Narin için adaleti sağlamanın yolu istibdad ile mücadeleden geçiyor

Narin için adaleti sağlamanın yolu istibdad ile mücadeleden geçiyor

Diyarbakır’ın Tavşantepe Köyü’nde 21 Ağustos Çarşamba günü Kur’an kursuna gidiyorum diye evden çıkıp bir daha geri dönmeyen 8 yaşındaki Narin Güran’ın cansız bedeni, 19 gün sonra evinin yakınında, daha önce 3 kez arama çalışmalarının yapıldığı dere kenarında bulundu. Küçük Narin’in kaybolması ve sonrasında yaşananlar bunun münferit bir olay olmadığını gözler önüne serdi.

Aile, Narin kaybolduktan neredeyse üç gün sonra kayıp ihbarında bulundu. Narin’in ailesi sürekli çelişkili ifadeler verdi. Abinin kolunda olan ısırık, olayın üzerinden günler geçtikten sonra fark edildiği için DNA testi için uygun bulunmadı. Kamuoyunun Narin’in bulunması için baskı oluşturması üzerine Cumhuriyet Savcısı ve İçişleri Bakanlığı, Narin kaybolduktan 10 gün sonra konuyla ilgili yayın yasağı getirdi. Narin’in Kur’an kursu ile de bağlantılı amcası, aynı zamanda Narin’in de yaşadığı Tavşantepe Mahallesi’nin muhtarı olan Salim Güran kasten öldürme ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarından tutuklandı. Amcanın ve ailenin Hizbullah/HÜDA-PAR ilişkisine dair tek bir açıklama yapılmadı. 120 haneli bir köyde Ali Yerlikaya’nın her fırsatta övündüğü güçlü istihbaratı, 19 gün Narin’i bulmadı. Narin Güran’ın cansız bedeni, 19 gün sonra evinin yakınındaki dere kenarında bulundu.

Arama ve soruşturma süreci şeffaf yürütülmedi

Süreç şeffaf yürütülmedi, AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, Narin’in ölümünün ardından “Bizlerin bazen bilmediği, bazen de bilip söyleyemediğimiz şeyler var çünkü aile, bizim dostlarımızdır.” dedi. Tam olarak bu nedenle Narin’in katledilişi münferit bir olay değil. İstibdad rejimi aileyi kutsallaştırırken çocuklara yönelik şiddet ve cinayetlerde cezasızlık politikalarıyla çocukları öldürüyor. 2018’de Rabia Naz’ın faillerini koruyanlar bugün aile-devlet-tarikat iş birliği ile Narin’in ölümüne neden oldu.

TÜİK neden çocuklarla ilgili veri açıklamıyor?

TÜİK kayıp çocuklara dair 8 yıldır veri açıklamıyor. 2016 yılında son açıklanan TÜİK verisine göre kayıp çocuk sayısı 104 bin 531. 2023 yılında çocuk istismarından açılan dava sayısı ise 31 bin 216. Türkiye’de ortalama günde 32, yılda 10 bin çocuk kayboluyor. 2023 yılından 2024 ağustos ayına kadar 716 çocuk, iş cinayetlerinde öldü.

Güncel bile olmayan veriler gösteriyor ki bu istibdad rejimi çocukları korumak şöyle dursun, çocukların geleceğini karartıyor. Bugün Narin için, 2018 yılında Giresun’da şüpheli ölümü aydınlatılmayan Rabia Naz için, İsmailağa Cemaati’nin yurdunda ölen Mahmut Osman Kamış için, İstanbul Büyükçekmece’de bulunan Özkanlar Metal fabrikasında staj yaparken iş cinayetinde ölen Arda Tonbul için adaleti sağlamanın yolu istibdada karşı mücadeleden geçiyor.