Asgari ücrete yeni zam sadece gerekli değil aynı zamanda zorunludur!
Emekçi halk geçinemiyor ve giderek artan gıda fiyatları ile açlıkla yüz yüze geliyor. Bu koşullarda asgari ücrete yeni bir zam talebinin gündemin en üst sırasına çıkmasından daha doğal bir şey yok. Çünkü Türkiye’de asgari ücret “en az” ücret değil milyonlarca işçi ve emekçinin ortalama ücreti niteliğindedir. Hal böyle olunca yaklaşan seçimler dolayısıyla AKP iktidarının ve Erdoğan’ın da sıkışmaya başladığı görülüyor. Çeşitli AKP sözcüleri ve Çalışma Bakanı Vedat Bilgin birbiriyle çelişen ve muğlak konuşmalar yaptıktan sonra Erdoğan kamuoyu baskısı karşısında “gerekirse yapılır” diyerek kapıyı aralık bırakmak zorunda kaldı. Ancak işçi ve emekçi milyonların karşı karşıya kaldığı tabloya bakıldığında “gerekirse” diyecek bir durumun olmadığı asgari ücrete yeni bir zammın üstelik de yılbaşında yapılandan çok daha yüksek oranda bir zammın yapılmasının zorunluluk olduğu ortaya çıkıyor.
Güneş balçıkla sıvanmaz!
Türkiye’de asgari ücret uzun yıllar boyunca fiilen dört kişilik bir ailenin zaruri gıda harcamalarından oluşan açlık sınırına endekslenmişti. Ancak son yıllarda asgari ücret açlık sınırını dahi yakalayamıyor. İktidarın TÜİK aracılığı ile rakamları çarpıtması ve gerçekleri gizleme çabası ise halkın çarşıda pazarda yaşadığı hayat pahalılığı karşısında güneşi balçıkla sıvamaya çalışmaktan başka bir anlam ifade etmiyor.
Asgari ücret ilk günden itibaren açlık sınırının altındaydı! Makas açılıyor!
Asgari ücret Mart ayında açıklanan resmi enflasyon rakamlarına göre dahi açlık sınırının altında kaldı. Gerçek rakamlara göre bakıldığında ise AKP iktidarının asgari ücrete “rekor zam” yaptığını iddia ettiğinde dahi asgari ücretin açlık sınırının altında olduğu ve makasın aylar geçtikçe daha da açıldığı gözüküyor.
15 milyona yakın işçi-emekçi açlık ücretine mahkûm edildi!
Yılbaşında asgari ücret 4.253 liraya çıkarıldığında TÜİK’in resmi rakamlarına göre bile açlık sınırı 4.249 liraya ulaşmıştı. Gerçek rakamlara göre ise yılbaşında 6.084 lira olan açlık sınırı giderek artan hayat pahalılığı ile Şubat ayında 7.000 lirayı geçti ve hızla yükselmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın geçtiğimiz dönemde yayınladığı asgari ücret araştırmasına göre bugün 13-15 milyon işçi açlık sınırının altındaki ücretle çalıştırılmaktadır. Açlık sınırı yükseldikçe ve ücretler sabit kaldıkça yeni işçi kitleleri de açlık kervanına katılıyor.
|
Şubat 2021-Şubat 2022 |
Şubat 2021-Şubat 2022 |
Ocak 2022 |
Şubat 2022 |
Şubat 2022 |
|
Enflasyon |
Gıda enflasyonu |
Açlık sınırı |
Açlık Sınırı |
Yoksulluk sınırı |
TÜİK (Resmi) |
54,40% |
64,47% |
4.249 |
4.552 |
15.139 |
ENAG (Bağımsız) |
123% |
162% |
6.084 |
7.021 |
20.681 |
Hayat pahalılığına karşı çözüm eşel mobil! Ücretlere her ay enflasyon oranında otomatik zam!
Tablo ortada, işçi ve emekçiler yeni bir asgari ücret zammı istemekte sonuna kadar haklı. Ancak bu yetmez. Çünkü yeni zam da hayat pahalılığı karşısında eriyecek. Alım gücü yapılan ücret zammı kadar artmayacak hatta azalmaya devam edecek. Çünkü enflasyon hız kesmiyor. Bu sebeple işçi ve kamu çalışanlarının ücretlerinin enflasyon oranında her ay otomatik olarak artması, toplu sözleşme ve her türlü ücret zammının da bu temel üzerinden gerçekleşmesi şarttır. Bu öneri karşısında sermaye temsilcileri feryadı basacaktır. Bassınlar! Onlar kârları için ağlıyor. İşçi emekçi ailesi ise açlıkla boğuşuyor ve kan ağlıyor! Milyonlara iş aş veremeyen kapitalist düzen ve onun iktidarı gidecektir. Milyonlara hak ettiği yaşam koşullarına ulaşmak için eşel mobili ancak bir işçi emekçi hükümeti getirecektir.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Nisan 2022 tarihli 151. sayısında yayınlanmıştır.