8 Eylül 2014, Pazartesi
Ege Üniversitesi'nde Sınıf Çalışmasına Çağrı
Öğrenci seçme ve yerleştirme sistemi sonuçlarının açıklanmasının ardından üniversite kayıt dönemi başladı. Devrimci İşçi Partili Öğrenciler tarafından, Ege Üniversitesi’nin kayıt günleri olan, 1-5 Eylül tarihleri arasında masa açıldı, bildiri ve afiş çalışması yapıldı.
Öğrencileri işçi ve emekçi saflarına çağıran Devrimci İşçi Partili Öğrenciler, aynı zamanda Ege Üniversitesi’nde geçtiğimiz yıl meydana gelen yemekhane zammına, yurtlardaki kadın-erkek ayrılığına ve ulaşım sıkıntısına da vurgu yaparak; parasız, bilimsel ve anadilde eğitim verecek özgür emekçiler üniversitesi için öğrencileri mücadeleye çağırdı. Devrimci İşçi Partili Öğrenciler, Ege Üniversitesi kayıt birimi olarak belirlenen merkezi kütüphane önünde bildiri dağıtarak öğrencilerle iletişime geçti. Aynı zamanda kampüs içerisinde çeşitli bölgelere afiş ve pankartlar asarak öğrencileri işçilerle ve emekçilerle birlik olmaya, yan yana yürümeye çağırdı. Kayıt boyunca öğrencileri sınıf siyasetine çağıran Devrimci İşçi Partili Öğrencilerin bildirisinin bir kısmı şöyle;
“…
Ege Üniversitesi’nde, geçen sene yemekhanede çıkan yemeklerde ücret artışı yapıldı. Biz diyoruz ki; devlet askere ücretsiz yemek verebiliyorsa neden öğrencilere bu imkan sağlanmıyor? Devletin, öğrencilere yiyecek sağlayacak parası yok mu? Mesele yemeklerin pahalı olması değil, paralı olmasıdır arkadaşlar. Geçen sene, kadınların ve erkeklerin ortak alanlarda kaldığı yurtlar ‘kızlı ve erkekli kalmamak gereklidir’ nedeniyle ayrıldı. Erkek öğrenciler İzmir’in bir ucuna gönderildi. Ege Üniversitesi’ne ulaşmak için öğrenciler, sabahın bir köründe kalkıp saatlerce yol gitmek zorunda kaldılar. Buca’da üniversiteleri olan kadın öğrenciler ise, aynı yolu Bornova’dan tepmek zorundalar. Bizim talebimiz açıktır arkadaşlar; ücretsiz, ulaşılabilir, sağlıklı ve eşit yurtlar!
…
Zamanıdır arkadaşlar! Bilimsel eğitimi canlandırmanın, kadın-erkek yan yana yürümenin ve yan yana yurtlarda kalmanın, ücretsiz yemek hakkı için mücadele etmenin, patronsuz, bilimsel, anadilde bir üniversite istemenin, gündüzleri sömürülmeyen, geceleri ise aç yatmadığımız bir dünya istemenin zamanıdır. Gel yanımıza, katıl safımıza! Safın, işçinin, emekçinin yanı olsun. Yapacağımız çok iş var. Hoş geldin üniversiteli, hoş geldin!”