Bel Karper’de grev kırıcılığa geçit yok!
Tek Gıda-İş sendikasının örgütlü olduğu Bel Karper’de grev 17 Mayıs’tan bu yana devam ediyor. Bel Karper yönetimi sıkıştıkça, grev kırıcılığa başvuruyor. İçeriye grevci işçilerin yerine işçi sokmaya çalışan patron, karşısında grev gözcülerini, grevci işçileri görünce çareyi Çorlu Kaymakamı ve Jandarma’yı devreye sokarak işçileri para cezasıyla tehdit etmekte buldu. Ancak işçilerin taviz vermeyen kararlı duruşu ve bir kez daha yasaları ortaya koymaları sonucu pes etmek zorunda kaldı. Kanun tanımaz Bel Karper patronuna ve onun telkiniyle hareket eden Çorlu Kaymakamı ve Jandarmaya yasaları hatırlatıyoruz:
Kanun hükümleri açıktır: Çorlu Kaymakamının da jandarmanın da işçilere yaptırım uygulama yetkisi yoktur! 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun ceza hükümlerini içeren 78 maddesinin 3. fıkrası açıkça şöyle der: "(3) Birinci fıkrada öngörülen idari yaptırımlar, gerekçesi belirtilmek suretiyle Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürünce verilir." Dolayısıyla Kaymakam ya da Jandarma astsubayının herhangi bir idari yaptırım uygulama yetkisi yoktur.
Kanunun “İşçi alma ve başka işe girme yasağı” başlıklı maddesi de gayet açıktır: “MADDE 68 – (1) İşveren, kanuni bir grev veya lokavt süresince, 67. madde hükmü gereğince iş sözleşmeleri askıda kalan işçilerin yerine, sürekli ya da geçici olarak başka işçi alamaz veya başkalarını çalıştıramaz. Ancak greve katılamayacak ve lokavta maruz bırakılamayacak işçilerden, ölen, kendi isteği ile ayrılan veya iş sözleşmesi işveren tarafından haklı nedenle feshedilenlerin yerine yeni işçi alınabilir. İşverenin bu yasağa aykırı hareketi, taraf sendikanın yazılı başvurusu hâlinde görevli makamca denetlenir.”
İşçiler Jandarma astsubayının söylediği gibi işyerine giriş çıkışları engellememekte, 68. Maddeyi ihlal ederek fabrikaya kaçak ve yasadışı işçi sokularak grev kırıcılığı yapılmasına mâni olmaktadır. Kanunu koruyan işçilerdir.
Grev ve lokavt hâlinde mülkî amirin yetkilerini düzenleyen madde de açıktır: “MADDE 74 – (2) Grev ve lokavtın uygulanması sırasında mahallin en büyük mülkî amirinin kamu düzenine ilişkin alacağı tedbirler, kanuni bir grev veya lokavtın uygulanmasını engelleyici nitelik taşıyamaz.” demektedir. Bu durumda grev kırıcıların işyerine girmesini sağlamak üzere işçilerin idari para cezası ile tehdit edilmesi kanuni grevin uygulanmasını engelleyici bir tutumdur.”
İşçiler ve sendika bu tutumu dolayısıyla mülki amir ve Jandarma astsubayı hakkında da suç duyurusunda bulunabilir.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Eylül 2021 tarihli 144. sayısında yayınlanmıştır.