarda, montlarıyla sınava girdiği görüntüler akıllara kazınmıştı. Bütün bunlar olurken öğretmenlerin FFP2 denilen yüksek koruyucu özelliğe sahip maske ve sınıfların havalandırma koşullarının iyileştirilmesi talepleri yanıtsız kalıyordu.
Buna tuz biber eken, Eğitim Bakanı Jean-Michel Blanquer’in yarattığı skandal oldu. 3 Ocak Pazartesi günü dersler tekrar başlayacakken ve tüm öğretmenler, öğrenciler ve veliler bu konudaki yönetmeliği beklerken Blanquer açıklamasını 2 Ocak Pazar günü akşam saatlerinde yaptı. Dahası bu açıklama bakanlığın kaynaklarından değil, haberlerine erişmek için paralı abonelik gereken Le Parisien gazetesinin sitesi üzerinden yapıldı. Yani açıklama yapıldıktan sonraki ilk birkaç saat, dahası ders başı yapılmasına sadece saatler kala, bu siteye paralı abone olmayan öğretmen ve veliler ertesi sabah ne yapacağını öğrenme şansından yoksundu! Skandalın büyüklüğü fark edilince, haber sitesi bu açıklamaya erişimi ücretsiz yaptı ama bu tavır birçok insan için Eğitim Bakanlığı ve hükümetin umursamazlığının sembolü haline geldi. Dahası, grevin gerçekleştiği 13 Ocak’ta bu henüz bilinmiyor olsa da, bir süre sonra Blanquer’in bu açıklamayı İspanya’nın lüks Ibiza Adası’nda tatildeyken yaptığı ortaya çıkacaktı. Aylardır eğitim emekçilerinin ve velilerin taleplerinin yanıtsız bırakılmasıyla birleşen bu umursamazlık, muhtemelen birçok insan için bardağı taşıran son damla oldu.
Bu şartlarda grev günü yaklaşırken, bu seferki grevin farklı olacağı açıkça hissediliyordu. En önemli göstergelerden biri olarak, Fransa’da öğrenci velilerinin en büyük örgütü olan FCPE, alışılmadık biçimde eğitim emekçilerinin grevini desteklediğini açıkladı, dahası grev günü bazı okullarda velilerin bizzat okulları bloke ettiği görüldü. Greve katılım da görülmemiş oranlara ulaştı. İlk ve orta öğretimde çalışan öğretmenlerin yüzde 75’i, lise öğretmenlerinin ise yüzde 62’si iş bırakırken idarî personelde bu oran yüzde 81’i buldu. Tüm ülkede yüzlerce okulda eğitim tamamen durdu. Gözü korkan Eğitim Bakanlığı, buna karşılık olarak 5 milyon FFP2 maske dağıtma ve çeşitli statülerde 4.800 personel işe alma sözü vererek geri adım atmak zorunda kaldı. Fransız eğitimcilerinin grevi, işçilerin örgütlü gücünün “olmaz deneni oldurma” kapasitesini gösterdiği için hepimize ders olmalı.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Şubat 2022 tarihli 149. sayısında yayınlanmıştır.