Gebze Smart Solar’dan bir işçi: Birleşik işçi cephesi için göreve!

Dostlar merhaba,
Smart Solar fabrikasında Toplu İş Sözleşmemizin (TİS) dördüncü görüşmesi bitti. Geçtiğimiz ay patronumuzun ağlama seanslarına başladığını yazmıştım. Son TİS görüşmemizden sonra bu görüşmelerin televizyonlarda yayınlanmasını o kadar çok istedim ki. Sanki hakkımız olanı fabrikaları olan, devletten defalarca teşvik alan, sektörün en üst sıralarında yer alan, borsadan milyarlar vuran bir patrondan değil de aylık 25 bin lira ev kirası veren, dört çocuk okutup koca evin geçimini sırtlanan bir işçiden istiyoruz. Sanki bir ay maaşı hesabına yatmasa dünyaları yıkılacak olan bir emekçiyle kavga ediyoruz. Evet dostlar, sadece bizim patronumuz değil memleketteki bütün patronlar bu dönem işçilere karşı ekonominin mağduruymuş gibi davranarak sözleşme dönemlerini kazasız belasız geçirmeyi umuyor. Her biri hep bir ağızdan “ama asgari ücret” diye başlayıp döviz kurundan şikâyet ediyor. Daha dün grev yasaklarıyla hükümete gönlünü kaptıran patronlar, bugün neredeyse işçilerden daha fazla muhalif olduğunu sanıyor ve yine aynı patronlar işçilerin haklarını TİS görüşmelerinde geriye götürecek teklifler verme cüretinde bulunuyor.
Dostlar, yoldaşlar tabii ki patronlar pazarlık görüşmelerinde önce ağlamayı sonra da bizimle mücadele etmeyi seçeceklerdir. Biz ne patronların boş yalanlarına aldanırız ne de bizi çağırdıkları kavgadan kaçarız. Daha şimdiden bizim üzerimizde bir algı yaratmaya başladılar bile: yüksek sözleşme olursa işçi çıkarılırmış. Bugün küçülen fabrikaların, yükselen işsizlik oranının sorumlusu asla yüksek oranda biten sözleşmeler değildir! Patronlar suyu bulandırırken kârlarından, yıl sonu yükselen zenginliklerinden söz etmiyorlar ama biz görüyoruz. Düşük oranda biten sözleşmeler sonrasında da fabrikalar yıllarca işçi çıkardı! Kazanımlarımızın en az olduğu dönemlerde de patronlar, bu sefer de döviz kurunun çok düşük olmasından dem vurdu. Kısacası ekonomik krizde her iki sınıfın da argümanları var. Ancak patronların sahip olduklarının bizden çalmış olduklarını biliyor ve bu ekonomik krizde buna göre tavır alıyoruz. Sendikalarımızın bu ekonomik krize ve patronların saldırılarına karşı birleşik bir işçi cephesi yaratması artık ekmek kadar, su kadar elzemdir. Çünkü bu satırları yazdığım sırada daha iki gün önce kamu işçilerinin grevi AKP istibdadı tarafından yasaklandı. Bu yasaklama istibdadın binlerce kamu işçisine yapmış olduğu açık bir saldırıdır. Bugün Smart Solar işçilerinin ekmek mücadelesi kamu işçilerinin ekmek mücadelesinden ayrı düşünülemez, kamu işçilerinin ekmek mücadelesi Eylül ayında TİS görüşmeleri başlayacak olan MESS’e üye metal fabrikalarında çalışan binlerce metal işçisinin ekmek mücadelesinden ayrı düşünülemez.
Bugün memleketin geleceği, kamu işçilerinin, metal işçilerinin ve ekmek mücadelesi veren tüm işçi sınıfının geleceğine bağlıdır. Patronların ve onların emrine amade istibdada karşı ekmeğimiz ve hürriyetimiz için birleşik işçi cephesi tek çaremizdir. Bugün birçok sektörde mücadele veren işçiler, sendikalarını ve öncülerini bu mücadele için göreve çağırıyor.
Bu yazı Gerçek gazetesinn Ağustos 2025 tarihli 191. sayısında yayınlanmıştır.