Doğa Koleji’nde çözüm kamulaştırma!

Doğa Koleji öğretmenleri 16 Aralık Pazartesi günü üç aydır maaşları ödenmediği gerekçesiyle iş bıraktılar. Okul yönetiminin sürekli kendilerini oyaladığını ve 4857 sayılı İş Kanunu’na göre iş bırakma hakları olduğunu duyuran öğretmenler beş gündür derslere girmiyor.

Türkiye’de belki de en çok bilinen “zincir” özel okullarından olan Doğa Koleji’nin iflas edip öğretmenlerine aylardır maaş ödeyememesi ve öğretmenlerin örgütlenerek iş bırakması doğal olarak tüm ülkenin gündemine oturdu. Doğa Koleji’nin bu iflası ise özelleşmenin eğitimi nasıl iflasa sürüklendiğinin en son kanıtı oldu.

Bakan açıkladı: “Kurtarma yok”, ama kamulaştırma da yok!

Olay tüm ülke gündemine oturunca Eğitim Bakanı Ziya Selçuk 18 Aralık Çarşamba günü açıklama yaptı. Bakan, “Kamu kaynaklarıyla özel kurum kurtarma planımız yok. Satış ve devir işlemleri sürüyor” dedi ve konunun sıkı takipçisi olduklarını belirtti. Son dönemde alışkınız; özel şirketler, bankalar batar ve devlet kamu kaynaklarını kullanarak bunları kurtarır. Neredeyse kural haline geldiği için Ziya Selçuk da hemen kamu kaynakları ile kurtarmaya dair açıklama yapmak zorunda hissetmiş belli ki. Fakat gündemlerine almadıkları bir yol daha var hâlbuki: kamulaştırma.

Kamusal bir hak olan eğitim hakkı yılladır devletin bilinçli politikalarıyla adım adım özel sermayeye devrediliyor. Halkın en temel haklarından biri sermayenin kirli ellerine bırakılıyor. Emekçi halkın çocukları kümes gibi sınıflarda, yetersiz sayıda öğretmenle, gitgide kötü şartlarda devlet okullarında okurken bir yandan da özel okullar pıtrak gibi çoğaldı. Devlet eğitimden elini çektikçe insanlar da çocuklarının geleceğini kurtarma umuduyla gerekirse borca harca girerek bu özel okullara göndermeye başladı.

Doğa kolejleri gibi sayısız özel okul senelerce devlet teşvikleriyle büyüdü de büyüdü. Sahipleri senelerce zenginleşti durdu. Şimdi bir şekilde bu özel kurum batınca Bakanın da aklına ilk gelen bunların nasıl “kurtarılacağı” oldu. Ey Bakan Selçuk sen hiç “kamulaştırma” diye bir çözüm duymadın mı? Pekâlâ diyebilirdin ki “Sen bu işi eline yüzüne bulaştırdın, sen benim öğretmenlerime maaş, öğrencilerime eğitim veremez oldun; şimdiye kadar cebinize attığınız paralar yeter, devlet olarak tüm bu okullara el koyuyoruz.”

Bakan Selçuk diyemedi. Fakat biz Devrimci İşçi Partisi olarak diyoruz ki: Doğa Koleji başta olmak üzere tüm özel eğitim kurumları emekçilerin denetiminde kamulaştırılmalıdır. İlköğretimden üniversiteye kadar her düzeyde eğitim parasız olmalıdır!

Doğa Koleji’nin yeni sahibi İTÜ Vakfı oluyor

Bakan kurtarma yok demişti fakat Doğa Koleji bir devlet üniversitesi olan İTÜ’ye ait İTÜ Vakfı eliyle kurtarılıyor. Anlaşma ile tüm borçların üzerine alacak olan vakıf üstüne 800 milyon lira da ödeyecek. İTÜ Vakfı 18 Aralık günü müzakerelerin olumlu yönde ilerlediğini duyurdu. Muhtemel ki bu kararın alınmasında devletin de payı var.

Gerçek gazetesi sayfalarında İTÜ öğrencilerinin ve işçilerinin yazı ve mektupları sayısız kez yer aldı. Bu yazılara denk gelmiş okurlarımız bilir ki İTÜ işçisi hakkı olan ödemeleri alamaz, yetersiz personel yüzünden yoğun çalışır; İTÜ öğrencisi sonu gelmez yemekhane kuyruklarında bekler, kulüplerinde ödeneksizlikten faaliyet yürütemez, dersliklerde sıkış tepiş ders görür; kampüsteki özel işletmeler ateş pahasıdır, tuvalette tuvalet kâğıdı bile bulunmaz… Bu memleketin genci, emekçisi bir devlet üniversitesinde bu şartlar altında okumaya ve çalışmaya çalışırken, bu üniversitenin vakfının umurunda bile değildir. Onlar emekçiyi, öğrenciyi değil patronları ve iktidarın isteklerini umursarlar.

Doğa Koleji’nin iflası da, İTÜ Vakfı eliyle satın alınacak oluşu da bize eğitimde özelleşmenin emekçi halk için ne kadar büyük bir sorun teşkil ettiğini gösteriyor. Bir devlet üniversitesi ayakta kalmak için özel iştirakler sahibi olan bir vakfa ihtiyaç duyuyor. Bu vakıf da 800 milyon lira ödeyip, tüm borçlarıyla birlikte batık bir özel eğitim kurumunu kurtarıyor... Eğitimde kamulaştırmanın tek ve doğru çözüm olduğu gün gibi ortada.

Doğa Koleji öğretmenleri doğru olanı yapmış, haklarını elde etmek için iş bırakmayı, mücadele etmeyi tercih etmiştir. Devrimci İşçi Partisi olarak bu haklı mücadelelerinde yanlarındayız. Öğretmenlerin tüm maaşları patronlarından tahsil edilmeli ve Doğa Koleji acilen emekçilerinin denetiminde kamulaştırılmalıdır.