Doğanay Şalgam işçileri alınterimiz ve sendikamız kırmızı çizgimizdir dedi
“Şalgam kırmızı çizgimizdir” sloganıyla reklam yapan Doğanay Şalgam şirketi işten atmalar ve mobbing uygulamalarıyla işçilerin sendikalaşma hakkını çiğneyince karşılarında “alınterimiz ve sendikamız kırmızı çizgimizdir” diyen işçileri ve Tek Gıda-İş sendikasını buldu.
Adana Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren ve 205 işçinin üretim yaptığı Doğanay Şalgam fabrikasında işyeri baştemsilcisinin işten atılmasına ve patronun baskılarına karşı Tek Gıda-İş sendikası 13 Aralık Pazartesi günü saat 11:00’de bir basın açıklaması ve eylem gerçekleştirdi. Eyleme işyerinde yetkili sendika olan Tek Gıda-İş sendikası Başkanı İbrahim Sani Gökmen, sendika yönetim kurulu üyeleri ve sendikaya bağlı üye işçiler katıldı. Devrimci İşçi Partisi de Doğanay işçilerinin ve Tek Gıda-İş sendikasının bu eylemine destek verdi.
Eylemde sendika adına açıklama yapan Adana Şube Başkanı Sani Gökmen, “çalışanlarımızın anayasal haklarına saygı duymayıp işten çıkardığınız baştemsilcimizi bir an önce işbaşı yaptırıp, üyelerimizin üstündeki baskıyı sonlandırmazsanız işte o zaman hiç istemediğimiz ama tereddüt etmeden yapacağımız sendikamızın mücadeleci özelliğiyle karşı karşıya kalacaksınız" sözleriyle patronları uyardı. Dışarıda bulunan sendika üyeleri ve içeride çalışan işçilerin güçlü sloganları eşliğinde sendika yetkilileri, patronun bu uyarıyı dikkate almaması halinde 15 günde bir olmak üzere belirli bir periyotlar halinde eylemlerine devam edeceklerini, gerekirse greve kadar gideceklerini belirttiler. Tek Gıda-İş sendikası Adana Şube Başkanı İbrahim Sani Gökmen sözlerine; mücadelelerinin sınırlarının Türkiye’de kalmayacağı, Lüksemburg Büyükelçiliği önü gibi birçok noktada eylem yaparken uluslararası üst örgütleri IUF aracılığıyla da eylemlerine devam edecekleri, marka değerlerinin zarar görmesinden sorumlu olmayacakları konusunda uyararak devam etti.
Doğanay Şalgam’ın sahibi olan Lüksemburglu patronlar, fabrikada kısa sürede örgütlenen Tek Gıda-İş sendikasının Çalışma Bakanlığından yetki belgesi alması üzerine örgütlü işçileri taciz etmeye başlamış ve öncü işçileri işten çıkarmaya çalışmıştı. Ancak işçilerin direnişiyle karşılaşınca geri adım atmıştı. Ardından son dönemlerin bir klasiği olarak patron yetki tespitine itiraz etmiş ve konuyu yargıya taşımıştı. Bununla da yetinmeyerek sendika üyesi işçilere, sendikadan istifa etmeleri için baskı yapmış, örgütlenmenin başındaki ve sendikanın yasal olarak baştemsilci atadığı işçiyi haksız bir biçimde işten çıkarmıştı.
1997 yılından bu yana şalgamdan sirke çeşitlerine, nar ekşisinden çeşitli soslara 42 milyon avroluk dev bir entegre tesis olan, 30’dan fazla ülkeye ihracat yapan bu fabrika tam da bu nedenle emperyalist Avrupa sermayesinin dikkatini çekmiş, 2020 Eylül ayında resmen Lüksemburglu şirket Purple Beverages S.A.R.L’a satılmıştır. Yani bazılarının “demokrasi” rüyaları gördüğü “medeni” Avrupa menşeli bu şirket, en temel sendika hakkına bile göz dikmekte ve sendikaya üye oldukları için işçileri açıkça taciz ve tehdit etmektedir! Doğanay fabrikası örneği, işçi sınıfının sadece kendi yerli burjuvazisi ile değil, aynı zamanda emperyalist şirketlerle de mücadele etmesi gerekliliğini ve bu mücadelenin iç içeliğini göstermektedir.
Devrimci İşçi Partisi hem eylem alanında hem de eylem sonrasında sendikaya yapmış olduğu ziyarette mücadele eden işçilerin gerek fiili eylemleri gerek yasal mücadelelerinde yanlarında olmaya devam edecek, 13 Ocak’ta yetki itirazının inceleneceği davanın duruşmasında işçilerin yanında yerini alacaktır. Tüm emekçi halkımızı işçilerin bu haklı mücadelesine destek olmaya çağırıyoruz.