Tanınmış fizikçi, Ortadoğu halklarının dostu Stephen Hawking hayatını kaybetti

Pek çok insan tarafından çağımızın en büyük dehalarından biri ve yaşayan en büyük fizikçi olarak anılan Stephen Hawking 76 yaşında hayatını kaybetti.  Ölümünün ardından, onun yirmili yaşlarında, daha henüz bir doktora öğrencisiyken yakalandığı ALS hastalığıyla nasıl mücadele ettiğinden ve umudunu asla yitirmeyerek dünyada bu hastalıktan mustarip olan çok sayıda insana da umut aşıladığından; “Her şeyin teorisi” adını verdiği ve kuantum fiziği ile Einstein’ın Genel Görelilik Kuramını birleştiren teori başta olmak üzere bilimsel çalışmalarından ve başarılarından bahseden pek çok yazı yazıldı.

Bu büyük bilim insanının, insanlığın içinde yaşadığı evreni anlama yolunda attığı adımlara çok büyük katkıları oldu ve anısı dünyanın dört bir yanında bilime gönül vermiş insanlar tarafından yaşatılacak.  Ancak ona saygılarımızı sunarken ve onu anarken hatırlamamız gereken çok önemli bir özelliği daha var. Hawking, tüm bu niteliklerinin yanında, emperyalizm ve Siyonizmin Ortadoğu’daki marifetleri hakkında görüşlerini açıklamaktan da çekinmeyen bir bilim insanıydı.

2003 yılında Londra’daki Trafalgar meydanında ABD’nin Irak işgalini protesto etmek üzere toplanan binlerce insanın arasındaydı. ABD’nin yaptığının bir savaş suçu olduğunu ve Irak’a yönelik saldırısının yalanlar üzerine kurulu olduğunu söyledi. Eylem sırasında, savaşta öldürülen insanların isimlerini okudu. ALS hastalığı konuşmasını olanaksız kıldığı halde, yazdıklarını sese çeviren cihazının yardımıyla bunu yaparken, cihazın Iraklıların isimlerini düzgün telaffuz edememesinden dolayı özür dileyecek ölçüde bir hassasiyete sahipti.

2009 yılında Siyonist İsrail Filistin’in Gazze şeridini işgal ederek 1000’in üzerinde Filistinlinin ölümüne yol açtığında, Hawking “İşgal altındaki bir halk yapabildiği her yolla direnmeye devam edecektir… Filistin’deki durum 1990’dan önce Güney Afrika’ya benziyor ve böyle devam edemez.” diyerek, işgal devletine karşı tavrını açıkça belli etmişti.

2013 yılında ise İsrail’de yapılan, katil Şimon Perez’in himayesinde düzenlenen İsrail Başkanlık Konferansı’ndan, Filistinli akademisyenlerin tavsiyesiyle, BDS’nin akademik boykot çağrısına yanıt vermeyi seçtiğini söyleyerek çekilmişti.

2016 yılında, bir video çekerek, Küresel Öğretmen Ödülü’nü kazanan Hannan el-Hroub’u kutlamıştı. Hawking çektiği videoda, “Bir öğretmenden diğerine,” diyerek el-Hroub’a seslenmiş ve “dünyadaki tüm insanlar için bir ilham kaynağısın!” demişti.

2017’de ise, Facebook sayfasından Filistinli bilim insanlarına destek çağrısı yapmış, takipçilerine Filistin İleri Fizik Okulu’na maddi destekte bulunmaya davet etmişti. Kendisi nasıl ALS hastalığının sonucu olan kısıtlamalara aldırış etmeyerek, üretmekten asla vazgeçmediyse, Siyonist işgalin ağır koşullarında yaşayan Filistinli bilim insanlarının da önlerindeki engellere göğüs germesine katkıda bulunmuş, onlara omuz vermişti.

Hawking, yalnızca olağanüstü başarılı bir bilim insanı olarak değil; kendisinden kilometrelerce uzakta yaşayan Ortadoğu halklarının uğradığı haksızlıklara karşı sessiz kalmayan, kalbi Filistin, Irak ve diğer tüm bölge halklarından yana atan bir insan olarak daima hatırlanacak.