1966 Paşabahçe: DİSK doğuyor
60’lı yıllardaki işçi mücadeleleri o dönemde tek büyük işçi konfederasyonu olan Türk-İş’te de çatlaklar oluşturuyordu. İşçiler ve mücadeleci sendikacılar, her dönemeçte Türk-İş bürokrasisine takılıyor, bir yandan da onları aşmak için mücadele ediyorlardı. Sermayeden bağımsız, işçilerin haklarını koruyan, gerçek bir sendika kurma mücadelesinin ürünü olan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) temelleri de yine bu dönemde atıldı. Nihai ayrışma ise 1966’da Paşabahçe greviyle gerçekleşti.
Ünlü “Kavel maddesi”nden sonra Türkiye’de işkolu düzeyindeki ilk Toplu İş Sözleşmesi (TİS) Türk-İş’e bağlı Cam-İş tarafından 1963 yılında imzalanmıştı. Ancak üç yıllığına imzalanan TİS maddeleri tam da patronun yüzünü güldüren cinstendi. Bu duruma tepki olarak 2.500 kişinin çalıştığı İstanbul’daki Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası işçileri yeni kurulmuş olan Kristal-İş’te örgütlendiler. İşyeri düzeyinde yetkiyi alan Kristal-İş, TİS imzalamak için başvuruda bulundu ancak CHP’nin de İş Bankası vesilesiyle ortağı olduğu şirketin patronları buna yanaşmadı. Bunun üzerine Kristal-İş 16 Ocak 1966’da grev kararı aldı, 31 Ocak günü ise grev başladı.
Tıpkı Kavel’de olduğu gibi işçi aileleri ile birlikte tüm Paşabahçe halkı grevi sahiplendi. İşçilerle birlikte Paşabahçe İskelesi’nde miting düzenlediler, Karaköy’den Taksim’e yürüyüş yaptılar. İstanbul’un pek çok yerinden işçiler Paşabahçe grevi ile dayanışma kampanyaları düzenledi. Bu sırada mahkeme Kristal-İş’in yetkili sendika, grevin de yasal olduğu kararını verdi.
Mart ayında Türk-İş, işverenle bir protokol imzalayarak grevi sonlandırmak istese de işçiler bunu kabul etmedi ve Türk-İş’i protesto ederek greve devam kararı aldılar. Bunun üzerine Türk-İş, grevden desteğini çektiğini açıklarken çoğunluğu Türk-İş’e bağlı 12 sendika greve desteğini ilan etti. Nisan ayında Petrol-İş, Maden-İş, Lastik-İş, Basın-İş ve Tez Büro-İş sendikaları bir araya gelerek, sonrasında DİSK’i kuracak çekirdeğin öncüsü olan Paşabahçe Grevini Destekleme Komitesi’ni kurdular.
19 Nisan’da, Süleyman Demirel’in başbakan olduğu dönemin bakanlar kurulu “memleket sağlığını bozucu nitelikte” olduğu gerekçesiyle grevi bir ay süreyle erteledi. 18 Mayıs’ta da TİS imzalandı. İşçiler bu sözleşme ile ücret ve sosyal haklar bakımından önemli kazanımlar elde etti. Türk-İş, Grevle Dayanışma Komitesi’ni kuran beş sendikayı geçici sürelerle ihraç etti. Fakat bü süreç Türkiye işçi sınıfı için çok daha büyük bir kazanım getirdi. Üzerinden bir yıl geçmeden, Şubat 1967’de DİSK kuruldu. Böylece Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde yepyeni bir dönem başladı.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Ocak 2019 tarihli 112. sayısında yayınlanmıştır.