İsrail’in hizmetkarları yenilecek Filistin dostları kazanacak!

İsrail’in hizmetkarları yenilecek Filistin dostları kazanacak!

Trump’ın dayattığı Gazze mütarekesi Batı Asya’ya barış getirmedi. İsrail sürekli bu sözde ateşkesi bozuyor, yeni katliamlar yapmak için hiçbir fırsatı kaçırmıyor. Trump Türkiye, Mısır ve Katar’ı taşeronlaştırarak direnişi zapturapt altına almaya çalışırken, savaşmadan iktidarda kalması mümkün olmayan Netanyahu, İran’a karşı ABD ve Avrupa ile birlikte yeni bir cephe açmak için kolları sıvıyor. Aslında bu cephede yan yana gelenler El Aksa Tûfanı öncesinde iyice belli olmuştu, şimdi sözde ateşkes, İran’a karşı emperyalistler ve Siyonistlerle aynı safta olanları yeniden görünür kılıyor.

Emperyalizm-Siyonizm cephesi ve karşısındakiler

İran, İsrail’e karşı silahlı olarak Filistin halkının yanında durdu. Bunun karşılığı Ekim 2024’ten itibaren Siyonistlerin ve son olarak da ABD emperyalizminin İran’a yönelik onlarca saldırısı oldu. Yakın zamanda İsrail ve ABD İran’a yeniden saldırabilir. Yemen, Filistin halkını bir dakika bile yalnız bırakmadı. Tel Aviv’i yüzlerce kilometre uzaktan defalarca vurdu. Kızıldeniz’i emperyalist ve Siyonistlerin gemilerine kapattı. Karşılığı, bir seferinde Yemen hükümet üyelerinin dahi katledildiği karşı saldırılar ve acımasız bir ambargo oldu. Hizbullah, Lübnan’ın güneyini Siyonistler için bir cehenneme çevirdi. İsrail’in kuzeyinde yaşayan yerleşimciler bir yıldan uzun bir süre evlerine yaklaşamadılar bile. Karşılığı, Hizbullah liderlerine ve komutanlarına yönelik suikastlar, güney Lübnan’a ABD ve İsrail’in yoğun saldırıları oldu. Özetle, El Aksa Tûfânı’nın ardından cesur bir şekilde Siyonizme kafa tutan kim varsa, ağır bedeller ödedi.

Bunların karşısında, İsrail’i soykırım sürecinde bile destekleyenler var. Birleşik Arap Emirlikleri bu listenin başında. Karşılığında Emirlik tüccarları İsrail pazarına girdi ve ülke, ABD’den satışı ciddi kısıtlamalara bağlı yapay zekâ çipleri gibi malzemeler almayı başardı. Gazze’deki ablukanın destekçisi Mısır, soykırım boyunca Refah’ı açmaya yeltenmedi. Filistin halkını yalnız bıraktı. Karşılığında ABD askerî sanayii ürünlerinin Mısır’a satışına onay verildi. Elbette Mısır’da Sisi’yi başa getiren darbenin ABD destekli olduğunu söylemeye gerek bile yok. İngiliz ve Türk istihbaratı ortak yapımı olan, Suriye’nin tekfirci mezhepçi çeteleri, kravat takıp takım elbise giydikten sonra, İsrail’e dokunmayacaklarına yemin edince Şam’da bir devlete sahip oluverdiler. Son örnek Fas. İsrail ile kurduğu iyi ilişkilerin de sonucu olarak, yıllar önce sömürgeleştirdiği Batı Sahra’da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden kendi istediği bir kararı çıkarmayı başardı.

Emperyalizme ve Siyonizme hizmet eninde sonunda kaybettirir!

