Arjantin işsiz işçileri, Polo Obrero liderliğinde sahaya iniyor!
Türkiye’de derin bir ekonomik kriz ve bununla birlikte, patronların işçi sınıfına karşı büyük bir taarruzu ile karşı karşıyayız. Tüm dünyada, Türkiye’den daha derin bir ekonomik kriz içerisinde olduğu söylenebilecek tek ülke ise Arjantin. Şimdi bu ekonomik krize, İMF ve İMF partilerinin liderliğinde büyük bir patron saldırısı ve siyasi kriz eşlik ediyor (siyasi kriz konusunda, sitemizde çıkan Mert Kükrer ve Sungur Savran imzalı “Arjantin: Devasa bir iktidar boşluğu” yazısına bakılabilir: https://gercekgazetesi.net/uluslararasi/arjantin-devasa-bir-iktidar-boslugu).
Türkiyeli işçilere hiç de yabancı gelmeyecek biçimde, bu taarruz koşullarında, işçi sınıfının savunma mevzilerini bir seferberlik ruhuyla hazırlaması gereken en büyük sendika konfederasyonları ise, CGT ve CTA başta olmak üzere, küçük siyasi manevralar ve Kayseri pazarlıkları için bu mevzileri terk etme peşinde. CGT liderliği, militan bir sınıf mücadelesi vermek yerine, seçimlerle iktidardan liberal İMF’ci Macri’nin gidip, Peronist İMF’ci Fernandez’in gelmesini beklemeye geçmiş durumda.
Arjantin koşullarında, işçi sınıfının en mücadeleci kesimlerinin başında, “piqueteros” olarak anılan işsiz işçiler geliyor. 2001 yılında da, Arjantin’in emekçi halkı, ülkedeki İMF partilerinin cümlesine “hepsi gitsin” diyerek “Argentinazo” isyanında ayağa kalktığında, isyanın en vurucu gücünü bu piqueteros oluşturmuştu. Şimdi sert bir mücadele dönemi yaklaşırken, Arjantin burjuvazisi, Arjantin işçi sınıfının çalışan kesimlerini CGT-CTA önderliğinin yardımıyla pasifleştirmeye çalışırken, aynısını piqueteros’a, CGT-CTA ile paralel hareket eden ve en güçlü 4 piqueteros örgütünden üçünü (CCC, CTEP ve Barrios de Pie) kapsayan “triunvirato” ile yapmaya çalışıyor.
Arjantin işçileri için ne mutlu, piqueteros hareketinin dördüncü büyük gücünü, Arjantin’deki kardeş partimiz olan Partido Obrero’nun (İşçi Partisi) işsiz işçi/mahalle örgütlenmesi olan Polo Obrero (İşçi Kutbu) oluşturuyor. Burada kısaca, Partido Obrero’nun piqueteros politikasından bahsetmenin faydalı olduğunu düşünüyoruz. Oldukça erken bir aşamada, 2001 isyanının da öncesinde, 1999 yılında Polo Obrero’yu kuran, bunun daha evvelinde de piqueteros hareketinde örgütlenme çalışmalarını başlatan Partido Obrero son dönemde de bu alanda önemli bir örgütlenme seferberliğine girişmiş, birkaç ay önce de Polo Obrero’nun gençlik kanadının ilk kongresini toplamıştı. Piqueteros içindeki gücüyle, Partido Obrero Arjantinli devrimci örgütler arasında eşsiz bir yerde bulunuyor. Örneğin, Partido Obrero’dan sonra Arjantin’in en kitlesel devrimci partisi denilebilecek PTS (Partido de los Trabajadores Socialistas-Sosyalist İşçi Partisi), en başından beri piqueteros’a gizleyemediği bir küçümsemeyle bakıyor, hareket içerisinde örgütlenme çabasına dahi girişmiyor. MST’nin (Movimiento Socialista de los Trabajadores-İşçilerin Sosyalist Hareketi) ise bu konuda bir girişimi bulunsa da hareket içerisinde esamesi dahi okunmuyor. Yani Partido Obrero, piqueteros içerisinde bir güç olan yegâne devrimci örgüt. (Burada bir dipnot olarak belirtelim, yukarıda anılan CCC de Maoist kökenli PCR’ye [Partido Comunista Revolucionario-Devrimci Komünist Parti] bağlı, fakat Papa’yı destekleyen, Peronist burjuva partileriyle seçime giren ya da iki piqueteros’un katili Felipe Sola gibi burjuva siyasetçileri seçimlerde aday gösteren PCR’yi barikatın bu tarafında saymak için herhangi bir sebep görmüyoruz.)
İşte bütün bu örgütlenme çalışmasının ne işe yaradığını gösterircesine, Polo Obrero 28 Ağustos’ta saflarındaki on binlerce piqueteros ile sokaklara indi (bundan kısa süre önce, yine Partido Obrero’nun içinde temel güç olduğu sınıf mücadeleci sendikaların sokağa indiğini de ekleyelim). Ama ne inmek! Buenos Aires sokaklarından geçen (Polo Obrero’nun renkleri olan) siyah-beyaz dalga, Arjantin burjuva basınının “amiral gemisi” olan Clarin’in dahi kapağına taşındı. Polo Obrero, bu yürüyüşle muhtemelen kendi tarihinin en kitlesel eylemini gerçekleştirmiş olmakla da kalmadı. Arjantinli patronların, özellikle de bunun Peronist kanadının, piqueteros içindeki aktarma kayışları olarak kullanmaya çalıştığı “triunvirato”ya alternatif olarak, sınıf bağımsızlığı hattında bir blok oluşturmak yolunda da çok önemli bir adım attı. Sınıf işbirlikçisi “triunvirato”da bulunan Barrios de Pie’den kopan sol kanadı ve MTR’yi de bu bloğun bir parçası haline getirdi. Bu devasa kitle gösterisiyle, sınıf bağımsızlıkçı piqueteros bloğu sınıf işbirlikçilerine ve “piqueteros ağalarına” karşı bir alternatif olarak yükseliyor. Bu alternatifin başında da kardeş partimiz Partido Obrero ve Polo Obrero bulunuyor. Bugün mütevazı görünen bu gelişme, yarın Arjantin’in, Latin Amerika’nın ve tüm dünyanın işçilerinin elde edeceği büyük zaferler için bir ilk adım olabilir.