Devrim ve sosyalizm mücadelesinde Atlen Yıldırım olunmalı!

Devrim ve sosyalizm mücadelesinde Atlen Yıldırım olunmalı!

Devrimci İşçi Partisi Merkez Komitesi üyesi Atlen Yıldırım yoldaşımızı 6 yıl önce 18 Nisan 2016’da 59 yaşında kaybettik. Çocukluk yaşlarından itibaren son nefesine kadar bir devrimci olarak yaşayan yoldaşımızı son yolculuğuna bir devrimciye yaraşır şekilde uğurlamıştık.

3 Mayıs 1957 tarihinde Kırşehir’in Kaman ilçesinde muhafazakâr bir ailenin ferdi olarak doğan Atlen yoldaşın içinde bulunduğu muhafazakâr ve milliyetçi iklimin içinden çıkıp devrimci mücadele ile tanışması son derece öğreticidir. 60’lı yılların sonunda yükselen sınıf ve gençlik hareketiyle birlikte devrimci fikirler Anadolu taşrasına da yayılır. Nasıl ki devrimci dönemlerde tarihin çarkları hızla dönmeye başlıyorsa, çocuklar da erken olgunlaşmaya, yaşından büyük fikirlerle yoğrulmaya, halkının ve dünyanın kurtuluşu için çözüm aramaya başlar. Deniz Gezmiş’in ismi memleketin her yerinde bir efsane gibi dolaşırken o sıralar orta okul çağında olan Atlen yoldaş “Kim bu Deniz Gezmiş, ne için mücadele verir?” sorusuna yanıt ararken devrimcilerle ve devrimci fikirlerle tanışmıştır. Devrimci fikirlerle tanışmış olarak kalmayarak Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının hemen ardından çocuk denilebilecek yaşlarda Türk Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) sempatizanı olarak devrimci mücadelenin içine atılmıştır.

Anadolu’nun her köşesinde devrimci mücadele

Atlen yoldaş Deniz Gezmiş’in geleneğinin devamcısı bir dizi örgütün mensubu olarak mücadelesine Aksaray, Kayseri, Kırşehir, Nevşehir gibi şehirlerde devam etmiştir. 80 darbesinden sonra bir dönem siyasi kaçak olarak yaşar, 1998 yılında TKİP yöneticisi olarak tutuklanır, cezaevine girer. 1999 Ulucanlar katliamını yaşayan Atlen yoldaş, 2000 yılında 19 Aralık katliamında da Bartın cezaevindedir. Kalıcı sağlık sorunları yaşayacak kadar zorlu süreçlere girer ama her şart altında bir adım geri atmaksızın örnek bir devrimci olarak ayakta kalmayı başarır.

55 yaşında devrimci Marksist

Mücadelesini sadece pratik faaliyetlerle sınırlamayan, uzun yıllar sosyalist hareketin Türkiye’deki ve dünyadaki durumunu sorgulayan, araştıran, okuyan Atlen yoldaş adım adım devrimci Marksizme doğru yönelir. 2012 yılında ise kendi deyimiyle devrimci Marksizmin Türkiye’deki en büyük temsilcisi Devrimci İşçi Partisi’ne katılır. Bu adım dahi kendi başına bakıldığında son derece değerli bir örnektir; çocukluğundan 55 yaşına kadar parçası olduğu bir siyasi gelenekten ayrılıp, kendisi için değil işçi sınıfının geleceği için bambaşka bir siyasi geleneğin parçası olmak.

Devrimci Marksizme geç geldiği için sık sık hayıflanan yoldaş hem teorik olarak hem de pratik alanda yoğun bir faaliyetin içerisinde yer aldı. Ölümü öncesinde hastane odasını dahi bir devrimci faaliyet alanına çeviren yoldaş, Deniz Gezmiş’in peşinden devrimciliğe adım atışından son nefesine kadar yiğit, çalışkan ve alçakgönüllü bir devrimci olarak yaşadı.

Atlen Yıldırım’a örnek olan devrimciler bizlere de örnektir

Kızıldere katliamının, Denizlerin asılmasının 50. yıldönümünü yaşıyoruz. Onlar sınıf bağımsızlığı bayrağını burjuva devletine karşı cepheden mücadeleye bağlayarak, emperyalizme karşı mücadele bayrağını ikirciksiz bir şekilde yükselterek Atlen yoldaş ve binlerce gence o dönem ilham olmuştu. 68 kuşağının anti-emperyalist devrimci önderlerinin mücadelesi bugün de örnek olmaya devam ediyor. Onların mirasına sahip çıkarak, Atlen yoldaşın ölümünden sadece bir yıl önce söylediği “bir değil beş Atlen olmam lazım” sözünü örnek alarak işçi sınıfının Türkiye’de ve tüm dünyada kurtuluşu için, sosyalist dünya devrimi için var gücümüzle, tüm inancımız ve kararlılığımızla mücadele edelim! Denizlerden devraldığımız devrim ve sosyalizm mücadelesinde birer Atlen Yıldırım olalım!

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Nisan 2022 tarihli 151. sayısında yayınlanmıştır.