Saya işçileri ülkenin dört bir yanında iş bıraktı
Eylül ayında Adana’da başlayan saya işçilerinin hareketi birkaç gün içinde İstanbul, Gaziantep, Konya, İzmir ve Manisa’ya yayıldı. Altı şehirde birbiri ardına iş bırakarak eyleme geçen saya işçilerinin en önemli talebi, yaşanabilecek bir ücret için parça başına aldıkları ücretlere zam yapılması.
Ayakkabının üst bölgesindeki yumuşak kısım olan saya, hemen hemen bütün firmalar tarafından parça başı ücret karşılığında saya işçilerine yaptırılıyor. İşçiler, sayaları üretirken birçok sorunla mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Ürettikleri saya başına firmalar tarafından belirlenen ücretleri alıyorlar ve bu ücretlere neredeyse beş yıldır herhangi bir zam yapılmadı. Birçok saya işçisi günlük 12-13 saat çalışmasına rağmen asgari ücret sınırlarına ulaşamıyor. Suriye’deki iç savaş sırasında Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan Suriyelilerin sayısı başka sektörlere göre saya üretiminde oldukça fazla. Suriyeli saya işçilerinin ücretleri ise diğer işçilerden çok daha düşük. İşçilerin birçoğunun ise sigortası bulunmuyor. Üretilen sayanın iplik, yapıştırıcı gibi malzemelerinin parası da saya işçileri tarafından karşılanıyor.
Adana’daki saya işçilerinin iş bırakma eyleminden sonra eylem hızla Gaziantep, İstanbul, Konya, İzmir ve son olarak Manisa’ya yayıldı. Bütün şehirlerde işçiler, saya üretimini durdurarak üretim yaptıkları ayakkabı firmaları ile masaya oturdu. Eylemler birçok bölgede kazanımla sonuçlandı. Saya işçilerinin eylemleri, kazandıkları hakların yanında, Adana’da olduğu gibi, ilerideki mücadeleler için kurulan derneklerle örgütlenmeler de bıraktı.
Saya işçileri tarafından gerçekleştirilen iş bırakma eylemlerine damga vuran bir diğer önemli nokta ise işçiler arasındaki ulusları aşan dayanışma oldu. Hemen hemen bütün eylemlere Türk, Kürt işçilerle beraber Suriyeli işçiler de katıldı. Saya işçilerinin temsilcileri, taleplerinin sadece Türk, Kürt işçiler için değil Suriyeli işçiler için de geçerli olduğunu vurguladı. Saya işinde bütün işçilerden düşük ücret alan Suriyeli işçilerin de diğer işçilerle aynı ücretleri alması gerektiği işçiler tarafından eylemler sırasında sürekli dile getirildi.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Ekim 2017 tarihli 97. sayısında yayınlanmıştır.