MSGSÜ’de “güvenlik önlemleri” ve mücadele
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin iki ana kampüsü olan Bomonti ve Fındıklı’da alınmaya başlanan “güvenlik önlemleri”, giderek öğrencilerin özgürlüğünü kısıtlamaya, sesini kısmaya yöneliyor. Bu önlemler senenin başından beri, OHAL’in yarattığı baskı ortamı ile keyfi biçimde arttırılıyor, güvenlik bahanesi ile okulda siyaset yapma, örgütlenme hakkı engelleniyor. YÖK ve rektörlük, polis ve ÖGB eliyle, kampüslerde OHAL’in uygulayıcısı rolüne soyunuyor.
Geçmiş yıllarda geç saatlere kadar okulun tüm öğrencilerinin kullanımına açık olan kampüs ve çalışma alanları, geçen seneden beri erken saatte boşaltılıyor. Geçen sene Newroz’dan bu yana kapıda öğrencilerin çantaları açılıyor, içindeki dergi, gazete, kitap dahil her şeye güvenlik tarafından bakılıyor. Öğrencilerin kampüs içerisine arkadaşlarını, yakınlarını getirmeleri güvenlik bahanesi ile engelleniyor. Geçen sene Bomonti kampüsünde yapılan eylemlere defalarca polis saldırdı, öğrenciler yaka paça gözaltına alındı. OHAL’in ilanının ardından, okullar açıldığında ise görüyoruz ki hiçbir meşru dayanağı olmayan OHAL’e dayanarak rektörlük okuldaki bütün muhalif sesleri kesmek istiyor. Kimi zaman okul içerisinde bildiri dağıtmak, afiş asmak gibi en basit siyasi faaliyetlere izin verilmiyor, öğrencilerin örgütlenme özgürlüğüne müdahale ediliyor. Kimi zaman çanta aramasında çantasından Gerçek gazetesi gibi, işçi sınıfından, ezilenlerden yana bir gazete çıkan öğrenciler kampüse alınmak istenmiyor.
Ancak buna rağmen Mimar Sinan öğrencileri seslerini yükseltiyor. Örneğin hükümet tecavüz ve cinsel istismar suçlularını aklamaya yönelik yasayı meclisten geçirmeye çalıştığında, 22 Kasım’da Bomonti’de toplanan kadınlar, sloganlarıyla, alkışlarıyla hem yasa iptal edilene kadar mücadelelerini sürdüreceklerini, hem de okulda siyaseti yasaklamaya çalışanlara izin vermeyeceklerini ilan ettiler. Bildirilerini topluca dağıtarak ifade özgürlüğüne dokundurtmayacaklarını ilan ettiler. Okul içerisinde fiili meşru mücadelenin karşısında ne OHAL’in ne rektörlüğün durabileceğini böylece kanıtladılar. Bugünden sonra da, hem üniversitelerde hem de bütün ülkede kurulmak istenen istibdad rejimine karşı gençlik mücadele etmeye devam edecek!
Bu yazı Gerçek Gazetesi'nin Aralık 2016 tarihli 86. sayısında yayınlanmıştır.