THY’de iş cinayeti
3 Mart günü işçi Şentürk Çavuş, bakım onarım yapılan uçakla fosseptik aracı arasında sıkışarak hayatını kaybetti.
Televizyonlarda dünya starlarını reklamlarda oynatarak adını duyuran işçiler arasında ise Uzun ve yorucu iş saatleri ile kuralsız çalıştırma ile ünlenen THY’de bu elim kaza bir kez daha “iş cinayeti” kuşkusunu gündeme getirdi.
Şentürk Çavuş, HABOM (Havacılık Bakım Onarım ve Modifikasyon Merkezi) işçisiydi. Turkish Technic A.Ş.’nin Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı çerçevesinde kuracağı yeni bakım-onarım merkezi projesi ve yapacağı tüm yatırımlar için HABOM Projesi (Havacılık Bakım Onarım ve Modifikasyon Merkezi) adı verilmiştir. Bununla birlikte HABOM ticari ve yasal olarak THY Anonim Ortaklığı’na ait bir yatırımdır.
Bu karmaşık şirket ilişkilerinin kurulması taşeronlaştırmayı kılıfına uydurmak için. Bu gerçek Çavuş’un ölümüyle bir kez daha gün yüzüne çıktı. Çünkü Çavuş, HABOM çalışanı olduğu halde “kiralanmış işçi” olarak geçici iş sözleşmesiyle Technic A.Ş. işyerinde çalıştırılıyordu. Çünkü Technic A.Ş. kadrolu çalışanı olsaydı ulusal ve uluslararası uçak bakım mevzuat hükümlerine uygun olarak çalıştırılmak zorunda olacaktı. Oysa kendisi HABOM işçisi olarak gösterilerek yasanın etrafından dolanan THY işvereni ayrıca pek çok işçi gibi Çavuş’a da Uçak Başı Pratik Eğitim Muvafakatnamesi’ni zorla imzalattırarak fiili çalışan olarak değil eğitim gören kişi konumunda göstermişti. Tüm bunlar Şentürk Çavuş’un ölümüne giden yolun taşlarını döşedi. Sonuçta da Çavuş’un ölümü yine bir kaza değil bir iş cinayeti olarak karşımıza çıktı. Gerçek şu ki, THY yönetimi reklamlara döktüğü paraların ve elde ettiği yüksek kârların kaynağını adeta işçinin canını çıkartarak (hem mecazi hem de gerçek anlamıyla) elde ediyor.
Kuraldışı, zorlama ve aşırı iş yükü dayatılan çalışma sistemi hem işçilerin hem de THY’nin hizmet verdiği yolcuların yaşamını tehdit etmeye devam ediyor.