Emperyalist genelkurmay toplandı: Çin’e ve Rusya’ya karşı savaş tamtamları
Haziran ayı hazırlık ayı oldu. Neyin hazırlığı? Üçüncü Dünya Savaşı’nın! Amerika’nın yeni başkanı Joseph Biden’ın orkestra şefi rolünü üstlendiği bir dizi toplantıda, emperyalist genelkurmay toplanarak gelecekte bir savaşa ortak hazırlık konusunda güven tazeledi, bu konudaki kararlılığı teyit etti, yeni tedbirlere ilişkin kararlar aldı.
“Özel İlişki”: ABD-İngiltere
Biden Avrupa’ya ayak bastıktan sonra ardı ardına dört toplantı düzenlendi. Önce ABD-İngiltere baş başa görüştü. Aynı dili konuşan, aynı kültürü paylaşan bu iki ülke arasında dünya sahnesinde bir “özel ilişki” vardır. Amerika 1940’lı yıllardan itibaren dünyayı yöneten güç haline geldiğinden beri bu ilişki hiç kopmamıştır. Amerika’dan önce dünyaya İngiltere hâkimdi. Amerika, onun birikiminden daima yararlanmıştır. Şimdi İngiltere Brexit sonucunda Avrupa Birliği’nden ayrıldığından beri eli daha rahat. “Özel ilişki” dünya politikasına yön vermek bakımından çok daha büyük bir önem taşıyacak. Dört toplantı arasında, NATO dışında en önemlisi buydu.
Bunu G-7 toplantısı izledi. Bu “en zengin ülkeler” kulübü daha ziyade dünya kapitalizminin ekonomi işlerine bakıyor. G-20 kurulalı beri önemi azaldı. Burada, en önemli gündem maddesi çokuluslu şirketler olarak anılan emperyalist tekellerin ülkeleri birbirine karşı oynaması sayesinde gittikçe daha az vergi ödemesine karşı ilk kez bütün ülkelerin hep birlikte bir asgari vergi oranı uygulaması konusunda anlaşmaya ulaşılması oldu. Bu, küreselleşme olarak anılan politikanın gerilemesinde yeni bir adımdır. G-7’den sonra 130 ülke toptan Biden yönetiminin bu politika önerisini kabul etmiş bulunuyor.
Silahlar masaya konuldu!
Tabii asıl önemli toplantı NATO devlet ve hükümet başkanları toplantısıydı. Emperyalist sistemin esas genelkurmayı bu örgütte bir araya gelir. NATO, 1949’da Sovyetler Birliği’ne karşı kurulmuş bir askeri aygıttır. (Türkiye 1952’de girdi.) Emperyalistler 21. yüzyılda NATO’yu gelecekteki kirli işleri için ayakta tuttular. Nitekim 2001’de 11 Eylül şoku altında Afganistan’da Taliban rejimini yıkmak için NATO kolları sıvadı. NATO artık eskiden olduğu gibi bir “Kuzey Atlantik İttifakı” değildir. Emperyalizmin dünya çapındaki ortak askeri aygıtıdır, ordusudur!
NATO her on yılda bir konseptini tazeliyor. 2001’de emperyalistler bir hayal dünyasında yaşıyordu: Sosyalizm geçici bir kriz yaşıyordu ya, onlar “tarihin sonu geldi!”, bundan sonra kapitalizm ebedi diye bayram yapmakla meşguldü. O yıl yaşanan 11 Eylül’le birlikte sadece El Kaide tipi terörizme savaş açıldı. 2008’de başlayan Üçüncü Büyük Depresyon, yani dev dünya ekonomik krizi aslında emperyalistleri uyandıracak kadar büyük bir sarsıntı idi. Ama halkı “bi şeycikler olmaz, toparlarız ekonomimizi” diye kandırırken kendileri de fazla rahatladılar. Şimdi 2021’de ayaklar suya erdi.
Hedef tahtasında Çin
Dünya kapitalizmi çok derin bir kriz ve pandemi batağında çırpınırken bunun tek istisnası kendisi de kapitalizme yeni geçmiş olan Çin. Asya’nın bu devi yakında dünyanın en büyük ekonomisi olacak. Artık düşük ücrete dayanan çer çöp satmakla ve emperyalistlere taşeronluk etmekle de yetinmiyor. Askerî teknoloji de dâhil bütün bilim ve ileri teknoloji alanlarında emperyalist ülkelere kafa tutuyor. İşte emperyalizm buna dayanamaz. NATO’nun bu toplantısında Çin hedef tahtasına konulmuştur.
Rusya ikinci düşman
Onu çok aktif politikasıyla emperyalizmin dengelerini altüst eden Putin Rusyası izliyor. Rusya birçok alanda Batı’yı sarsıyor. Geleceğin savaşının önemli bir alanı olan siber savaş ve korsanlık alanında çok güçlü olduğunu her fırsatta belli ediyor. 2016 Amerikan seçimlerine müdahale ettiği iddiaları hâlâ dolaşıyor. Avrupa Birliği’ni içinden bölüyor: Doğu Avrupa’da gittikçe artan sayıda AB ve NATO ülkesinde Rusya yanlıları ile Batı yanlıları mücadeleye girişmiş durumda. Türkiye 2016 başarısız darbesinden sonra Rusya ile özel bir ilişkiye girdi. (Şimdi işler değişiyor, o ayrı.) İran mecburen Rusya’nın müttefiki. Rusya Arap dünyasında (Suriye, Libya vb.) yeniden çok faal. Kuzey’de kutup dairesi bölgesinde Rusya’nın faaliyetleri emperyalistleri hem ekonomik hem askerî nedenlerle endişelendiriyor. Ayrıca, unutulmasın, Rusya hâlâ dünyanın ikinci büyük nükleer gücü.
Tamtamlar çalıyor!
Biden’ın Avrupa gezisinin anlamı budur. Emperyalizm salt kendi çıkarları nedeniyle dünyayı bir kez daha bir dünya savaşının eşiğine getiriyor. Kimse “yok canım, nükleer silahlar var, kimse savaş açmaz” demesin. Bunlar 20. yüzyıldaki dünya savaşlarında da söylendi. Sonra ilk savaş geldi, 20 milyon can aldı, ikincisi 60 milyon! Herkes aklını başına toplasın. Dünya savaşına karşı savaş, çağımızın en önemli görevlerinden biridir. Çocuklarınız varsa bunu mutlaka anlarsınız!
AB-ABD çelişkileri yerli yerinde
NATO toplantısından sonra yapılan dördüncü toplantı, ABD ile AB arasında başa baş görüşmeydi. İngilteresiz bir AB’nin ABD ile çelişkileri tabii daha açık ortaya çıkacaktı. Büyük teknoloji şirketlerinin (Google, Amazon, Facebook, Apple vb.) vergilendirilmesinden Rusya doğalgazını Batı Avrupa’ya getirecek North Stream boru hattına kadar sayısız konuda iki tarafın çıkarları farklı. Tek anlaştıkları konu uçak imalatında dünyanın iki büyük tekeli olan Boeing ile Airbus’ın sübvansiyonlarla ve gizli yöntemlerle kendi devletleri tarafından desteklendiği 17 yıllık savaşta barış değil ama ateşkes sağlamak. “Küreselleşme” övgüsü düşkünleri “artık şirketlerin ulusu kalmadı” diye zevzek zevzek konuşup dururken gerçek hayatta herkes kendi şirketini korur dururmuş demek!
Bu yazı Gerçek gazetesinin Temmuz 2021 tarihli 142. sayısında yayınlanmıştır.