Lenin'in kılavuzluğunda: Bilinçlenin ve örgütlenin!
Devrimci İşçi Partisi olarak BilinçLENİN adını verdiğimiz bir kampanya başlattık. Örgütlü olduğumuz tüm illerde işçiler, öğrenciler, çalışanlar, işsizler hep birlikte Lenin'in seçme yazılarını okuyor ve güncel gelişmeler ışığında tartışarak bu büyük devrimci birikimi adım adım içselleştirmeye çalışıyoruz.
DİP'in bu faaliyeti sürerken Kılıçdaroğlu'nun kendi toplantılarında Lenin’e atfen “organize olmuş yığınlar organize olmamış yığınlara hükmeder” sözleriyle gençlere örgütlenmenin önemini anlatması tam da denk geldi doğrusu. O halde bir alıntı da bizden Lenin'in Seçme Eserleri'nden olsun: “Büyük devrimciler henüz hayatta iken, ezen sınıflar onları daima baskı altında tutmuş, teorilerini en vahşi türden bir nefretle, ahlâkı ayaklar altına alan yalan ve iftira kampanyalarıyla ele almıştır. Ölümlerinden sonra ise, ezilen sınıfların 'tesellisi' amacıyla ve onları kandırma kastıyla devrimci önderleri zararsız ikonlara dönüştürme, deyim yerindeyse aziz ilan etme, adlarını bir ölçüde kutsallaştırma yolunda çaba gösterilir. Aynı zamanda devrimci teorinin içi boşaltılır, devrimci ucu törpülenir, teori vülgerleştirilir.”
Lenin'in Marx için söylediği bu sözler, bugün yazarın kendisi, 20. yüzyılın en büyük devrimci önderi için de aynı ölçüde geçerli. Aslında Lenin'in bu şekilde rağbet görmesine pek alışık değiliz. Kılıçdaroğlu gibi burjuva politikacılarının Deniz Gezmişleri, Nazım Hikmetleri bazen de Che Guevara'yı ağızlarına dolamalarına daha sık rastlıyoruz.
Tüm bu büyük devrimcilerin ve tabii ki Lenin'in de bu şekilde zararsızlaştırılmasını engellemek ancak ve ancak onların teorisini sınıf mücadelesi içinde eylemde uygulayarak mümkün olabilir. Bu yüzden Kılıçdaroğlu CHP'li gençlere Lenin derken onları uyutuyor. Bizim için ise Lenin mücadeleye hazırlık, devrimci eğitim ve eylem kılavuzu anlamına geliyor.
Evet, doğru örgütlenmek önemlidir. Çünkü sermaye toplumun çoğunluğunu oluşturan işçi ve emekçileri bu düzene bağlamak, boyun eğdirmek için sürekli kitlelerin bilinçlerini çarpıtır. Sermaye, milliyetçilikle, dini kullanarak ya da futbolla, diziyle, yarışma programıyla bunu yapar. Örgütlenmenin en önemli amacı işçilerin sınıf bilincine ulaşmasını sağlamaktır. Lenin bize şunu da öğretmektedir: “işçi sınıfı kapitalizmin karanlık güçlerine karşı kendi mücadelesi sayesinde aydınlanmazsa onu aydınlatamazsınız.” İşte bu yüzden bizim örgütlenmemiz işçi sınıfını kapitalizme karşı mücadeleye sevk etmeye yöneliktir. Onlar ise bu mücadeleyi engellemek, 70'lerde Ecevit'in bugün Kılıçdaroğlu'nun yaptığı gibi işçi sınıfı mücadelesini kapitalizmin sınırları içine hapsetmek için örgütlenir.
Lenin, bugün CHP'nin de üyesi olduğu Sosyalist Enternasyonal'i dünya burjuvazisine uşaklık yapan sarı bir enternasyonal olarak nitelemişti. Bugün CHP de adından başka her şeyi kapitalist ve emperyalist olan Sosyalist Enternasyonal de burjuvaziye uşaklık yapmayı geçmiş, onun en has temsilcileri olmuştur. O halde Leninizm bugün bunlar hakkında yayılan tüm demokratik hayallere karşı emekçi kitleleri uyarmak ve bunlara karşı amansız bir mücadele vermektir.
Nihayet Kılıçdaroğlu yaptığı alıntıda örgütlenmiş azınlıkların gücünden bahsediyor. Biz alıntının nereden yapıldığını bilmiyoruz ve kelime kelime doğruluğundan da kuşkuluyuz. Ama Lenin'in bir avuç sömürücü azınlığın iktidarını lanetleyerek çoğunluğun yani işçi sınıfının ve emekçilerin iktidarı için mücadele ettiğini iyi biliyoruz. O yüzden de Beyaz Türk Batıcı-laik sermayenin de İslami maske takmış bir avuç patronun da iktidarına aynı sebeple karşı çıkıyoruz. Lenin'in dediği gibi “burjuva demokratik cumhuriyette 'özgürlük' gerçekte zenginler için özgürlüktü... Sovyet ya da proleter demokrasisi dünyada ilk kez kitleler için, işçi sınıfı için, fabrika işçisi ve küçük köylüler için demokrasi yaratmıştır. Dünya bugüne kadar Sovyet yönetiminde olduğu gibi çoğunluğun siyasi iktidarı ele geçirdiğine, gerçekten ele geçirdiğine hiç tanık olmamıştır.”
İşte biz, krizlerde mahvolan, savaşlarda ölen, işsizlaik ve yoksullukla boğuşan, eğitime ve sağlığa ulaşamayan çoğunluğun iktidarı için savaşıyoruz. Bunun için işçilere, emekçiler ve gençlere çağrımızdır: BilinçLENİN ve ÖrgütLENİN!