Vergi emekçinin sofrasındaki ekmeği küçültüyor! Toplu sözleşmeleri vergi zulmüne karşı birer mücadele mevzii yapalım! Vergi dilimi sabitlensin!
Ağustos ayından başlayarak asgari ücretliler bile bir üst vergi dilimine girdiler. Yaklaşık 3000 lira net ücreti olan emekçiler de Eylül ayı itibarıyla asgari ücret alıyorlar. Sendikalı işyerlerinde ise ücretler daha yüksek olduğu için net kayıp da daha fazla oluyor. Zaten enflasyon karşısında eriyen alım gücü, vergi zulmüyle beraber yılın son aylarında iyice yok oluyor. Vergi emekçilere yol, su, elektrik olarak değil açlık ve sefalet olarak geri yansıyor.
Vergi yükünü patrona yüklemek en az ücret zamları kadar önemli
Sendikalar sık sık vergi zulmünü dile getiriyorlar ve siyasi iktidardan bu zulmü sonlandırması için taleplerde bulunuyorlar. Fakat vergi konusunda yapılabilecekler sadece hükümetten istekte bulunmaktan ibaret değil. Sendikalı fabrikalarda toplu iş sözleşmelerini (TİS) vergi zulmüne karşı mücadelede birer mevzi haline getirmek mümkün. Ücretlerde brüt değil net rakamlar üzerinden anlaşmak veya %15’in üstündeki vergi yükünün patron tarafından karşılanmasını talep etmek gerek. Özellikle metal sektöründeki bütün toplu sözleşmelerde belirleyici etkisi olan MESS grup toplu iş sözleşmelerinde bu talebin Birleşik Metal-İş sendikası tarafından öne sürülmesi oldukça önemli. İşçilerin cebine giren net parayı doğrudan arttırmasının yanında bu madde kazanıldığında başta bütün metal işçileri olmak üzere tüm işçi sınıfının vergi adaletsizliğine karşı mücadelesi için önemli bir başlangıç olacaktır. Bu sebeple bu maddenin göstermelik bir pazarlık maddesi olarak görülmemesi ve bu maddeden geri adım atılmaması gerekiyor.
MESS sözleşmelerinden başlayarak vergi zulmüne karşı mücadeleyi yükseltelim
Tabii vergi diliminin sabitlenmesi sadece bir başlangıç olabilir. Vergi konusunda işçinin esas çözümü belli: Yoksulluk sınırı altındaki ücretlerin vergiden muaf tutulması, temel ihtiyaçlarda KDV’nin kaldırılması, patronlardan alınan vergilerin arttırılması gerekiyor. Bu mücadele kapsamında, vergi zulmü artık dayanılmaz bir boyut almışken vergi maddelerinin toplu sözleşmelerin vazgeçilmez unsurları olması gerekiyor. Vergi yükünü işçinin, emekçinin sırtından atıp patronların sırtına yüklemek için MESS sözleşmelerinden başlayarak topyekûn bir mücadele örelim.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Eylül 2021 tarihli 144. sayısında yayınlanmıştır.