Orman işçilerinin de ormanlarımızın da katili kapitalist istibdad rejimidir!

Orman işçileri

22 Temmuz Salı günü Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde çıkan orman yangınına müdahale eden 5 orman işçisi ve 5 AKUT gönüllüsü hayatını kaybetti, 14 işçi yaralandı.

Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde çıkan orman yangını, kuvvetli rüzgârın etkisiyle, Afyonkarahisar’ın İhsaniye ilçesine bağlı Sarıcaova köyüne kadar ulaştı. Bu bölgede yangına müdahale eden ekipler, “rüzgârın yön değiştirmesi” sonucu alevlerin arasında kaldı. Alevlerden kaçarak yakındaki mağaralara sığınan işçiler ve AKUT gönüllüleri yangının yeniden yön değiştirmesiyle hayatını kaybetti. Koruyucu maskesi olan işçiler kurtulurken, işçilerin bazıları gerekli ekipmana sahip olmadıkları için hayatlarını kaybettiler. Daha önce de, 2 Temmuz’da İzmir’in Ödemiş ilçesinde çıkan orman yangınına müdahale eden bir işçi, kullandığı araç alevlerin arasında arıza yaptığı için yaşamını yitirmişti. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi verilerine göre, Türkiye’de her yıl en az 38 orman işçisi yetersiz ekipman, eğitimsizlik ya da koordinasyonsuzluk nedeniyle iş cinayetlerinde hayatını kaybediyor. Bu durumun en temel nedeni ise hiç şüphesiz istibdadın işçi düşmanı, kâr ve rant odaklı politikalarıdır.

Özelleştirmelerle harlanan yangınlar!

2008 yılından itibaren parça parça özelleştirilen elektrik dağıtım faaliyetleri son dönem yangınlarının önemli sebeplerinden bir tanesi. Elektrik dağıtım şirketleri kârlarından bir kayıp yaşamamak için maliyetleri düşürmek adına elektrik nakil hatlarının bakım ve onarımını yeterli düzeyde yapmıyor. Bu şirketleri denetlemesi gereken Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi’nin (TEDAŞ) sınırlı personel ve kaynak sebebiyle bu vazifesini yeterince yerine getiremiyor. Elektrik kaynaklı yangınların sorumluluğu da şirketlerin üzerine kalmayınca olan ormanlarımıza, işçilerimizin ve gönüllülerin canına oluyor.

Kadro yok, ekipman yok, eğitim yok!

İş şirketlere teşvik vermek olunca sonuna kadar açılan kesenin ağzı, yangınlar için tedbir almaya, yangına müdahale için uçak almaya ve işletmeye, işçiye kadro ve ekipman sağlamaya gelince sımsıkı kapanıyor.

Her yıl yüzlerce orman yangını yaşanan Türkiye’de, bütçe yangınla mücadeleye değil, sermayeye akıyor. İngiliz Mehmet’in işçi düşmanı Orta Vadeli Programı ve tasarruf tedbirleri kapsamında Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) bütçesi azaltılıyor. Onlarca iş makinesi alımı ve orman yolu açma ihalesi iptal ediliyor, orman işçilerine eğitim veren merkezler kapattırılıyor.

OGM’nin boşta 29 bin 461 işçilik kadrosu varken kadrolu işçi alınmıyor, 2 bin 960 geçici işçi istihdam ediliyor. Geçici orman işçileri İşkur üzerinden işe alınarak; düşük ücretle, eğitimsiz ve çoğunlukla ekipmansız olarak yangın alanlarına gönderiliyor. Aylardır zam bekleyen, 24 saatlik yangın kulesi nöbetleri tutan, yangın döneminde 48 saati aşan mesailerle çalışan kadrolu orman işçileri, en düşük devlet işçisi ücretlerinden birini alıyor. Geceyi ormanlık alanlarda yer alan işletme şefliğinde geçirdikleri durumlardaysa sadece 53 liralık bir tazminat alıyor. İşçiler canı pahasına, karın tokluğuna bile denmeyecek bir ücret için çalışırken, ücretlerinden gelir vergisi kesme derdine düşen istibdad ormanları talan eden maden patronlarına teşvik dağıtıyor. Kamu işçilerine dalga geçer gibi yüzde 16 zam teklif eden iktidar işçinin canına karşı da aynı hoyratlıkla yaklaşıyor. İşçiye zor şartlarda çalışma, kötü şartlarda yaşama ve yanarak ölmekten başka bir şey sunmuyor!

Orman işçilerinin kanı istibdadın elindedir!

Türkiye, son beş yılda 215 bin hektar orman küle döndü, sadece 2025’in ilk 7 ayında 1.118 orman yangını meydana geldi. Bunca yangına rağmen yangınla mücadele stratejisi oluşturmayan, OGM’nin bütçesini artırmayan, yeterli kadro sağlamayan, orman işçisine insanca bir ücreti reva görmeyen, özelleştirmelerle yangınlara sebep olan, yanan ormanları imara açan istibdad, hayatını kaybeden orman işçileri için göstermelik taziyeler, baş sağlığı mesajları yayımlıyor. Bu mesajlarla iş cinayetlerinin üstünü örtmeye “bu işin fıtratında var” demeye çalışıyor.

Bir kez daha söylüyoruz; Orman yangınlarının da yitirdiğimiz canların da sorumlusu istibdad rejimidir. Yangınla mücadele ederken hayatını kaybeden işçiler istibdadın değil, işçi sınıfının şehididir. Hiç şüphesiz sınıf kardeşlerinin hesabını yine işçi sınıfı soracaktır!