Erdoğan’a göre 2 lira zam isteyen işçi milyarlarca lira kâr eden patronları sarsıyormuş!
Tayyip Erdoğan yine patronlara konuştu, yine OHAL’in patronların yararına olduğunu savundu. Erdoğan daha önce TÜSİAD’la yaptığı toplantıda OHAL’in patronlara hiçbir engel yaratmadığını söylemiş, MÜSİAD toplantısında ise bunu geliştirerek OHAL'in patronların önünü açtığını ifade etmişti. Bu sefer TOBB salonunda yabancı sermayeli yatırımcılar derneği YASED'le birlikte yapılan toplantıda konuşan Erdoğan, çok daha açık ve net ifadeler kullandı: “Soruyorum, iş dünyasında herhangi bir sıkıntınız, bir aksamanız var mı? Biz göreve geldiğimizde, 15 sene önce Türkiye’de olağanüstü hal vardı ama bütün fabrikalar hep grev tehdidi altındaydı. Hatırlayın o günleri ama şimdi böyle bir şey var mı? Tam aksine, şimdi grev tehdidi olan yere biz OHAL’den istifadeyle anında müdahale ediyoruz. Diyoruz ki, hayır burada greve müsaade etmiyoruz çünkü iş dünyamızı sarsamazsınız. Bunun için kullanıyoruz biz OHAL’i…”
Erdoğan’dan patronlara OHAL fırsatı
Türkçe’de “fırsattan istifade etmek” deyimi vardır. Erdoğan “OHAL’den istifade” işçilerin grevlerine müsaade etmediklerini söyleyerek birinci ve en yetkili ağızdan “OHAL fırsatçılığının” tanımını yapmıştır. En başından söylediğimiz gibi, “OHAL’in halka karşı ilan edilmediği söyleminin” koca bir yalan olduğunu bizzat kendisi itiraf etmiştir.
İşçiler açlıkla boğuşuyor milyarderler sarsılıyor
Yine Erdoğan’ın “iş dünyasını sarsamazsınız” sözleri onun ve partisinin inşa ettiği istibdad rejiminin nasıl bir sermaye diktatörlüğü olduğunun kanıtıdır. Erdoğan’a göre grevler iş dünyasını sarsmak için yapılıyor. Gerçekten öyle mi? Asgari ücret açlık sınırının altında iken, milyonlarca işçi ve emekçi geçim sıkıntısı çekiyor ve her geçen gün daha fazla borç batağına batıyorken gerçekten sorun iş dünyasının sarsılması mı?
İşte iş dünyasını sarsan o talepler!
Erdoğan’ın OHAL fırsatından istifade yasakladığı Şişecam grevine bakalım. Cumhurpatronuna göre 2016 yılında 8,4 milyar lira ciro yapan Şişecam’ı sarsacağı söylenen işçi talepleri şunlar: 2 lira 60 kuruş zam!
Üstelik cüzi miktarda zam isteyen Şişecam işçisi arasında 2015 girişli oranlar asgari ücretin altında kalmış, yasal olarak 11 kuruş zam yapılması gerekmişti. Yasaklanan EMİS grevinde Erdoğan’ın pek kolladığı Fransız, ABD, İsveç vb. yabancı sermayeli dev şirketleri sarsan talepler ise şunlardı: Seyyanen 2 lira. Yüzde 12 zam. 3 yıllık değil 2 yıllık sözleşme.
Sabancı’nın 4,8 milyar net kâr açıklayan ve yüzde 51 büyüyen bankası Akbank’ı sarsan talepler ise banka işçisinin yüzde 8,5 enflasyon altında ezilmeyecek bir zam ve keyfi işten çıkarmaların sona erdirilmesi oldu.
Patronlarını OHAL’ini alıp gidersin!
İşçiler emekçiler, Erdoğan’ın sözleriyle her gün yaşadıkları gerçekleri bir kez de kulaklarıyla duymuştur. İstibdadın sermayenin diktatörlüğü olduğunu bir kez daha görmüştür. Atı alıp Üsküdar’a kaçırılmak istenenin işçi ve emekçilerin hakları olduğu, Cumhurpatronluğu rejiminin patronlara fırsat üstüne fırsat sunduğu, asgari ücreti bile açlık sınırının üstüne çekmediği, taşeron düzenini sürdürdüğü, en ufak işçi talebine bile düşmanca yaklaştığı açıktır. Bunun adı sınıf mücadelesidir. OHAL ve grev yasakları patronların, işçi sınıfına karşı mücadelesinin araçlarıdır. Bizim araçlarımız ise işgaldir, grevdir, direniştir. İşçi sınıfının gücünü test etmek isteyen çok sevdiği patronlarını, çok güvendiği OHAL’ini de alıp gitmeye hazır olmalıdır.