“İyi ya işte, İsrail ile işbirliği yaparsak kazanırız” mı dediniz? Yanıldınız. Fas gençliğinin sefalete karşı 27 Eylül’de başlattığı gösterileri geçen ayki gazetemizde sizlere aktarmıştık. Eylemler şimdilik duruldu, ama halkın sefaleti devam ediyor. Mısır halkı, Sisi’nin Siyonizmin dostu olmasından hiçbir şey kazanmıyor, yarısına yakını yoksulluk sınırı altında. Sisi ise kendisine yeni bir başkent inşa etmekle meşgul. İsrail HTŞ’cilere inat Suriye’yi bir atış poligonuna çevirmiş durumda.

Türkiye’de de durum farklı değil. Filistin’deki soykırımın erken bir aşamada durdurulması Türkiye’nin NATO’yu ve üslerini memleketten atması, İsrail’e tam bir ambargo ilan etmesi ile olanaklıydı. Bundan emekçi halkımız değil, İsrail ile ticaret yapan bir avuç asalak mağdur olurdu. Tersine, katliam boyunca işe yaramaz kınamalarla yetinen iktidar, şimdi de Trump’ın çaldığı ıslıkla hizaya giriverdi. Sadece Filistinli direniş örgütlerini değil, Hizbullah’ı da silahsızlandırmayı, bölgeyi emperyalizm ve Siyonizm için bir dikensiz gül bahçesine çevirmeyi amaçlayan Trump planının lansmanında Erdoğan başköşeye oturdu. Bunda emekçi halkımızın çıkarı elbette yok. Hükümet, emperyalistlerin masasında büyük devlet pozları verirken, emekçi halkın payına Orta Vadeli Program düşüyor. Temmuz’da asgarî ücrete zam yapmıyor, halk enflasyon ve işsizlik karşısında savunmasız bekliyor, emekliler açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm ediliyor. Emperyalizm ile tutulan işlerden sadece bir avuç asalak âbâd oluyor.

Trump’ın silahsızlandırma planı Batı Asya’yı soykırımcı Siyonistler ve emperyalistler için dikensiz gül bahçesine çevirmeyi amaçlıyor

Trump’ın Gazze planı, öyle ucuz uyanıklıklarla lehe çevrilebilecek bir proje değil, sadece Filistin’i ilgilendiren bir plan hiç değil. Filistin direniş örgütlerinden başlayacak bir “Direniş Ekseni güçlerini silahsızlandırma” planının ilk adımı. ABD basıncı ve tehditleriyle Filistin örgütleri, ardından muhtemelen İsrail’in saldırılarıyla Hizbullah ve belki de son aşamada Ensarullah hedef alınacak. Bölge emperyalizm ve Siyonizm için dikensiz gül bahçesine dönüşecek. İran, yıkılmasa bile sınırlarına hapsedilecek. Sonra da anne çakal Trump, bölge ülkelerinden oluşan yavrularının önüne dolar ambalajına sarılmış yeni İbrahimî anlaşmaları atıp, buradan gelecek zenginliği bağıra çağıra aralarında paylaşmalarını izleyecek.

İstibdad rejimi bu yavrular arasında olabilmek için emekçi halkın parasını defolu, Filistinlilerce boykot listesine alınmış Boeing uçaklarına yatırdı, Mercuria adlı ABD şirketinden hiç gerek yokken 20 yıl boyunca LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) satın alma sözü verdi, şimdi de Hamas’ı silahsızlandıracak askerî güçte yer alabilmek için bastırıyor. Bu sırada Gazze’de halen insanlar katlediliyor, insanî yardım girişleri halen yetersiz. Hizbullah, “silahsızlanmayacağız”, Filistinli direniş örgütleri de “silahlarımızı ancak kurulacak Filistin devletine bırakırız” diyor. Emekçi halkımız, bu silahsızlandırmanın karşısında durmalı, Filistin halkının teslim alınmasında, bölgenin emperyalizm ve Siyonizme dikensiz gül bahçesine çevrilmesinde rolü olanları affetmemeli. 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Kasım 2025 tarihli 194. sayısında yayınlanmıştır.