Depremzadeler

depremzadeler

On ili etkileyen, on binlerce insanımızı kaybettiğimiz Kahramanmaraş depremi emekçi halk için büyük bir felaket! Ancak kapitalist düzende emekçi halkın yaşadığı felaket sermaye için kâr etme fırsatıdır. Deprem gece 04:17’de gerçekleşti, 5 saat sonra Borsa İstanbul açıldığında çimento, demir-çelik ve inşaat şirketleri tavan yaparak güne başladı. Daha sonra Borsa 5 gün işleme kapatıldı. Ancak Borsa İstanbul tekrar açılır açılmaz depremin yıkımının sermayeye müjdelediği çimento, beton, demir-çelik, cam talebi söz konusu şirketlerin hisselerini yeniden uçuşa geçirdi. Şubat ayı bittiğinde bu şirketlere yatırım yapanlar kazanmış, Oyak Çimento (Ordunun sermaye kolu olan Ordu Yardımlaşma Kurumu’na ait) yüzde 136 getiri sağlamış, Çimsa (Sabancı), Erdemir, Kardemir, Şişecam gibi şirketler onu takip etmişti. Hatta deprem bölgesinde olan İsdemir (İskenderun Demir Çelik) bile yüzde 40 getiri ile üst sıralardaydı.

Son dönemde televizyonlarda, gazetelerde ve sosyal medyada “hangi ilçeler sağlam?” sorusu gitgide popüler olmaya başladı. Deprem profesörleri ile yapılan röportajlarda bilimsel birkaç sorunun ardından mutlaka konu “hangi ilçeler güvenli, hangileri çürük?” meselesine getiriliyor. Deprem profesörleri bir ilçe için “sağlam” dediğinde saniyeler içinde bu bölgelerdeki konutları ve arsaları parsellemiş zenginler milyonlar kazanıyor! Bu profesörler bir ilçeye “çürük” dediğinde, halkın içine korku salınıyor öte yandan emlak baronları için araziler ve evler ucuzluyor. Rantsal dönüşüm için ellerini ovuşturarak bekleyen müteahhitler için fırsatlar artıyor.

Mesela 1999 depreminde popüler olan Prof. Ahmet Mete Işıkara’nın gayrimenkul şirketine danışman olduğu ortaya çıkmıştı. Son dönemde ekranlarda en çok boy gösteren, sosyal medyada da oldukça popüler olan profesörlerden Celal Şengör, Şengör Gayrimenkul Yatırım A.Ş. yöneticisi olduğu için YÖK’ten soruşturma geçirmiş biri. Bu soruşturmanın temelinde siyasi veya başka türlü husumetler olabilir. Ama Şengör’ün kendisi bu şirketin arsa alım satımı için kurulduğunu kabul etmiş bulunuyor. Nedense “hangi ilçe sağlam?” diye profesörleri sorguya çeken televizyoncular, ne bu kişilerin ne de karar makamında olan merkezi ve yerel yöneticilerin deprem bölgelerinde sahip olduğu gayrimenkulleri, ortağı olduğu inşaat şirketlerini vb. sorgulamıyor.

Ama bizler tüm bunları sorgulamalıyız. Türkiye bir deprem ülkesi bunu değiştiremeyiz. Ama emekçi halkın depremzede olduğu, ülkeyi ise depremzadelerin yönettiği bu düzeni tepe taklak etmeliyiz!