Devrimci sınıf siyasetinin 10 yılı!
Gerçek gazetesi 10. yılını doldurdu! Sermayenin, kapitalizmin, emperyalizmin yalanlarına karşı işçi sınıfının gerçeklerini işçi ve emekçilere taşıma çabasıyla geçen koskoca 10 yıl!
Gerçek'in 10. yılını kutlamak için Ekim sayısı ile birlikte özel bir ek yayınlandı. Bu ekte beş farklı yazı yer alıyor. Bu yazılar, parti yayınının, partinin politikalarının propagandası, ajitasyonu ama en önemlisi o politikalar doğrultusunda partinin örgütlenmesi bakımından taşıdığı merkezi anlamı, Gerçek'in Leninist parti yayını anlayışı doğrultusunda gelişimini ele alıyor. Devrimci sınıf siyasetinin, bu 10 yılda yaşanan önemli politik gelişmeler ve mücadeleler karşısında Gerçek'in sayfalarında nasıl ifadesini bulduğunun örneklerini okuyucularına sunuyor. Yalnız bu toprakların değil, yanı başımızda ya da dünyanın diğer ucunda yaşanan mücadelelerin, devrimlerin, karşı devrimlerin sesini, soluğunu, derslerini okuyucularına nasıl taşıdığını gösteriyor. Ve nihayet giderek sadece okuyucularıyla değil yazarlarıyla da bir işçi gazetesine dönüştüğünü anlatıyor. "21. yüzyılın İskrası nasıl olmalı?" ve "Gerçek gazetesi: uzun bir tarihin en yüksek aşaması" başlıklı yazıların ardından aşağıda 10. yıl özel ekinin üçüncü yazısını okuyucularımıza sunuyoruz.
Adeta taş üstüne taş koyarak geçen 10 yıldan sonra bugün artık Gerçek daha büyük adımlarla yoluna devam edecek örgütsel güçte ve siyasi olgunlukta! Nice yaşlara Gerçek!
Gerçek gazetesi, Devrimci İşçi Partisi Girişimi’nin merkezi yayın organı olarak 2009 yılının Temmuz ayında ilk sayısını çıkardığında Lehman Brothers’ın çöküşünün üzerinden daha bir yıl geçmemiş ve dünya kapitalizmi tarihinin Üçüncü Büyük Depresyonu’na sürüklenmişti. Yani önümüzdeki dönem ekonomik kriz içinde sınıf mücadelelerinin keskinleşeceği, halk isyanlarının, devrimlerinin yaşanacağı ama karşı devrimin de kılıçlarını bileyeceği ve darbelerle, savaşlarla, gericiliğin ve barbarlığın türlü biçimleriyle insanlığın karşısına çıkacağı bir dönem olacaktı.
Gerçek gazetesi bu dönemde bağımsız işçi sınıfı politikasını yükseltmek görevi ile karşı karşıyaydı. Güçlü bir devrimci Marksist siyasal birikime sahip olan Gerçek bu dönemde işçi sınıfının gazetesi olmayı, devrimci siyaseti işçi sınıfı içinden yükseltmeyi hedef olarak önüne koydu. 2009 yılının Temmuz’unda ilk sayı kamu işçilerinin toplu sözleşmelerini konu alıyor ve Türk-İş’in göstermelik eylemlerine karşı genel grev şiarı ile çıkıyordu. DİP Girişimi’nin işçi sınıfı ile bağlarının zayıf olduğu bir dönemdi. Ama partinin ve gazetenin yönelişi netti; Gerçek, ilk sayısı yüzlerce adedi kamu işçileri arasında dağıtılarak sahneye çıkmıştı.
Daha sonra Türkiye, Tekel işçilerinin direnişiyle sarsıldı. Bir yandan Kürt sorunu sıcaklığını koruyor, baskılar ve açılım tartışmaları el ele gidiyordu. Gerçek, sahte açılıma hep karşı çıktı. Hakiki açılımın Tokat’la Bitlis’i, Trabzon’la Diyarbakır’ı birleştiren Tekel direnişinde olduğunu söyledi. Sınıf siyasetinin çözümü belliydi: “Her yeri Tekel her yeri Sakarya yapalım!”
Kapitalizmin depresyonu, ilacını beraberinde getirdi. Devrim Gerçek’in 16. sayısıyla geldi: “Firavunlar devriliyor”du! Tunus’ta ve ardından Mısır’da halk ayağa kalkmış, firavunlara öldürücü darbeyi genel grevle işçi sınıfı vurmuştu. Türkiye’de AKP seçim üstüne seçim kazanırken, 2023 ve 2071 hedeflerini açıklarken, sol umutsuzca AKP’yi sandıkta geriletmenin yollarını ararken 2012 yılının Ekim ayında Gerçek, “2023’ten önce 2017 var” dedi!
