Soma günlerinde aşk!
Yeni yitirdiğimiz büyük romancı Gabriel Garcia Marquez’in en önemli romanlarından birinin başlığı “Kolera Günlerinde Aşk”tır. Tayyip Erdoğan ile Koç ailesinin yukarıdaki fotoğrafına bir bakın. Nasıl da mutlular. Yitirilmiş bir aşkı yeniden bulmuş gibiler. Büyük korkulardan sonra düze çıkmış insanların mutluluğu okunuyor yüzlerinden. Tarih ne? 22 Mayıs 2014. Yani Soma katliamından (13 Mayıs) yaklaşık on gün sonra! Resme iyi bakarsanız, Erdoğan’ın önünde diz çökmüş işçinin omzuna ellerini koyduğunu göreceksiniz. Aman dikkat! O eller işçiler için ölümün elleridir! Tanığımız Soma halkıdır!
Herkes soruyor: Nasıl oldu da Tayyip Erdoğan ile Koç ailesi böyle bir yakınlık kurdu? Bir yıl önce Gezi Parkı olayları yaşanırken Divan Oteli dolayısıyla Tayyip Erdoğan Koç ailesine vermiş veriştirmişti. Şimdi nasıl oluyor da böyle mutlu aile tabloları veriyorlar?
Tayyip Erdoğan ile Mustafa Koç bir yıl boyunca görüşmemişlerdi. Ta ki 3 Mart tarihinde Koç Erdoğan’dan zar zor (Mesud Barzani sayesinde!) bir randevu kopartıp, kardeşi Ali Koç’u da yanına alıp ziyaretine gidene kadar. O günler Tayyip Erdoğan’ın çökmenin eşiğine geldiği günlerdi. Bilal ile tapeleri ortaya çıkmıştı, gidiciydi. Mustafa Koç o dönemde devreye girdi. İçeriği sır olan bir konuşma yaptı Erdoğan’la. Biz Gerçek gazetesi olarak, 2007 Mayıs ayı başında Erdoğan ile o dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt arasında yapılan ve içeriği “mezara götürülecek” kadar sır tutulan görüşmeye atıfla Erdoğan-Koç görüşmesine “2. Dolmabahçe görüşmesi” adını taktık. O görüşmeye kadar AKP Ergenekoncuların seçim öncesinde salıverilmesine ayak diretiyordu. O görüşme ertesinde birdenbire 9 Mart’ta İlker Başbuğ, ardından neredeyse bütün Ergenekon sanıkları dışarı çıktı! 25 Mart ise hiçbir zaman gelmedi! Yani seçimlerden hemen önce Erdoğan’ı büyük zorluklarla karşı karşıya bırakacağı söylenen kasetler (görüntülü Bilal, evlilik dışı ilişkiler, Muhsin Yazıcıoğlu vb.) hiçbir zaman yayınlanmadı. “Fethullah Gülen’in elini kim tuttu?” sorusu ortada duruyor!
Kocaeli Yeniköy’deki Ford Otosan açılışındaki mutluluğun böyle bir geçmişi var işte! Yüksek ihtimal şudur: Koç ailesi Tayyip Erdoğan’ın ani düşüşünün Türkiye’de milyonları sokağa çıkaracağından, her yanı delik deşik hale gelmiş ordu, polis, yargı sisteminin bu büyük halk hareketini durduramayacağından, ayrıca Erdoğan sarsıldıkça ekonominin çok ağır bir krize girebileceğinden, bunun işçi sınıfını da mücadelenin içine çekebileceğinden korktu. Ve Tayyip Erdoğan’ı bir süre için ayakta tutarak “düzenli geçiş” yaşanmasını sağlamak istedi. Bir dizi tuhaf ittifak (AKP-Ergenekon, AKP-İşçi Partisi vb.) bunu pekiştirdi. Erdoğan düşmedi. Ekonomi çökmedi. Halk ayağa kalkmadı.
İşte Ford Otosan açılışında kutlanan, her iki tarafı da mutlu kılan budur. Tarihin ironisi, sanki ders vermek için, bu kutlamanın işçi sınıfının Soma’da yaşadığı büyük felaketin hemen ardından gelmesini sağlamıştır!
Ha, bir de, tesadüf ya, tam da Ford Otosan haberinin gazetelerde yer aldığı gün, ekonomi sayfalarında bir başka haber daha vardı: Tayyip Erdoğan ile Koç Holding’in arası bozulduğunda Koç’un elinden alınması gündeme gelen Kalamış Marinası da ihalede Koç’un elinde kalmış. Rastlantıdır!