Gerçek işçi sınıfının devrimci gazetesi ise elbette çözümümüz işçi sınıfının devrimi, referansımız da 1917 Ekim devrimi olacaktır. Ancak bu manşetin altında çok daha derin bir kavrayış bulunmaktaydı. Dünyanın olduğu gibi Türkiye’nin kaderini de seçimler, sandıklar, parlamenter oyunlar değil; darbeler, savaşlar kadar isyanlar, grevler ve devrimler belirleyecekti. Bir yıl sonra 2013 Haziran’ında Gezi ile başlayan halk isyanı, 2014 Ekim’inde Kobani Serhildanı, 2015 Mayıs’ında büyük fiili metal grevleri ve fabrika işgalleri dalgası geldi! Sandıklar kurulup kaldırılıyor ama halk dönüp dolaşıp esas hesabını sokakta ve bileğinin gücüyle görüyordu.
Devrimci İşçi Partisi, 2013 yılında “sınıf içinde stratejik mevzilenme” kararı alarak başta metal sektörü olmak üzere işçi sınıfının içinde ve stratejik fabrikalarda mevzilenmeye yöneldi. Gezi ile işçi sınıfı arasına köprü kurmak, Kürt halkının Serhildanı’na Gezi’nin kardeş elini uzatmak, metal işçilerinin mücadelesini örgütlemek ve istibdadın karşısına çıkartmak, özetle AKP’nin sahte yüzde 50’sinin karşısına her dilden, memleketten emekçi halkla yüzde 99’la çıkmaktı yönelişimiz! Sandıkta tıkanan matematiği işçi sınıfının ve ezilenlerin mücadelesinin kimyasıyla aşmaktı yöntemimiz! Tekel açılımı sürüyordu!
Marksizm öngörmemizi sağladı. Dönemi tanıdık. İsyanlara, devrimlere hazırlanmalıyız dedik. Ne yazık ki mücadele gibi katliamı da öngördük! 2011 Aralık ayında Roboski’de 34 Kürt çocuğu öldürülünce “Sri Lanka çözümü hazırlanıyor” demiştik. Bu sefer 10 Ekim katliamından önce “Türkiye’nin Suriyeleştirilmesine Hayır!” sürmanşeti ile çıkmıştık. Darbeyi olmasa da arkasındaki dinamiği öngördük! 15 Temmuz’dan önce Türkiye’de derin bir siyasi kriz olduğunu tespit ediyorduk. “Sermayenin saldırısına, istibdad rejimine ve emperyalizme karşı işçi cephesi” manşetini NATO’cu darbe girişimi takip etti. Başyazı şöyle diyordu: “Olur ya! Erdoğan ve AKP iktidarı farklı yönelişler içine girip uluslararası alanda sıkıştığı yerden çıkmak için hamleler yapabilir ve yabancı güçlerle tekrar karşı karşıya gelebilir. Bu güçler iktidarın değişmesine destek verebilirler. Ama ABD ve Avrupa emperyalizminin başat rol oynadığı bir iktidar değişiminden de işçiye emekçiye hayır gelmez! Yeni kurulan düzen TÜSİAD’a göre kurulur. İstibdad rejimi de, Erdoğan’ın eski ‘Ergenekoncu’ hasımları yeni ‘yerli ve milli’ dostlarına dayanarak farklı tarzda olsa da devam eder.”
Gerçek gazetesi bir bakıma darbe girişiminden önce bu girişime karşı tutumunu ilan etmişti. Cuntalar savaşı içinde Erdoğan başta kalmayı başardı ve istibdad farklı tarzda ve tempoda inşa olmaya devam etti. NATO’cu darbe karşısında istibdadın yalandan anti-emperyalizmine karşı Gerçek, anti-emperyalizm ve anti-Siyonizmin bayrağını yükseltti. Darbecilerin bombaladığı meclisi, darbe yapılanlar zincire vurarak Cumhurpatronluğu rejimine yöneldiğinde bağımsız sınıf siyaseti “Ne istibdad ne darbe! Zincirsiz Kurucu Meclis!” şiarında ifadesini buldu.
Gerçek, öncüllerinden başlayarak bugüne kadar Marksizmin bilimsel yöntemini hiç bırakmadı ve bağımsız sınıf siyasetinden ayrılmadı. 2009’da somut bağlar olmadığı halde kamu işçileri arasında dağıtılarak yayın hayatına başlayan gazetemiz, 2018 yılına “Ekmek ve Hürriyet için İşgal, Grev, Direniş!” manşetiyle girdi. HT Solar işçilerinin OHAL koşullarında grevle, işgalle fabrikaya sendika sokan cesur mücadelesinin resmi ve DİP’in stratejik mevzilenmesinin meyvesi baş sayfamızdaydı!
Şimdi bir kez daha Cezayir’de, Sudan’da ve yeniden Mısır’da yine Firavunlar devriliyor! Devrim başını kaldırıyor! Türkiye’de istibdad rejimi ve sömürü düzeni dikiş tutmuyor… Ve biz yine devrimi göreceğimizi biliyoruz, işçi sınıfına güveniyoruz, işçi sınıfı içinde örgütleniyoruz ve devrimin zaferini hazırlıyoruz… Çürümüş, kokuşmuş düzene karşı çağrımız net: Tamir etme çöpe at!